Tevhidhaber / Haber Merkezi
Nasrallah, bölgede yaşanan çatışmaların siyasi olduğunu belirterek, meselenin mezhebi yada dini bir nitelikte olmadığını söyledi.
Suriye televziyonuna röportaj veren Nasrallah, "Dini şiarlar kullanan kesimler bu çatışmaları istismar ederek din ve mezheb savaşı iddiasında bulunuyor" dedi.
İran'ın ABD'nin egemenliği altında bulunduğu dönemlere atıfta bulunan Nasrallah, o zaman da İran Şia idi, ancak o zaman kimse İran "Şia ve Rafızidir" demiyordu.
"Meselenin İslam devrimi gerçekleştikten ve siyonist İsrail'e karşı mücadele edilmesinden sonra rahatszılık oluşturdu, ve bu yeni söylem ortaya çıkmaya başladı." diyen Nasrallah Yemen'de de şuan ki durumun bu olduğunu söyledi.
Hizbullah'ın Yahudilerle sorunun olmadığını belirten Nasrallah, sorunun toprakları işgal eden siyonistlerle olduğunu belirtti.
Suriye'deki Savaş www.tevhidhaber.com
Suriye'de savaşın çok uzun ve sert olacağını zaten tahmin ediyorduk ve kendi irademizle bu savaşa katılmaya karar verdik.
Her düzeyde Suriye yönetiminin 2 ya da üç ay içerisinde devrileceği söyleniyordu. Suriye’ye yönelik tezgahın ve yürütülen savaşın hacmi en başından beri çok büyüktü. Biz bu svaş bir ya da iki yıl sürecek diye bu savaşa girmedik. Bunun çok uzun bir savaş olacağını başından beri biliyorduk” dedi ve Suriye’nin bölgedeki ulusal kararlar alabilen bağımsız birkaç devletten biri olduğu için bu saldırılara maruz kaldığını söyledi.
Refik Hariri terörünü yapanlar her şeyi hazırlamıştı
Lübnan’ın eski Başbakanı Refik Hariri’nin öldürülmesinin bölgeye yönelik etkilerine de değinen Nasrullah, “Refik Hariri terörünü gerçekleştirenler, tüm senaryoları önceden hazırlamıştı. Suriye devleti ve siyasi yönetimi var oldukça direnişçi tutumu sürecek ve Suriye’ye karşı savaşanlar yenilecekler. Bu savaşı başlatanların hedefi sadece bazı bölgelere hakim olmak değildi onlar tüm Suriye’yi ve siyasi yönetimini avcunun içine almak istiyordu.
Amerika’nın ve Körfez’deki bazı Arap ülkelerinin çıkarları bu bölgede güçlü bir Arap ordusu bulunmasını gerektiriyor” dedi.
Nusra ve IŞİD Aynı
IŞİD ve Nusra örgütleri arasında hiçibir fark yok, sadece isimleri farklı.
"Suriye'de siyasi çözüm istemeyen devletler var"'
Hizbullah'ın Suriye'deki kayıplarının beklenen seviyede olduğunu savunan Nasrallah, basının bunu abartılı bir şekilde aktardığını ileri sürdü.
Nasrallah, sözlerini şöyle tamamladı:
"Suriye'de siyasi çözüm istemeyen devletler var. Bunlar, daha fazla ölüm ve yıkım istiyorlar. Biz ise 'akıl ve mantık, yapılması gerekenin yönetimin yanında dik durarak teslim olmamak, geri çekilmemek ve kapıyı her türlü diyaloğa açık bırakmak olduğunu söylüyor' diyoruz. Çünkü alternatif felakettir. Hizbullah ya da İran'ın Suriye'yi işgal ettiğini söylemek akılsızlıktır. Bu Suriye'nin direnişini hafifletmek için söyleniyor."
"Nükleer anlaşma çok büyük başarıdır"
İran ile P5+1 ülkeleri arasında sağlanan son anlaşmaya da değinerek bundan duyduğu memnuniyetini dile getiren Nasrallah, Suudi Arabistan'ın anlaşmayla ilgili tutumunun İsrail'in tutumu ile kesiştiğini ileri sürdü.
Nasrallah, şimdiye kadar İran'ın nükleer programı ile ilgili nihai anlaşma konusunda bir şey söylenmediğini belirterek, "Burada bu anlaşmanın önemini anlamamız için, İsrail'in tutumu ve Suudi Arabistan-İsrail öfkesini görmemiz yeterlidir. Bu çok büyük bir başarıdır ve bu dosya üzerindeki müzakere tecrübesi iyi okunmalı, analiz edilmeli ve bundan tüm halklar için dersler çıkarılmalı" diye konuştu.
"İran'ın nükleer enerji programı üzerinde nihai anlaşmanın sağlanması durumunda bölgesel savaş korkusu uzaklaşacak" diyen Nasrallah, nihai anlaşma konusunda da başarısızlığı bekleyen ve haziran ayına kadar da başarısızlık için çalışacak olanların hedefinin İran'ı zayıf düşürmek ve kuşatma altına almak olduğunu savundu.
YEMEN
Nasrallah, Suudi Arabistan'ın Yemen'deki Husilere karşı yürüttüğü operasyonla ilgili, "Suudi Arabistan'ın Yemen'deki yenilgisi büyük olacak ve bu kraliyet ailesine yansıyacak" dedi.
Suudi Arabistan'ın, kaybettiği Yemen'i tekrar ele geçirmek istediğini savunan ve İran'ın Yemen üzerinde hakimiyet kurduğu yönündeki sözlerin gerçek dışı olduğunu söyleyen Nasrallah, "Yemen'in Suudi Arabistan'ın kontrolünden çıkması, Amerika'nın kontrolünden çıkması demek. Bu nedenle operasyonu bugün Suudi Arabistan-ABD saldırısı olarak görüyoruz" ifadelerini kullandı.
Nasrallah, şöyle konuştu:
"Suudi Arabistan, Suriye, Irak ve Lübnan'da çatışmaların devam etmesi için para ödüyor. Bu işi meşru göstermek için de elinde basın ile para ve fetva için de hocaları var. Aracılar üzerinden Yemen'e karşı yürüttüğü savaşların tamamını kaybettiği için direkt müdahale etmeye başladı. Yemen içindeki eller (Suudi Arabistan'ın) hedefi(ni) gerçekleştiremez. Husilerin Suudi Arabistan'a diyalog görüşmelerine gitmesi durumunda bu boyun eğmek ve teslim olmak demektir."