Lübnan Sosyalist İlerleme Partisi Genel Başkanı Velit Canbolat, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın Kudüs Günü dolayısıyla yaptığı konuşmasını, "Nasrallah'ın mesajını aldık. Yeni suikastlar kapıda" şeklinde değerlendirdi.
Lübnanlı Dürzilerin yoğun olarak yaşadığı Şuf bölgesinde partisi tarafından düzenlenen etkinlik sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Canbolat, "Nasrallah'ın mesajı gayet açık ve netti. Geçen yıl Lübnan direnişinin ve Filistin davasının efendisi olan Nasrallah, dünkü konuşmasında 'terörist Suriye ve İran rejimlerinin' vekilliğini yaptı. Nasrallah aslında demek istiyor ki; devlet olmak istiyorsanız daha çok suikasta karşı hazırlıklı olmak durumundasınız. Özgürlük, egemenlik ve bağımsızlık istiyorsanız bunu asla kabul etmeyeceğiz. 1559 ve 1701 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararlarını tanımayan bir Cumhurbaşkanını size dayatacağız" diye konuştu.
Telekomünikasyon Bakanı Mervan Hamade de Nasrallah'ın konuşmasına cevaben gazetelere verdiği demecinde, niçin sadece 14 Mart Güçleri'ne bağlı milletvekillerinin tehdit altında olduğunu sorarak şöyle konuştu:
"Niçin bazı vekillerimizi yurt dışına göndermek durumunda kaldık ve neden hala bazı vekillerimiz kendi evlerinde ya da otellerde olağanüstü önlemlerle korumak zorunda kalıyoruz? Muhalefet milletvekillerinden hiç birisinin ölüm tehdidi aldığını duymadım. Bu onların İsrail ile ittifak halinde olduklarına mı bir işarettir?"
Falanjist Partisi Yüksek Başkanı ve eski Cumhurbaşkanı Emin Cemayel ise, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini istemenin Lübnan'ın çıkarına olmadığı gibi anayasa ile de bağdaşmadığını kaydederek, rejimi ve istikrarı tehlikeye sokan bu tür 'bidatlerden' uzak durulması çağrısını yaptı. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın Cuma günü yaptığı konuşmasında işaret ettiği, 'suikastların meydana geldiği bölgelerin (Hıristiyan nüfusun yaşadığı doğu Beyrut) bir dönemler İsrail'in nüfuzuna tabi olduğu' yönündeki açıklamasını da LBC televizyonuna değerlendiren Cemayel, "Biz çok iyi biliyoruz. Bu olayın kurbanlarından bir tanesi de benim. O dönemlerde bahsedilen bölgede sözü geçen taraf doğrudan ya da casusları aracılığıyla Suriye istihbaratıydı. Ben gerçeği öğrenmek istiyorum, Suriye ya da İsrail. Suriye, eğer hesabını veremeyeceği bir durum yoksa o döneme ait arşivleri göndersin ya da o dönemin tanığı olan subayları uluslararası mahkemede tanıklık yapmak üzere yollasın. Uluslararası mahkeme gerçeği ortaya çıkarabilecek tek mercidir" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı adaylarından Nesib Lahut da Nasrallah'ın 'Cumhurbaşkanını halk seçsin' şeklindeki önersiyle ilgili olarak, ikinci tur oylamaya kısa süre kala oyunun kurallarını değiştirmenin mümkün olmayacağını söyledi. Lahut, kamuoyu araştırması yapan şirketlerden de bu konuda yardım alınamayacağını belirterek, "Bu onların işi değildir" diye konuştu.