Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'a suikast düzenlense nasıl bir Ortadoğu çıkar karşımıza? Lübnan'da iç savaş, İran'ın bölgeye müdahil olması, bazı Sünni ülkelerin müdahil olmaları, İsrail'in bu ülkeye saldırısı, ABD ve bir çok Avrupa ülkesinin saldırıya destek vermesi, krizi sona erdirmek en azından durdurmak isteyenlerin acizliği" Tam bir kaos, çatışma, yeni suikastler, bütün bölgenin istikrarsızlaşması"
Bu öylesine bir tahmin değil, gerçekten de bu yönde ciddi çalışmalar söz konusu. 7 Haziran'da yapılacak Lübnan Parlamento seçimleri öncesi, bölgede çok tuhaf, endişe verici gelişmeler oluyor. Seçim sonrasının hesabını yapanlar, seçim öncesi bir takım tehlikeli oyunlara başladı bile. Refik Hariri suikastiyle başlayan Lübnan merkezli bölge senaryosu yeni bir aşamaya giriyor. Sadece Nasrallah'a değil, bir çok isme yönelik suikastler yeniden başlayabilir. Seçimin sonucunu etkilemeye yönelik çabaları planlayanlar bugünlerde Şiilerle Sünniler arasında yeni bir çatışmanın hazırlıklarını yapıyor. Neler olduğuna birlikte bakalım:
1- Eş-Şark-ul Evsad gazetesine açıklama yapan Hizbullah'ın üst düzey yöneticilerinden Seyyid Navaf el Musavi; İsrail'in Hasan Nasrallah'a suikast düzenlemeyi planladığını, bunun bölgeyi ateşe atacağını, üstelik bu planın bazı bölge ülkeleri tarafından desteklendiğini, İsrail'in ayrıca seçim öncesi bölgede çok büyük bir tatbikata hazırlandığını, Hizbullah'ın alarma geçtiğini söyledi. İsrail'in beş günlük tatbikatı 31 Mayıs-4 Haziran tarihleri arasında yapılacak.
2- İsrail'in Maariv gazetesi, seçim sonuçlarının İsrail'in Lübnan'a müdahalesi için gerekçe oluşturabileceğini yazdı. Güvenlik çevrelerine dayandırılan haberde; Lübnan'ın Hizbullah kontrolüne girmesinin ya da Hizbullah'ın etkisini artırmasının, bir örgütün devlete dönüşmesi anlamına geldiği, bu durumun İsrail için büyük tehdit oluşturduğu, dolayısıyla Hizbullah'a yönelik İsrail saldırılarının söz konusu olabileceği belirtildi. 14 Mart Bloku ve Gelecek Hareketi'nin lideri Saad Hariri de, 7 Haziran seçimlerinin hem Lübnan hem de Ortadoğu için belirleyici olacağını söyledi.
3- Başta Mısır olmak üzere, bölge ülkeleri Hizbullah'ın içinde bulunduğu muhalif blokun seçimi kazanmaması için olağanüstü çaba harcıyor. Bu ülkeler doğrudan seçim kampanyalarına katılıyor, yoğun propaganda yapıyor. Hatta Mısır'daki Hizbullah operasyonlarının bu seçime yönelik olduğu belirtiliyor. Binlerce gazete Mısır'da bastırılıp Lübnan'da dağıtılıyor. Seçim, Lübnan'ın iç meselesi olmaktan çıkmış durumda. Bu halde adil bir seçim yapılması neredeyse imkansız.
4- Der Spiegel dergisi, Şubat 2005'te Lübnan eski Başbakanı Refik Hariri'ye düzenlenen suikasti soruşturan BM kaynaklarına dayandırdığı bir rapor yayınladı. Raporda suikastin Hizbullah tarafından yapıldığına dair deliller bulunduğu iddia edildi. Derginin haberi, seçim öncesi bölgeyi karıştırdı. Hizbullah, İran ve Suriye, bu iddiaya sert karşılık verdi. Der Spiegel üzerinden seçime müdahale yapılıyordu.
5- Hizbullah bu yayını İsrail'in yaptırdığını açıkladı. Nasrallah, bu yayının ülkede Sünniler'le Şiiler arasında çatışmayı provoke etmek amacıyla hazırlandığını, "çok çok tehlikeli" olduğunu söyledi. Habere tepki gösterenler, bölgede İsrail adına çalışan istihbarat mensuplarına mesaj verildiğini öne sürüyor.
6- Tam bu sırada İsrail, haberi kaynak göstererek Nasrallah hakkında uluslararası tutuklama kararı çıkarılmasını istedi. İsrail, Hizbullah'ın seçimleri kazanması ihtimaline karşı alarma geçti ve Nasrallah'ın Hariri suikastinden sorumlu olduğu iddiasıyla tutuklanmasını istedi. Başbakan Benjamin Netanyahu da, seçim sonucu Hizbullah liderliğindeki blokun Lübnan'ı kontrol altına alabileceğini belirterek, ABD'yi bu "tehlike"ye karşı harekete geçirmeye çalışıyor.
7- Seçimlerden hemen önce İsrail'in tatbikatları başlayacak. Aynı tarihte İsrail Başbakanı Paris'te Nicolas Sarkozy ile Lübnan'ı konuşacak. Öncelikle seçim sonuçları etkilenmek isteniyor. Kamuoyuna bir korku pompalayarak muhalif blokun önü kesilmeye çalışılıyor. Bölgedeki bazı Arap ülkeleri doğrudan taraf durumunda. Hatta bu ülkeler, Hizbullah kazanması durumunda İsrail saldırısına destek verecekler. Gazze saldırısından sonra İsrail'le bölge ülkeleri bir kez daha aynı safta. Gerilimde son nokta Nasrallah'ın Hariri suikastinin sorumlusu olduğunu ilan etmek. Hatta İsrailli yetkililer, tutuklanması için zor kullanılabileceğini bile açıkladılar. Seçim sonucu ve bu iddia İsrail'in Lübnan'a saldırısı için gerekçe olarak kullanılacak gibi.
8- En önemlisi de Nasrallah'a yönelik suikast hazırlığı. İsrail bunu başarabilir mi? Zor. Ama başarırsa bölge ülkelerinden destek alacağı bir gerçek. Tıpkı Şeyh Ahmed Yasin suikastinde bazı bölge ülkelerinden destek aldığı gibi.
Pis bir oyun tezgahlanıyor!