Konuşmasında İran İslam Cumhuriyeti'nin Hizbullah direnişine verdiği stratejik desteği açıkça dile getirerek "eğer İran'ın desteği olmasaydı, Temmuz 2006 savaşında İsrail'i yenilgiye uğratamazdık" dedi.
Konuşmasında, Şii ve Sünni Müslümanları Amerikan planları karşısında birlik olmaya çağıran Nasrullah "Amerika bir liderin sadece politik bağlılığına bakar, mezhebine değil. Amerika'yı bir liderin hangi mezhebe mensup olduğu mezhep ilgilendirmiyor. Onu ilgilendiren onun siyasi eğilimi ve duruşudur. İran İslam devriminin suçu da Amerika'nın müttefikini devirmiş olmasıdır" diyerek Amerika'nın bölgedeki en güçlü müttefiklerinden Şah Rıza Pehlevi'nin de bir "Şii" olduğuna dikkat çekti.
Mezhebi farklılıkları bir kenara bırakarak Şii ve Sünni Müslümanların, ortak düşman batı emperyalizminin karşısında durmalarını isteyen Seyyid Hasan Nasrullah konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Değişim içtihatlarla amel eden bütün Müslümanların bir mezhebe girmelerini istemiyoruz. 1979 İslam İnkılabı'ndan önce, vahdeti n Şii'nin Sünni veya Sünni'nin Şii olması anlamına geldiğini iddia etmedi. Biz hiç kimsenin inanç ve içtihatlarından vazgeçmesini, İslami ideolojilerinden taviz vermesini istemiyoruz."
Humus katliamı haberleri yalandı
Hizbullah lideri Seyyid Hasan Nasrullah, konuşmasının Suriye ile ilgili kısmında da, "Suriye'deki muhalefetin reform ve diyaloğu reddetmesi bir iç savaşı başlattı. Suriye'ye düşkün olan herkes, şartsız bir şekilde diyaloga yönelmelidir" dedi.
Hizbullah lideri Seyyid Hasan Nasrullah, Suriye rejim güçlerinin Humus kentini bombardımana tuttuğu ve onlarca binanın yıkıldığı şeklindeki haberlerin asılsız olduğunu belirterek, batılı medyanın yabancı güçlerin Suriye'ye yönelik planlarını gerçekleştirmesine yardım etmeye çalıştığını söyledi.
Uluslar arası medyanın Humus ile ilgili yanıltıcı haberler yayarak BM Güvenlik Konseyi üzerinde baskı kurmak istediğini söyleyerek şunları belirtti:
"Güvenlik Konseyi'nin toplanacağı günde, Humus'un büyük bir saldırıya uğradığını, 400 kişinin katledildiğini ve 39 binanın yıkıldığını söylediler. Bundan çok müteessir oldum. Humus'ta rejimle bağlantısı olmayan dostlarımız var. Onları arayıp nelerin olup bitiğini sorduk. Onlar da öyle bir şey olmadığını söylediler. Ancak bu haberlerin zamanlaması noktasında, bu haberleri işiten herkes etkilenir. Bunlar bir gerçek mi yoksa, belli hedeflere ulaşmak için bir savaşın parçası mı? Hiç kimse, Suriye'de rejim değişikliği için bir ABD-İsrail planı olduğunu inkar edemez" dedi.
velfecr