Lübnan İslami Direnişi Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, Şii Müslümanların ellerinde bulunan Kur'an-ı Kerim'in tahrif edildiği yönündeki suçlamalara yanıt verdi.
Rasullullah'ın (s.a) doğum haftası münasebetiyle Hizbullah tarafından düzenlenen anma merasimine konuşmacı olarak katılan Nasrullah, "Şiilerin ellerindeki Kur'an'ın tahrif edildiği İddiaları doğru değildir. Biz Şii ve Sünni Müslümanların evlerinde olan aynı Kur'an'dır. Gece ve gündüz, değişik merasimlerde okuduğumuz Kur'an aynı Kur'an'dır" dedi.
Düşmanlarımız Birleşmemizi İstemiyor
Konuşmasının devamında Müslümanların arasındaki vahdetin önemine değinen Nasrullah, "Düşmanlarımız, bizlerin yakınlaşmasını istemiyor. İslam ümmetinin düşmanları, Müslümanların Müslümanlarla, Hıristiyanların Müslümanlarla birleşmesini istemiyor. Bugün "düşmanlarımız bizim üzerimizde egemenlik kurmak istiyor. Bizlerin bir olmamızı istemiyor' diyebilmek için delile ihtiyacımız var mı? Bunu ispatlamak için delile gerek yok" dedi.
Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da geçtiğimiz gün düzenlenen mini Arap zirvesine karşı olmadıklarını belirten Nasrullah "Arapların sağlayacağı her türlü birlik, hepimiz için güçtür" dedi.
Filistinlileri de birliğe davet eden Nasrullah, "Arapların barışı bizleri endişelendirmiyor" şeklinde konuştu.
Mısır Müftüsü Şiileştirme Projesi İddiasını Yalanladı
Lübnan'daki Şii müslümanların Sünnileri Şiileştirdiği yönünde açıklamaları da yalanlayan Nasrullah, "Lübnan herkesin gözü önünde. Herkes, nelerin olduğuna şahit oluyor. Nerede bu proje? El Cezire, Kuzey'deki müftünün bu yönde bir proje olmadığına dair açıklamalarına yer vermişti." dedi.
Mısır'daki Sünnilerin Şiileştirildiği yönündeki İddiaların da gerçeği yansıtmadığını Mısır müftüsü Ali Cuma'nın açıklamalarına dayanarak vurgulayan Nasrullah, " Suriye rejimine karşı delil olarak kullanmak için de binlerce kişinin Şiileştirildiği ileri sürülmüştü. O halde Şiileştirmenin nerede yapıldığını bize gösterin" dedi.
Sünnileri Şiileştirme Projemiz Yok
Hizbullah ve İran'ın Şiileştirme projesinin olmadığını ifade eden Nasrullah "Ne Hizbullah'ın, ne bir Şii hareketin ne İran İslam Cumhuriyeti'nin ne de Şii Merciiyyetinin Sünnileri Şiileştirme projesi vardır. Bu tür İddialarda en ufak bir gerçeklik payı dahi yoktur. Bu tür gündeme getirerek seslerini yükseltenlerin Gazze'de 1300 Ehli sünnet kardeşimiz katledilirken ses çıkarmadıklarını görüyoruz" dedi.
Arap Dünyası İran ve Türkiye'ye Elini Uzatmalı
İran'ın Filistin'e olan yardımlarının arkasında başka şeylerin aranmasına, İran'ın projelerini bölgede yaymak için Filistin davasını kullandığı yönündeki ithamlara karşı çıkan Nasrullah, Arapların haklarını savunan İran ve Türkiye gibi ülkelerin yardımlarının geri çevrilmemesi gerektiğini kaydederek "Arap dünyası, İran ve Türkiye gibi ümmetin davasını destekleyenlere elini uzatmalıdır" diye çağrıda bulundu.
Chavez'in Desteğini Kabul Etmeyecek miyiz?
Konuşmasının devamında Venezuella'nın Arap dünyasına verdiği desteğe değinen Nasrullah "Chavez, Bush'a düşman olduğu için Arap dünyasının haklarını destekliyor" diyerek Chavez'in desteğini kabul etmeyecek miyiz? Filistin halkına destek olmak, Arapların haklarını savunmak isteyenlerin uzatıkları elleri nasıl geri çevirebiliriz? Aslında bizim görevimiz Arapların haklarına destek olan kişileri araştırmaktır. İşte İran ve Türkiye bugün bu konumdadır. İran ve Türkiye gibi devletlerin sayıları ilerleyen zamanlarda daha da artacaktır" dedi.
Ömer Beşir Kararını Kınıyorum
Sudan Devlet Başkanı Ömer Beşir hakkında alınan kararı kınadıklarını ifade eden Nasrullah "Bu mahkeme şimdiye kadar adil olmadığını bizlere gösterdi" dedi.
Nasrullah, konuşmasını söyle sürdürdü: "Televizyonlar Temmuz savaşı sırasında 33 gün süresince İsrail'in katliamlarını ekranlara taşıdı. Mahkemenin, bu katliamları araştırması gerekmiyor muydu? Yine Gazze'ye düzenlenen saldırılar sırasında da şehid olanların çoğunluğu çocuklardı. Bunlar da mı araştırmaya ihtiyaç duyulmuyor? Kana katliamı da mı araştırmaya ihtiyaç duyulmuyor?" dedi.
Nasrullah bunlara ilave olarak Afganistan ve Irak'ta katledilen siviller karşısında da Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin sessiz kaldığını söyledi.
İsrail'i Yeryüzünden Silebiliriz
"İsrail'i asla tanımayacağız" diyerek İsrail'i tanıyanların, aciz olduklarını belirten Nasrullah "Şayet bir olursak, şayet omuz omuza verirsek İsrail'i sadece yenmekle kalmaz onu yeryüzünden ebediyyen sileriz de. İsrail'in arkasında Amerika varsa bizim arkamızda da Allah var" dedi.
Filistin Direniş Liderlerinin Kararlarını Destekliyoruz
Bazı kaynaklarda, Hizbullah'ın Gazze'nin iç işlerine karıştığı, Gazze'de etkin olabilmek için örgütlenme içerisinde olduğu yönündeki ithamları yalanlayan Nasrullah, "Gazze'deki kardeşlerimizle aramızda sağlam sevgi bağları vardır. Bizler, kendi iç işlerimize karışılmasını istemediğimiz gibi biz de Gazze'nin iç işlerine karışmıyoruz. Fakat aramızda kardeşlik ilişkisi var. Kardeşler, birbirlerine yardım eder. Filistin direniş liderlerinin karar verdiği her şeyi destekliyor ve yardımcı oluyoruz. Bu çizginin aşılmasına, direniş liderlerinin verdiği kararların aşılmasına karşı çıkıyor, bunu ihanet olarak değerlendiriyoruz" dedi.
Çünkü Suriye Direndi
Amerika Başkanı Barak Obama'nın Hamas ve Hizbullah ile diyaloğa girmek için İsrail'i tanıma ve şiddete son verme şartını ileri sürdüğünü belirten Nasrullah "Bütün bunlar, Amerika'nın bölgedeki projelerinin başarısız olduğunun delilidir. Diğer yandan Suriye'yi tecrit etme ve ambargo uygulanmasının da hiçbir netice vermediği açığa çıkmıştır. Şimdi diyaloğa çağırıyorlar. Çünkü Suriye direndi" dedi.
Amerika ile Şartsız Diyaloğa Gireceğimizi de Kim Söyledi
Amerika'yla diyaloğa karşı çıkan Nasrullah "Bizlerin Amerika'yla şartsız olarak diyaloga gireceğimizi de kim söyledi. Amerika'nın şartları değiştiği zaman diyaloğa gireriz. Hem de bizim şartlarımızla.." dedi.
İsrail'i Kıyamete Kadar Tanımayacağız
Nasrullah "Bugün biz, 2009 yılındayız. Bugün ve yarın, hatta 1000 sene sonra, kıyamet anına kadar... Bizler ve çocuklarımız İsrail'i tanımayacaktır. İsrail'i tanıyanlar sadece korkaklardır" dedi.
isra haber