Estonya Devlet Başkanı Toomas Hendrik Ilves, ülkesinin İkinci Dünya Savaşında Naziler tarafından işgal edilmesiyle bunun ardından Sovyetler Birliği tarafından işgal edilmesi arasında fark olmadığını söyledi.
Rusya ile Estonya arasında söz düellosu başlatan Ilves, 22 Eylül 1944'te Nazi birliklerinin Sovyet ilerlemesi karşısında çekilmesiyle Kızıl Ordunun gelişi konusunda, "Estonya'nın kurtarıldığı" yönündeki Moskova tezinin tersini söyleyerek, "Gerçek olan, Kızıl Ordu ve Stalin'in siyasi polisi NKVD'nin, tıpkı onlardan önce (Nazi Almanya'sının savunma kuvvetleri) Wehrmacht ve Gestapo'nun yaptığı gibi Estonya'yı 'kurtarmasıydı'. Estonya bakış açısıyla Nazilerle komünistler arasında fark yoktur. Her ikisi de sert davrandı ve Estonyalıları ezdi. Naziler de, komünistler de demokrasiye hoşgörüyle yaklaşmadı, bu her Estonyalının bildiği bir gerçektir" dedi.
Nazi Almanya'sı, Moskova'nın Baltık ülkelerini işgal etmesine olanak sağlayan 1939 tarihli Alman-Sovyet anlaşmasını tek taraflı bozarak 1941'de SSCB'ye saldırmış, Kızıl Ordu ise 1944'te Alman birliklerini yenilgiye uğratmış, birçok Estonyalı Sibirya'ya sürülmüştü.
SSCB'nin dağılmasından sonra 3 Baltık ülkesi, Estonya, Letonya ve Litvanya 1991'de bağımsızlıklarını kazandı ve 2004'te NATO ve AB üyesi oldu.
Başkent Talinn'deki bir meydanda bulunan Sovyet anıtının yerinin değiştirilmesiyle de Rusya ile Estonya arasında ciddi bir kriz patlak vermişti.