O gemide ne vardı?

İbrahim Karagül

İsrail savaş gemileri Akdeniz açıklarında bir yük gemisine el koydu. "Gazze'ye silah taşıdığı" iddia edilen geminin "Türkiye bağlantısı" olması dikkat çekici.

Mısır'ın İskenderiye limanına doğru yola çıkan "Victoria" isimli gemideki silahların, Hamas mensuplarına ulaşmasının planlandığını öne süren İsrail, geminin Alman firmasına ait olduğunu, Fransız şirketi tarafından işletildiğini, Suriye üzerinden Mersin limanına uğradığını duyurdu. (Hürriyet, 15.03.2011) Her ne kadar "Türkiye ile ilgisi olmadığı" yönünde açıklamalar yapılsa da, "Mersin limanı" dikkat çekici. Irak işgalinin hemen ardından "Saddam'ın füzeleri" dahil, çok kapsamlı bir trafik vardı ve orada da Mersin limanına vurgu yapılıyordu. İsrail kıyılarının 320 kilometre açığında el konulan gemi şu an Aşhod limanında. Operasyon doğrudan İsrail Başbakanı'nın talimatıyla yapılmış.

Akdeniz'in ortasında bir gemiye el konulması hemen Mavi Marmara operasyonunu akla getiriyor. Bir de "Hizbullah'a silah götürüyor" iddialarına neden olan, Türkiye'de bir trene yönelik saldırıyı.. Mavi Marmara açık bir operasyondu. Silah taşıdığı iddia edilen ve "PKK tarafından" bombalandığı öne sürülen trenle ilgili bilgiler netleşmedi.

Ama bugün bunlardan değil, "bir başka operasyon"dan söz edeceğim. Daha doğrusu hatırlatacağım. İsrail istihbaratının Akdeniz'e kendi kara suları gibi görmesi tuhaflığından çok da şaibeli bir operasyondan..

24 Temmuz 2009'da Avrupa sınırları içinde, Baltık Denizi'nden Atlas Okyanusu'na ve Afrika açıklarına uzanan sularda dikkat çekici, esrarengiz, şüpheler içeren, bazı endişeleri de gündeme getiren bir şey oldu. Malta gemi siciline kayıtlı, mürettebatının tamamı Rus olan, 98 metre uzunluğunda bir yük gemisi, 20 Temmuz'da demirlediği Finlandiya'nın Pietarsaari limanından aldığı 1.3 milyon dolarlık "kereste" yükünü Cezayir'e götürmek için yola çıktıktan sonra kayboldu. M/S Arctic Sea adlı gemi yola çıktıktan üç gün sonra İsveç kıyılarında durduruldu. 24 Temmuz'da İsveç'in Öland ve Gotland adalarının arasında izlenen gemiden bir daha haber alınamadı.

On iki kişi oldukları söylenen siyah giyinmiş, maskeli, kimliği belirsiz bazı insanlar gemiye çıktı. Mürettebatı etkisiz hale getirip bağladı. Kendilerinin narkotik polisi olduğunu söyleyen ve kötü bir İngilizce'yle konuşan kişiler, geminin bütün iletişim araçlarını tahrip etti. Bir süre sonra gemideki izleme cihazı da söküldü ve Arctic Sea tamamen kayboldu. En son sinyal alınan yer Fransa açıklarıydı.

Rusya gemiyi aramaya başladı ve konuyu uluslararası düzeyde gündeme getirdi. Bütün Avrupa'da, Rusya'da, Cezayir'de şaşkınlık yaşanıyordu. Bir yük gemisi, kereste taşıdığı belirtilen bir gemi, güvenli bir güzergah izlerken kaybolmuştu. Atlas Okyanusu'nda, Avrupa Birliği sularında tam bir korsanlık örneği yaşanıyordu.

Arctic Sea 17 Ağustos'ta bulundu. Nerede? Senagal açıklarında, Cape Verde (Yeşil Burun) takımadaları civarında... Batı Afrika kıyılarında yani... İsveç kıyılarında kaçırılan, el konulan gemi, İngiltere, Fransa, İspanya, Portekiz'i de geçip Batı Afrika'ya götürülmüş! Portekiz "Benim kıyılarımdan geçmedi" açıklaması yapabiliyordu. İletişim teknolojisinin bu kadar güçlü olduğu bir dünyada, Avrupa'nın ortasından gemi kaçırılıyordu ve hiçbir Avrupa ülkesi bunu farketmiyordu! Kıyılarından geçen gemiyi bulamıyordu!

Gemiye Finlandiya'da radyasyon testi yapıldığı, savaş başlıkları bulunduğu, Cezayir'e nükleer malzeme götürdüğü, Finlandiya'ya gelmeden önce Rusya'nın Kaliningrad bölgesinde tamir edildiği gibi iddialar ortaya atıldı. İngiliz ve Fransız basını geminin gizli radyoaktif malzeme taşıdığını iddia ediyordu. Ama kimse, Baltık Denizi'nden kaçırılan geminin Senagal'in 280 deniz mili açığına kadar nasıl kayıplara karıştığını açıklamıyordu.

Bazılarına göre bu batılı istihbarat örgütlerinin ortak operasyonuydu. Bazılarına göre bir NATO operasyonuydu. Kendilerini Tapınak Şovalyeleri gören Blackwater'ın operasyon üssü olan Malta siciline kayıtlı gemi kaçırılmamış bir gizli operasyon için mi kullanılmıştı? Ya da gemide ne bulunmuştu? Bilinmiyor..

Bu tür gelişmeleri izleyen biri olarak İsrail'in Akdeniz'de el koyduğu gemi elbette ilgimi çekiyor. Gemide ne vardı? Gerçekten Suriye'den yüklenen ve Gazze'ye giden silah mı yoksa başka bir şey mi? Son günlerde İran savaş gemilerinin Akdeniz'e gelmesi, Suriye'nin nükleer tesis çalışmalarını hızlandırması ve Akdeniz'deki müthiş güç gösterisinin bununla bir bağlantısı var mı?

Bilmiyoruz.. Verilen ilk bilgiler çoğu zaman yönlendirme amaçlıdır. Neden el konulduğunu elbette bir gün öğreneceğiz ama İsrail'in sadece Akdeniz'de değil, Baltık Denizi'nde de gemi kaçırdığını hatırlatmış olalım...

KISA NOTLAR:

1- Halkını bombalamakla yükümlü Albay Muammer Kaddafi; "Batılı ülkeler Libya'ya müdahale ederse El Kaide'ye katılırım" demiş..

2- Bahreyn'e askeri müdahalede bulunan ve İran'ı çok kızdıran Suudi Arabistan, bu ülkede ilk asker kaybını verdi. İran-Suud çatışmasına çok dikkat!

3- Buraya kadar yazdıklarımın hepsinden fazla endişelendiğim konu Japonya'daki nükleer patlamalar.. Tsunami trajedisi ne kadar üzmüşse, nükleer tehdit de o kadar korkutuyor.

 

yenişafak