Amerika Başkanı Barak Obama, Amerika'nın güvenliği, ekonomisi ve siyasiti açısından büyük tehlike oluşturan İran'a karşı yıllardır uyguladıkları petrol ambargosunun süresini uzatmaya karar verdi.
ABD'nin eski başkanı Bill Clinton, döneminde alınan karar gereği teröre verdiği destek ve nükleer silah edinme girişiminden ötürü, Amerika'nın İranla ilişkilerini geliştirmesi yasaklanmıştı.
Buna ilave olarak Obama, İran'ın siyasi yönelişleri ve eylemlerinin Amerika'nın çıkarlarına aykırı olduğunu söyledi.
İran: Yaptırımı Biz Uygularız ABD Değil
İran Savunma Bakanı Mustafa Neccar, yaptırım ve ambargonun gündeme geldiği günlerde yaptığı açıklamasında Amerika'nın uygulamayı gündeme getirdiği yaptırımlara karşı meydan okudu ve "ABD bize değil biz ABD'ye yaptırım uygulayacak güçteyiz" demişti.
Amerika'nın İran'a yönelik yaptırımları ile Amerika'nın F-14 savaş uçaklarını niçin üretmediğine dair bir soruyu cevaplayan İran Savunma Bakanı, 'Amerikalılar'ın yaptırımları İran için iki açıdan iyi olmuştur. Zira bu yaptırımlar İran'ı, savunma alanında gerekli her türlü askeri teçhizatı üretmesi için İran'ı kararlı kılmıştır ve İran bugün bu merhaleye gelmiştir ve bu konuda İran çok büyük bir ilerleme kaydetmiştir; ikincisi ise İran'ın gücü bugün onların yaptırımlarından etkilenmeyecek kadar güçlüdür hatta İran onlara yaptırım yapma konumundadır' diye cevap vermişti.
Ambargo Etkisiz Kaldı
Yıllarca Tahran büyükelçiliği görevini yapan Çinli diplomat Huva Li Min, büyük ve değerli bir başarı olan Buşehr nükleer santralinin ön açılışının, İran'a yönelik yaptırım ve baskıların işe yaramadığını gösterdiğini belirtmişti.
Hatırlanacağı üzere ABD'de 500 şirketin üye olduğu Dış Ticaret Konseyi de İran'a uygulanan ambargonun Tahran'a hiçbir zararı olmadığından hareketle Kongre'nin bu konuyu tekrar ele almasını istemişti.
ABD'de 500 şirketin üye olduğu Ulusal Dış Ticaret Konseyi, ABD'nin İran'a uyguladığı ekonomik yaptırımların görünürde Tahran'ın politikaları üzerinde hiçbir etkisi olmadığını ve bu yaptırımların sadece Amerikan iş çevrelerine zarar verdiğini savunarak, Kongre'nin bu konuyu yeniden değerlendirmesini istemişti.
İran ve Libya'ya uygulanan yaptırımların süresinin 5 Ağustos'ta dolduğuna işaret eden Ulusal Dış Ticaret Konseyi, bu yaptırımların yeniden değerlendirilmesinin dikkatle yapılmasını istedi. Konsey Başkanı William Reinsch, Kongre'ye gönderdiği mektupta, bu yaptırımların diplomatik ve ticari bedelinin çok yüksek olduğunu, İran'ın politikaları üzerindeki etkisinin ise çok küçük olduğunu savundu.
ABD'de 1996'da çıkarılan ILSA yaptırım yasasıyla İran, uluslararası terörizmin destekçileri olarak nitelendirilirken, bu ülkede petrol ve gaz alanında yatırım ihalelerine giren yabancı firmalara karşı cezalandırıcı önlemler öngörülüyor. İran ile iş yapan Amerikan firmalarına karşı yaptırımlar ise 1995 yılında devreye girmişti.