Oktay Ekşi’den ekşi cevaplar

Vakit'in Haberi:

Oktay Ekşi’den ekşi cevaplar

Oktay Ekşi'ye habercilikte "medya etiği"nden çok, "patron çıkarlarını" gözettiği sabit olan başyazarı olduğu Hürriyet ve patronu Aydın Doğan'la ilgili sorular yönelttik. Ekşi, sorularımıza hep kaçamak cevaplar verdi


Hürriyet Başyazarı Oktay Ekşi’nin Başkanı olduğu Basın Konseyi Üyeler Kurulu 12 Nisan’da toplanarak, “Medya Etiği ve Hediyeler” konusunu tartışacak! “Gazeteci hediye almalı mı, almamalı mı?” sorusuna cevap aranacak toplantıda, “medya dünyası için geçerli ölçütler, kriterler üretilecek.” Sürekli “Patronu Aydın Doğan’ın sesi” olmakla eleştirilen Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi’ye medya etiği konusunda bazı sorular yöneltmek istedik. Yazılı istediği sorulara verdiği cevapları aynen yayınlıyoruz:
HÜRRİYET, POAŞ’IN USÛLSÜZLÜĞÜNÜ YAZABİLİR Mİ?
VAKİT: “Sizin de mensubu olduğunuz Doğan Grubu, medyanın yanı sıra pek çok alanda faaliyet yürütüyor. Bu noktada “Örneğin bir Hürriyet muhabiri Doğan Grubu’na ait POAŞ’taki bir usûlsüzlüğü, yolsuzluğu haber yapamaz, yazarsa işten atılır” gibi bir kanaat var. Bu kanaatin doğruluk payı var mı sizce de? Ve daha önemlisi, bir medya patronunun farklı alanlarda da faaliyet yürütmesi medya etiği açısından bu ve benzeri sakıncaları doğurmuyor mu?”
DOĞURUR DA, DOĞURMAZ DA
O. EKŞİ: “‘Hürriyet (veya Doğan medya grubu) içinde örneğin POAŞ’taki bir usûlsüzlüğü, yolsuzluğu haber yapamamak’ gibi bir olayın, ‘yazarsa işten atılır’ gibi bir korkunun varlığına tanık olmadım. Böyle bir durumda ne gibi bir işlem yapılması gerektiğine ilişkin afaki bir soruya yanıt vermek benim işim değildir. Bir medya patronunun farklı alanlarda faaliyet yürütmesi medya etiği açısından sakınca doğurabilir de, doğurmayabilir de… Mesele o medyanın patronunun kişiliği ile ilgilidir.Kendi pratiğimiz açısından sakıncalı gördüğüm bir duruma tanık olmadım.”
SİZCE DE MEDYADA TEKELE SON VERİLMELİ Mİ?
VAKİT: “Şöyle bir görüş de var: ‘Para holdinglerde... Dağıtım şirketleri. Reklâm imkânları onların elinde! Dolayısıyla, gerçekten ‘özgür’ medyanın sesi cılız! Cesur yazarlar, ‘Holding medyasında’ fazla barınamıyorlar. Diğer yazarlar da mahdut tirajlarıyla, seslerini yeterince duyuramıyorlar! Bu şartlarda geçekten özgür ve ‘bağımsız’ bir ‘medya’dan söz etmek mümkün mü? Gerçekten özgür bir medya olması için holdinglerin bu ezici ‘tekeline’ son vermek basın özgürlüğünün baş şartı.’ Bu görüşle ilgili neler söyleyeceksiniz?”
O. EKŞİ: “Medya organlarına, parası olmayan kişilerin sahip olmasını temenni etmekle, büyük sanayi kuruluşlarına, parası olmayan kişilerin sahip olmasını temenni etmek arasında bir fark göremiyorum. Yaşam, temenniler üzerinde değil, gerçekler üzerinde yürüyor.”
GAZETECİ, PATRONU ADINA İŞ TAKİBİ YAPABİLİR Mİ?
VAKİT: “Başyazarı olduğunuz Hürriyet’in Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı olduğu dönemde Güneş Taner ile telefonda kredi pazarlığı yaparken suçüstü yakalanmıştı. Şimdi siz, medya etiğini tartışıyorsunuz. Bu örnekten yola çıkarsak, bir gazeteci, patronu adına iş takibi yapabilir mi?”
ÖZKÖK VE TANER’E SORUN
O. EKŞİ: “Sayın Ertuğrul Özkök’le eski Devlet Bakanı Güneş Taner arasında geçen bir görüşmeye ilişkin yargılarınızı temel alarak yanıtlamam için sebep görmüyorum. Sorularınızı lütfen Sayın Özkök’le Sayın Taner’e yöneltiniz.. Basın Konseyi ile ilgili düşünceler önyargılı. Kafanızı önyargılardan temizledikten sonra bu konuları değerlendirmenizi tavsiye ederim. O zaman gerçekleri daha iyi görür ve yanıldığınızı anlarsınız.”
GAZETECİLER BRİFİNG ALIR MI?
VAKİT: “Kimi kurumların, özel olarak seçerek çağırdığı bazı gazetecilere, köşe yazarlarına ‘çeşitli konularda brifing verebiliyor’ oluşu. Medya etiği açısından düşünürsek, Basın Konseyi Başkanı olarak bu doğru mu sizce?”
ÇAĞRILMIŞSA GİDER ALIR
O. EKŞİ: “Kimi kurumlar sizi ‘brifing’ vermek için çağırıyorsa, siz ya ister gidersiniz veya istemez gitmezsiniz. Gitmeyenin gidene söz söyleme hakkı yoktur.”