Sosyal paylaşım sitelerinde kendisi için onlarca sayfa ve grup açılan Zeyneb el-Husni, "Suriye Güvenlik Güçleri tarafından öldürüldüğü" iddiasını çürüterek, hakikatleri anlattı.
Suriye Televizyonu bugün, uzun zamandan beri birçok kışkırtıcı medya kanalında sürekli olarak adı geçen Zeyneb el-Husni'nin açıklamalarına yer verdi.
El-Husni'nin açıklamalarının tam metni şöyle:
Ailemden kimseyi haberdar etmeden bir akrabamın yanına gittim. Kardeşlerimin dayağından dolayı, Ramazan ayı başlamadan 5 gün önce kaçtım.
Ailem yaşadığımı bilmiyordu, hikayemi televizyondan öğrendim. Haberlerde, güvenlik güçlerinin beni tutukladığını, yaktığını, cesedimi parçaladığını ve aileme teslim ettiğini söylüyorlardı.
Yanlarında kaldığım kişilere, polise gidip gerçeği anlatmak istediğimi söyledim.
Ama bana bunu yapmamamı tavsiye edip, güvenlik güçlerinin bana işkence edeceğini söylediler ve korkuttular.
Bugün, gerçekleri anlatmak ve öldürüldüğüm haberini yalanlamak için polis merkezine geldim.
Yalancı kanalların söylediğinin aksine, ben yaşıyorum" Gerçekleri söylemeyi seçtim. Çünkü bir gün evlenecek ve çocuk yapacağım. Çocuklarımı kaydetmek istiyorum.
Geçen zamanda başıma gelenler hakkında konuşmak istemiyorum. Tek istediğim, annemin beni affetmesi ve benden razı olmasıdır.
El Hüsnü olduğu bildirilen kadın televizyonla yaptığı mülakatta, gözaltına alındığı ve başının koparıldığı yönündeki haberler üzerine konuşmaya karar verdiğini ifade etti.
Uluslararası Af Örgütü, 23 Eylül'de, 18 yaşındaki El Hüsnü'nün parçalanmış cesedinin bir morgda bulunduğunu iddia etmişti.
Merkezi New York'taki örgütün Ortadoğu ve Kuzey Afrika biriminin müdür yardımcısı Philip Luther, Zeyneb'in, Suriye'de 6 aydır süren ayaklanmada gözaltına alındıktan sonra öldürülen ilk kadın olduğuna inanıldığını iddia etmişti.
Zeyneb'in ailesinin, kızlarının cesedini şans eseri Humus kentinde eylemci oğullarının cesedini ararken bulduklarını belirterek, Zeyneb'in kafasının, kollarının kesildiğini ve derisinin soyulduğunu iddia edilen bir haber yapılmıştı.