Bugün günlerden cuma. Hayırlı cuma. Bugün kitabın ortasından seçtiğim ayetler var. Kim neyi ihtirasla isterse o şey onun imtihanı olur. O şey onun için dua ile istenen belaya dönüşür. Biz hayırlısını isteyelim. Bize her hayır gibi görünen şeyde hayır olmayabilir..
Kim neyle mağrur olursa Allah onu o şeyle zelil eder. Hiç kimse kendi nefsine aşırı güven duymasın.
Ali İmran 26: De ki: “Ey mülkün sahibi olan Allah’ım! Sen mülkü dilediğine verirsin. Dilediğinden de mülkü çeker alırsın. Dilediğini aziz edersin, dilediğini zelil edersin. Hayır senin elindedir. Şüphesiz sen her şeye hakkıyla gücü yetensin.” Şuara’da denmiştir ki: 225-226. “Onların her vadide şaşkın şaşkın dolaştıklarını ve gerçekte yapmadıkları şeyleri söylediklerini görmedin mi?” 227 “Ancak iman edip iyi ameller işleyenler, Allah’ı çok çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıklarında kendilerini savunanlar müstesna; haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akıbete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir.” “Yüzyılın projesini açıklarken Trump kendinden ne kadar emindi. Dünyanın en güçü, en zengin ülkesi(!). Dünya umurunda değil, meydan okuyordu. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, “Yeryüzünde Çin’in gelişmesini durdurabilecek hiçbir güç yok” diyordu, ABD ile takıştığında. Oysa hiç düşünmüyorlardı ki, “Göklerin ve yerin orduları Allah’ındır. Allah, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Fetih, 7).
Dünya nice Firavun’lar, Nemrut’lar, Belam’lar, Karun’lar, Haman’lar ve Şeddat’lar gördü! İktidarı, egemen gücü temsil eden kişiler için kötü örnek Firavun’dur. Ebu Cehiller ve Ebu Leheblerle dolu dünya. İktidar ilişkisi içindeki çevreleri ve bürokrasiyi temsil eden kişilik Haman’ı, piyasada mal, para gücünü temsil eden kişilik olarak Karun’u ve insanları Allah’la aldatan ya da dini çıkarlarına alet eden kişilik olarak Kur’an Bel’am’ı misal verir. Rivayet edilir ki Karun, Hz. Musa ve Harun’dan sonra Tevrat’ı en iyi bilen kişiydi. Yani “Kitap yüklü bir eşek”ti.
“Âd kavmi, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve “Bizden daha güçlü kim var?” dediler. Onları yaratan Allah’ın kendilerinden daha güçlü olduğunu düşünmezler miydi? Onlar, âyetlerimizi de inatla inkâr ediyorlardı. Sonunda dünya hayatında onlara alçaltıcı cezayı tattırmak için o kara günlerde üzerlerine dondurucu bir rüzgâr gönderdik. Âhiret azabı ise daha da alçaltıcı olacak, onlara yardım da edilmeyecektir. (Fussilet, 15,16). Onlar nerede bulunurlarsa bulunsunlar, üzerlerine alçaklık damgası vurulmuştur. Meğer ki Allah’ın ipine ve insanlar (müminler)ın ahdine sığınmış olsunlar. Onlar Allah’ın hışmına uğradılar ve üzerlerine de miskinlik damgası vuruldu. Bunun sebebi, onların Allah’ın âyetlerini inkâr etmiş olmaları ve haksız yere peygamberleri öldürmeleridir. Ayrıca isyan etmiş ve haddi de aşmışlardı. 10:27-Kötülük kazanmış olanlara gelince, kötülüğün cezası, misli kadardır. Ve onları bir aşağılık ve eziklik kaplar. Onlar için Allah’tan başka hiçbir kurtarıcı yoktur. Yüzleri karanlık gecelerden bir parçaya bürünmüş gibidir. İşte onlar cehennem ehlidir. Orada ebedî kalacaklardır. 42:45 -Sen, onların aşağılıktan dolayı başları öne eğilmiş, göz ucuyla gizli gizli etrafa bakarlarken ateşe sunulduklarını görürsün, iman edenler de: “Gerçekten zarara uğrayanlar hem kendilerine hem de ailelerine kıyamet günü yazık etmiş olan kimselerdir” diyeceklerdir. İyi bilin ki zalimler devamlı bir azap içerisindedirler.
Unutmayalım ki, haksız edilen her mal ve makam hırsızlıktır. Yetim hakkıdır ve zulümdür. O zalimler, yalan söyleyenler, inkarcılar, halkı aldatanlar yok mu, 54:7-“Gözleri düşkün düşkün (zelil ve hakir) kabirlerinden çıkarlar, sanki yayılan çekirgeler gibidirler.” 9:58-“İçlerinde (topladığın) sadakalar hakkında sana tariz eden (dil uzatan)ler de var. Eğer o sadakalardan kendilerine verilmişse hoşnut olurlar, verilmemişse hemen kızarlar.” Kamu kaynaklarını haksız şekilde tasarruf edinenler de işte böyle uyarılır. Ve Allah buyurdu ki, 16:106- “Kalbi iman ile sükûnet bulduğu halde (dinden dönmeye) zorlananlar dışında, her kim imanından sonra küfre kalbini açarsa, mutlaka onların üzerine Allah’tan bir gazab gelir ve kendilerine çok büyük bir azab vardır.”
20:81-“Size verdiğimiz rızıkların en temizlerinden yiyin ve bunda taşkınlık etmeyin, sonra üzerinize gazabım iner. Kimin üzerine de gazabım inerse, muhakkak o mahvolur.” Evet 42:37-“O iman edenler, büyük günahlardan ve hayasızlıktan kaçınırlar. Onlar öfkelendikleri zaman da kusurları bağışlarlar.” Çünkü güzel örnek olarak, ötekileri o yakıcı ateşten kurtarmaya çalışırlar ve çağırırlar.
Eğer birileri inatla sapkınlıklarına devam ederlerse 47:28-“Bu onların Allah’ı gazablandıran şeylere uymaları ve O’nun rızasına sebep olacak şeyleri beğenmemelerinden dolayıdır. Allah onların amellerini boşa çıkarmıştır.” Allahım, bizi rızanın tecellisinin vesilesi kıl. Bizim ellerimizle cezalandır zalimleri ve bizim ellerimizle yardım et mazlumlara.
Selâm ve dua ile.