Org. Başbuğ'un Gazetecilere Cevapları

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Genelkurmay Karargahı'nda ''İletişim Toplantısı'' düzenliyor. Başbuğ'un açıklamaları şöyleydi:

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Genelkurmay Karargahı'nda ''İletişim Toplantısı'' düzenliyor. Başbuğ canlı yayında gündemle ilgili görüşlerini açıklıyor.

DİYARBAKIR'DAKİ ARAZİ

Başbuğ, bu sabah Diyarbakır bölgesinde Lice-Genç yolu üzerinde yol emniyeti görevi yapan bir zırhlı personel taşıyıcının geçişi esnasında meydana gelen patlamada, 2'si uzman, 7'si er olmak üzere 9 güvenlik görevlisinin şehit olduğunu bildirdi.

Başbuğ, ''Bu tip olaylar, bizlerin, güvenlik kuvvetlerinin, bölücü terör örgütüne karşı yürüttüğü mücadelede kesinlikle azim ve kararlılığımızı azaltmaz. Güvenlik kuvvetlerimiz, silahlı kuvvetlerimiz, polisimiz, terörle mücadeleye dünden daha fazla, daha azimli, daha kararlı olarak devam edecektir'' dedi.

POYRAZKÖY'DEKİ ARAZİ

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yürütmekte olduğu soruşturma kapsamında kazı yapılan Beykoz Poyraztepe'deki arazinin Milli Savunma Bakanlığı'na ait bir arazi olmadığını, arazinin 2. derecede kara askeri yasak bölge statüsünde olduğunu, araziye sadece yabancıların giremeyeceğini, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı herkesin araziye girebileceğini bildirdi.

GÖMÜLÜ SİLAHLAR KONUSU

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, ''1986 yılına kadar Türk Silahlı Kuvvetlerinin, özellikle Özel Kuvvetler Komutanlığına ait Türkiye sathında gömülü silah ve mühimmatı vardı. 1986'da o dönemde alınan karar çerçevesinde, o silah ve mühimmatın tümünün toplatılarak depolara alınması emri verildi. Bu işlem 1998 yılında tamamlandı. Bu, şu demektir: Türk Silahlı Kuvvetlerinin Türkiye sathında hiçbir yerde gömülü silah ve mühimmatı yoktur'' dedi.

TSK'NIN MÜHİMMAT EKSİĞİ YOK

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, birliklerden alınan raporlar ve birliklerde yapılan ani denetlemelerden elde edilen resmi rakamlara ve kayıtlara göre Türk Silahlı Kuvvetleri'nin mühimmat eksiği bulunmadığını bildirdi.

MÜHİMMATLARIN MENŞEİ

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, MKE tarafından üretilen mühimmatın hepsinin Türk Silahlı Kuvvetleri'nin envanterine girmediğini, bazılarının Emniyet Genel Müdürlüğünün ihtiyaçlarını karşılamak için kullanıldığını, yabancı devletlere de MKE tarafından satış yapıldığını belirtti.

HERKES HUKUKA GÜVENMELİ

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma ile ilgili soru üzerine, ''Biz Türk Silahlı Kuvvetleri olarak her zaman hukuka sonuna kadar güvenilmesi düşüncesindeyiz. Bunda da en ufak bir tereddütümüz yok. Hukuka, hukuk sistemimize, yargıya sonuna kadar güvenmek mecburiyetindeyiz. Başka alternatif yok. Bu, herkes için geçerli'' dedi.

İlker Başbuğ'un açıklamaları şöyleydi:

Medyamızın değerli temsilcileri Genelkurmay Karargahı'na hoş geldiniz. Bu sizlerle ikinci iletişim toplantımız.

Bu toplantımıza aldığımız üzücü bir haberle başlıyoruz.

Bu sabah Diyarbakır Lice'de bir tank ve Zırhlı Personel Taşıyıcı aynı yerden geçerken bir patlama olayı yaşanıyor. Tönce tank sonra ZPT geçiyor. ZPT geçerken çok şiddetli bir patlama yaşanıyor. Maalesef 2'si uzman çavuş 7'si er 9 askerimiz şehit düştü.

Zırhlı personel taşıyıcı zırhlı bir araç. El yapımı çok güçlü bir patlayıcının meydana getirdiği bir patlama olduğu ifade ediliyor. Tank geçtiğine göre bu büyük bir ihtimal uzaktan kumandaki kablolu bir düzenek olabilir diyoruz. Bu henüz kesin bir bilgi değil. Ben şehitlerimizi Allah'tan rahmet milletimize başsağlığı diliyorum.

Ancak terörle mücadelede karmasarlığa yer yok. Terörle mücadelede karmsarlığa düşerseniz kaybedersiniz. Azimle mücadelemiz devam edecek. Askerimiz polisimiz azimle dünden daha kararlı şekilde mücadeleye devam edecek.

Gelen bilgileri geldikçe kamuoyuyla sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

Konuşmamı 90 dakika içinde tamamlamaya çalışacağız. Bu toplantıyı sizlerin sorularını da alarak büyütmeyi düşünüyorum.

Ancak bir konunun içinde açıklama yapma gereğini duyduğum bir konu var. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma ve bulunan silahlarla ilgili konular. Kamuoyunun haklı olarak bilmek istediği bazı konular var. Bunun için ben bizdeki bilgileri sizlerle paylaşacağım.

Bulunan şey silah ve mühimmat. Ben burada mühimmat ve silah arasındaki farkı ortaya koymak istiyorum. Sialhın ne olduğunu anlatmama gerek yok. Top, tank, tabanca vs... Her silahın kendine ait bir numara vardır. Silah askeri malzeme olarak sarf malzemesi değildir. Silah askeri malzeme olarak girince uzun süre kullanılır.

Mühimmat ile silah arasındaki fark önemli. Soruşturma kapsamında ele geçirilen silah sayısı 45 adet. Birinci önemli noktayı açıklıyorum. Bu silahların hiç birisi TSK'ya ait değildir. Bulunan siklahların hiç birisi TSK envanterinde bulunan silah değildir. Bu bizim için çok önemli. Bu noktayı özellikle vurguluyorum. Bu silahlar TSK'nın

Kime ait? Subayların üzerindeki silahlar kendilerine ait. Silahların TSK'ya aity olduğu bilgisi doğru değil.

İkinci konu mühimmat.. Mühimmat bir kez kullanılır biter.. Her mühimmatın üzerinde kafile numarası var. Mühimmatın üzerinde silahlardaki gibi özel numara yok. Kafile numarası var. Kafile numarası sistemi olduğu için nerden geldiği konusunda sıkıntı yaşanıyor. Lav silahı bir mühimmattır. Bu bir kez kullanılır. İkinci defa kullanılamaz. Sadece kafile numarası vardır. Korkmayın bu boş kullanılmış lav silahı. Bu eğitimde birliklerde kullanılırsınız. Onun dışında çöpe atılır başka bir işe yaramaz.

Etkili midir? Etkilidir. 200 metrede 30 cm zırhı deler.

Beykoz Poyrazköy'de kazılar yapıldı. Yapılan kazılardan bir tanesinde 5 tane boş lav poşetlenmiş vaziyette gömülü halde bulundu. Bunu yapanlar gömenler 5 tane boş lavı neden gömdü. Ben bunu anlayamıyorum. Ben bunu sorma hakkını kendimde buluyorum. Bunu kim neden yaptı. Etkilemek için değil. merak ediyorum. Bunu yargı çıkaracak.

Beykoz Poyrazköy'deki arazi Milli Savunma Bakanlığı'na ait bir arazi değildir. Bir vakıfa ait arazidir. İkinci derecede kara askeri yasak bölge arazi içinde...

İkinci derecede kara yasak arazi demek. Bu araziye sadece yabancılar giremez. Oraya Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı girer. O araziye giriş yasağı yoktur. Gerekli izinleri ararsa bina bile yapabilir. Bakanlar Kurulu sadece kısıtlama koyabilir. Poyrazköy'deki arazide bir kısıtlama yoktur.

Mühimmat konusuna gelelim. Bu kafile numarasıyla 10 bine yakın mühimmat üretilmiştir. Bu mühimmatlar MKE üretimi... MKE'nin ürettiği mühimmatın tamamı TSK envanterine girmiyor. Burada şunu ima etmiyorum. Bu silahlar şurdandır burdandır demiyorum. Konunun karmaşıklığını net olarak anlatmak için bu örnekleri veriyorum.

Bin 300 kadar savunma el bombası üretilmiş mesela.. Kamuoyunda yanlış bilinen bir algı var. Bu silah ve mühimmatın Genelkurmay'a bağlı Özel kuvvetler birimine ait ola

1986'ya kadar vardı. 1987'den sonra bunlar depolara alındı. Bugün TSK'nın Türkiye sathında gömülü silah ve mühimmatı yoktur.

MÜHİMMATLARA YENİ NUMARA

Silah ve nühimmat kayıplarını engellemek için yeni kayıt sistemi geliştirdik. Bu silahlara silinmeyecek yeni numaraların verilmesi gerekiyordu. Bu görünmeyecek bilinmeyecek bir yerine yapılıyor. Yenilerden itibaren buna başladık. Bütün mühimmata bunu yapmak için çalışıyoruz. En kısa zamanda tamamlamayı hedefliyoruz. Bahsedilen mühimmatlar yüzbinlerle ifade edilen mühimmattır. Buna başladık.

Tüm birlikleri denetledik. Kayıtlara göre raporlara göre TSK'nın mühimmat eksiği gözükmüyor. Bu mühimmat nereden geldi? Bir takım kaynaklar Irak'ı işaret ediyor. Kuzey Irak'ta mühimmatlar sokakta denetleniyor.

Operasyona çıkan bir birliğin cephane sarfını denetleme noktasında sıkıntı olabiliyor. Silahlar iç güvenlik oparasyonunda kaybolmuş olabilir. Bunun da önüne geçmeye çalışıyoruz.

Örneğin bir komando tugayına giren bir çavuş bir er el bombasını saklıyor. Hatıra olarak.. Sonra köyüne gidiyor bu el bombasıdır diyor. Cahilce belki ama bu oldu yaşandı. Ama çok çok az bir noktada...

SORUŞTURMA AÇTIK SORULARIN MUHATABI YARGIDIR

Askeri savcılar olayla ilgili soruşturmayı derhal açtı. Şu ana kadar soruşturulmayan hiç bir olay yoktur. En son bir yarbaya soruşturma açıldı. Poyrazköy'deki mühimmat ve silahlarla ilgili Kuzey Deniz Saha Komutanlığı o gün soruşturma açmıştır. Her hangi bir gecikme yoktur. Mühimmat konusunda kimler yaptı neden yaptı diye soruluyor. Bu sorunun muhatabı ben değil yargıdır. Tüm soruların cevabını yargı verecek. Biraz sabırlı olmalıyız. Bu olaylar elbette bizi de rahatsız etmektedir.

Silahlı Kuvvetler olarak biz yapılması gerekeni yapıyoruz. Herhangi bir gecikme söz konusu değil. Mühimmat araştırması konusunu da yapıyor ve sürdürüyoruz.

50 dakikanızı ben aldım. Bu toplantıyı 12.45'te bitirelim.

Uğur Dündar: Savunma el bombasından söz ettiniz. 1300 adet.. Poyrazköy'deki el bombaları emniyete verilmiş kafile numarası arasında olabilir mi?

Poyrazköy'deki el bombaları konusunda kafile numarası bilgileri henüz ulaşmış değil. Dolu bulunan lavlardan bir tanesi SAT komutanlığının envanterinde değil Başka bir yerden gelmiş olabilir.

Mustafa Karaalioğlu: Ergenekon operasyonu konusunda genel bakış açınız nedir?

Bir defa bu konu isim verilmemeli, yayın yasağı var.

Biz TSK olarak demokratik rejime bağlıyız ve saygılıyız. Bundan kimsenin tereddüdü olmaması lazım. Demokratinin en vazgeçilmez unsuru yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğüdür. Anayasal anlamında bir zaafiyet varsa

Herkesin hukuk düzenimize zarar verecek durumlardan kaçınması lazım. Biz hukuk sürecinde dikkatli olmaya ve herkesi dikkatli olmaya dikkatli davranmaya davet ediyoruz. Her zaman hukuk sistemine yargıya güvenmeliyiz. Bu herkes için geçerlidir.

Mahkemeler kesin karar verinceye kadar herkes suçsuzdur, masumdur. Masumiyet karinesidir bu. Uluslararası kuraldır. Bu soruşturma kapsamında masumiyet karinesine uyuluyor mu? Yargı süreci sürüyor. Bekleyeceğiz sabredeceğiz. Kişilerin kişilik haklarına zarar veriyoruz. Yarın temenni ediyoruz bu kişiler beraat eder. Bu kişilere verilen zararı kim nasıl karşılayabilir.

İkincisi soruşturmanın gizliliği ilkesi konusu... Soruşturmanın gizliliği konusuna bakılıyor mu? Burada kurumların güvenliliğine de zarar verilmemesi gerekiyor. Mecbur kaldım bu örneği vermek istemiyordum ama... Beykoz Poyrazköy'de bulunan mühimmat bir Televizyon kanalında tam 50 dakika gösterildi. Gösterilen bant 10 dakika.. Burada Beykoz Sat birliği var.. Bu haber midir haberdir. Bunun 50 dakika boyunca verilmesi ne kadar doğrudur? Bunu da ben soruyorum. Burada bir mesaj mı verilmek isteniyor.

Bir itirafçı çıkıyor. Konuşuyor. Bunu bir gazete 5 gün veriyor. Bu toplumu karamsarlığa yöneltiyor.

Türkiye her sabah kalktığında kimin ses kaydıyla uyanacağınızı düşündüğünüz bir ülke haline geldi. Bu ses kayıtları nasıl elde ediliyor? Bunların ne kadarı doğru. Doğruluğu kanıtlanmamış se kayıtlarının yayınlanması yanlış.

Şimdi iki tane iddianame açıklandı. İddinamede yer alan olaylar var. Bazı olaylar var gizli tanık ve itirafçıların söylediklerine dayanıyor. Bu da insanı bir noktada düşünmeye sevkediyor. Sabırlı bir şekilde bekleyip göreceğiz.

* Olayların Kıbrıs'a kadar uzanmasını nasıl değerlendiriyor sunuz?

Onu da kıbrıstaki yetkililer değerlendirsin. Bizim Türkiye olarak yeterli sorunumuz var zaten. (Gülerek)

Emekli Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'e tanık olarak bilgisine başvurma ihtiyacı duyuyor.

Okan Müderrisoğlu: Af konusunda basınada yer alan görüşler var. Böyle bir çalışma olabilir mi? Bazı söylenen ifadeler var. Parlamentonun bir mensubunun "seçim sonuçları Kürdistan sınırlarını gösterdi" ifadesi konusunda görüşünüzü öğrenebilir miyiz?

Mehmet Ali Birand: Özden Örnek'e ait olduğu iddia edilen günlükler konusunda Genelkurmay bir çalışma yaptı mı?

Fatih Altaylı: Özden Örnek'ten yola çıkarsak. Ordunun darbe yapma eğilimi olduğu veya orduyu darbe yapmaya yönlendirildiği yönünde iddilar var? Siz bu konuda bir çalışma yaptırdınız m? Devam eden bir soruşturma var mı?

* Ergenekon'un terör örgütü PKK'yı da kurdurduğu yönünde bir iddia var. Bu konuda

* Bu silahlar Türkiye'yi kaos ortamına sürükleyecek kadar yeterli miktar mı?

BAŞBUĞ'UN CEVAPLARI

TSK VE DARBE PLANLAMA

Silahlı Kuvvetler olarak biz demokrasiye ve demokratik rejime bağlıyız. Bunun dışında bir düşünce TSK'da barınamaz.  Bu nedenle TSK içerisinde böyle bir soruşturmaya gerek yoktur.

GÜNLÜKLER KONUSU

Günlükler konusu... Genelkurmay Başkanımız Org. Yaşar Büyükanıt sizlere görevde olduğu dönemde verdiği bir cevap vardı. Ben de tekrarlıyorum. Genelkurmay Başkanlığı'nın elinde bu konuda hiç bir belge yoktur.

Günlüklerin kendisine ait olduğu iddia edilen emekli Oramiral Özden Örnek de bu günlüklerin kendisine ait olmadığını iddia ediyor. 2. İddianamede bu konular var. Süreci bekliyoruz.

Haber 7

Politika Haberleri

HÜDA PAR'dan Bahçeli'nin çıkışına ilişkin ilk açıklama
HÜDA PAR'dan çok sert açıklama! İpini koparmış haysiyetsizler...
HÜDA PAR Milletvekilleri Meclis'te Şehid Heniyye ve Yahya Sinvar posterlerini açtı
HÜDA PAR'dan soykırım davası açıklaması: Gecikmiş de olsa önemli bir adım
"Ülkemde siyonist istemiyorum"