Gündemin böylesine dolu olduğu bir zamanda bilerek namaz konusunu işlemeyi uygun görüyorum.
Bangladeş'te Müslüman ulema ve liderlere açılan savaş üzüntüden öte ümmetin sabrını taşırmıştır. Küfür cephesi adına İslami camianın çok değerli liderlerini bir bir idam eden Bangladeş yönetimi ciddi şekilde lanetlenmeli, ümmet tarafından kuşatılmalı, bunaltılmalı, nefes aldırılmamalı ve bir an önce alaşağı edilmelidir. Sivil etkinliklerin yanı sıra özellikle başta Türkiye olmak üzere halkı Müslüman olan ülkelerin iktidar ve yöneticileri bu anlamda zorlanmalıdır.
İkinci olarak, siyasi gündem de bir hayli yoğun. Başta Hür Dava Partisi, ardından AK Parti, belki onun ardından MHP kongreye gidiyor.
Herkesin şu anda parti başkanlarının, özellikle başbakanın kim ve nasıl bir profilde olacağı tahminlerini yürüttüğü konularını biz gereksiz ve beyhude görüyoruz, biraz sabredersek hepsini göreceğiz. Üçüncüsü, bölgede yapılan operasyonlar, Kilis, Daeş konuları da gündemdeki yerini korumasına rağmen biz namaz üzerine yazmayı daha uygun görüyoruz.
Ramazanın yaklaştığı dönemlerde yazılı veya sözlü bir şekilde insanları oruca teşvik ettiğimi fazla hatırlamıyorum, buna gerek duymuyorum. Çünkü insanımız oruç tutuyor, hatta kendilerine oruç tutmak farz olmayanlar bile tutuyor. Siz de şahit olmuşsunuzdur, nice yaşlılarımız, hastalarımız, yolcularımız bile terk etmezler orucu. Yazılarımız, sohbetlerimiz daha çok orucumuzu güzelleştirmek, sadece midemize değil bütün uzuvlarımıza oruç tutturmayı teşvik etmek üzerine olmuştur.
Kurban için de aynı şeyi söyleyebiliriz. Kurban kesmeleri gerekmediği halde nice Müslüman kurban kesmeden geri duramaz.
O halde bizler şu günlerde namaz üzerinde yoğunlaşmalıyız. Namaz kıldığı halde özürsüz orucu terk eden birisine rastlamadık. “Şu adam namazını kılıyor, bir de orucunu tutsa” dediğimiz olmamıştır. Fakat oruç tuttuğu halde, kurban kestiği halde namaz kılmayanlara hepimiz şahid olmaktayız.
Ramazan ayını beklemeden insanları namaza teşvik etmeliyiz, namaza başlatmalıyız.
Ülkemizde namazın gereği gibi anlaşıldığı kanaatinde değilim. Namazsız geçen bir hayatın kesinlikle cehennemle sonuçlanacağına öncelikle kendimiz yakinen inanmalıyız, bu büyük tehlikenin her zaman farkında olmalıyız. İdam cezası onaylanmış ve infazı beklenen birisini gördüğümüzde neler hissedersek namazsız birini gördüğümüzde de ondan daha dehşetli bir durumla karşılaştığımızın şuuruna varmalıyız. Farkında olmadan uçuruma doğru yürüyen bir âmâya ne yapıyorsak aynısını yapmalıyız, yani namaz kılması için adeta çırpınmalıyız, özellikle yakınlarımıza.
Asr-ı Saadette bırakın Müslümanları, münafıkların bile namazı terk ettiğini gösteremezsiniz. Üşene üşene de olsa, istemeye istemeye de olsa bütün münafıklar namazlarını kılarlardı. Savaşın en kızgın anında bile Müslümanların nasıl namaz kılacaklarını Allah Teala göstermektedir.(4/101-103)
Elbette namaz üzerinde her zaman durmalıyız fakat gönüllerin en elverişli olduğu şu Ramazan ayında bu fırsatı iyi değerlendirmeliyiz.
Allah'ın dinini hayata hâkim kılma iddiasında olan bizler bu konuda bir başka titizlik göstermeliyiz.
Başta kendi namazımız olmak üzere sözümüzün geçtiklerinin namazına bir kalite getirmeliyiz.
Her şeyden önce namazda okuduklarımızı biraz çoğaltalım, zenginleştirelim, yani ezberlerimizi artıralım, yeni yeni ezberler yapalım. Teknolojinin bu kadar geliştiği ve kolaylıkların arttığı bir dönemde bunu yapmazsak ne zaman yapacağız.
Allah aşkına şu akıllı telefonlarımızın aklından, sesli ve görüntülü olarak biraz da bu yönden yararlanalım.
Aynı zamanda namazlarımızdaki huşûmuza, ta'dili erkânımıza bir düzen getirmeliyiz.
Kısacası namazlarımız şu andan itibaren dikkat çekecek şekilde değişmeli ve güzele gitmelidir. Bu Ramazan bizim için ciddi bir dönüm olmalıdır.
Bu münasebetle Şaban ayını bizler için mübarek kılmasını, Ramazana ulaştırmasını Rabbimizden niyaz ediyoruz.
Rabbimizden ümmetin liderlerinden Rahman Nizami'yi ve ondan öncekileri Rasullerle birlikte haşreylemesini, onları katleden zalim ve katillerin birer köpek gibi sokaklarda gebertildiklerini bizlere göstermesini niyaz ediyoruz.
doğruhaber