Türkiye'yi derin devlet belasından kurtarmaya azmeden, Kürt meselesini çözmek için harekete geçen, Ortadoğu'da adeta devrim rüzgarı estiren, Afrika'da Türkiye'nin yıldızını parlatan ve şimdi de Balkanlar'da sürdürülebilir bir barış düzeni kurmak için canla başla çalışan AK Parti, küçük düşünmeyi ve boş tartışmalarla memleketin enerjisini tüketmeyi telkin eden geleneksel siyaset anlayışını aşarak, Türkiye şartlarında 'siyaset üstü' diyebileceğimiz bir mevkiye yükselmiştir.
Bir sürü yanlışına, günahına, eksiğine-gediğine rağmen bu böyledir.
Osman Durmuş ve benzerleriyle uzun uzadıya polemiğe girmek, mahalle kavgası manzaralarına aşk ve şevk ile dahil olmak yakışmaz artık AK Parti'ye.
* * *
Başbakan Erdoğan ve milletvekili arkadaşlarının, MHP'li Osman Durmuş'a cevap yetiştirmek için kendilerini adeta paralamalarına bir anlam veremedim.
Bazı densizler bir arkadaşıma yarım saat boyunca sövüp saymış, dünyanın hakaretini yağdırmış, demedik laf bırakmamışlardı da, arkadaşım, kısa bir müddet düşündükten sonra, tek kelimelik bir cevap vermişti: "Küçüldünüz."
GATA'daki 'türban' yasağını savunan veya en iyi ihtimalle ne dediğini / neyi savunduğunu bilmeyen Osman Durmuş'un hakkı da o kadarcık bir cevaptı.
"O kadarcık"; ama bilgece, vakarlı, karizmatik.