İstanbul Valiliği'nin suç duyurusunda bulunmasının ardından Özgür-Der'in kapatılması için açılan dava karara bağlandı. Mahkeme, Dernekler Kanunu'na aykırı hareket ettikleri gerekçe gösterilerek dava açılan Özgür Der'in kapatılması talebini reddetti.
Fatih 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasında Özgür-Der hakkında açılan kapatma davası reddedildi. "Resmi Törenleri Boykot Çağrısı" nedeniyle yargılanan Özgür-Der hakkındaki kapatma davasının reddedilmesi sonrası dernek üyeleri Fatih Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Davada Özgür-Der'i savunan avukatlar adına konuşan Necati Ceylan, böyle bir davanın açılmasını eleştirdi. Başörtülülerin maruz kaldığı ayrımcılık hakkında yayınlanan bir basın bildirisinin bir derneği kapatma gerekçesi yapıldığına ve bunun hukuksuzluğuna dikkat çeken Ceylan, kapatma kararının çıkmamasını olumlu karşıladıklarını belirtti.
Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, bu davaya hukuki anlamda destek veren avukatlara, Özgür-Der'le dayanışma içerisine giren vakıf-derneklere, kapatma istemine karşı slogan atıp pankart taşıyanlara ve davayı izleyen basın mensuplarına desteklerinden ötürü teşekkür etti.
Olayın geçmişi
7 Kasım 2008 tarihinde Özgür-Der Genel Merkezi, şubeleri ve bazı kardeş kuruluşlar tarafından imza edilip kamuoyuna deklare edilen "İnancımızın ve Kimliğimizin Aşağılandığı; Resmi İdeolojinin Dayatıldığı Törenlere Tavır Alalım!" başlıklı bildiri ile ilgili olarak İçişleri Bakanlığı'nın emri ile İstanbul Valiliği önce İl Özel Denetim Ekipleri tarafından bir denetim gerçekleştirdi. Özgür-Der'in söz konusu bildirisine imza veren şubeler ve diğer dernek ve vakıflar da bu süreçte İçişleri Bakanlığı'nın emriyle teftişe tabi tutuldu.
Ardından da Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı, dernekler kanunundaki bazı maddelere istinaden "Anayasa ve kanunlarla açıkça yasaklanan amaçları veya konusu suç teşkil eden fiilleri gerçekleştirmek amacıyla kurulamaz!" hükmü gereğince Özgür-Der'in kapatılmasını talep etti. Ancak valilik makamı tarafından kaleme alınan suç duyurusunda Özgür-Der'in sadece kanuna değil aynı zamanda ahlaka da aykırı hareket ettiği iddiası yer aldı.