Kaya, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'de belli kavram ve ithamların, adeta her türlü hukuksuzluğu meşrulaştırmaya yönelik elverişli araçlar şeklinde sürekli biçimde istismar edildiğini savunarak, "El Kaide ile irtibatlı olmak suçlaması da bu bağlamda sistematik baskı araçlarından biri olarak öne çıkmakta. Bir kişiye ya da kuruluşa bu şekilde bir suçlama yöneltildiğinde aynı anda her türlü hukuksuzluğun pervasızca icra edilmesinin kapısı aralanmakta adeta" ifadelerini kullandı.
Sabah saatlerinde Van merkezli başlatılan operasyonun da aynı mantık ve işleyişin bir ürünü olduğunu öne süren Kaya, şunları kaydetti:
"El Kaide ile bağlantılı olmakla itham edilerek gözaltına alınan kişilere yöneltilen temel suçlama, Suriye direnişine destek olmak. Yasadışı örgüt suçlamasının muhatapları olan bu insanlar ne yapmışlar, ne suç işlemişler, ne tür filliler icra etmişler diye sorduğumuzda bütün suçlarının Suriye'de direnen Müslümanlarla dayanışma içinde olmak, direnişe destek amaçlı faaliyetler yürütmek olduğunu öğreniyoruz. Doğrusu bu tür bir suçlama ile insanları gözaltına almanın başlı başına bir zulüm ve sahiplerine hem bu dünyada hem ahirette yetecek kadar büyük bir vebal olduğunun altını çiziyoruz."
"Hedef İHH'nın bir biçimde El Kaide operasyonuna dahil edilmesidir"
Kaya, operasyon kapsamında, İHH'nın Kilis ofisinde çalışan bir kişinin de gözaltına alındığını hatırlatarak, "Bu şahsın ikametgahı yerine Van Emniyetinden polislerin İHH Kilis Ofisi ve yardım konteynırlarına yönelmeleri, yapılmak istenenin ne olduğunu ortaya koymaktadır" ifadelerini kullandı.
Rıdvan Kaya, şöyle devam etti:
"Van Emniyeti, Kilis Emniyetine haber vermeksizin bizzat kendisi operasyon gerçekleştirmiş ve doğrudan İHH'yı hedef almıştır. Neden mutad olduğu üzere bu gözaltı işlemi Kilis Emniyeti aracılığıyla yapılmamıştır? Çünkü Kilis Emniyetine bilgi verilmiş olsa, muhtemelen Kilis polisi şahsın evine gidecek, dolayısıyla İHH'nın isminin de bu operasyona dahil edilmesi gayreti akim kalacaktı. Oysa belli ki, hedef İ.İ'nin gözaltına alınması değil, İHH'nın bir biçimde El Kaide operasyonuna dahil edilmesidir. Bu yönde bir imaj oluşturmaktır. Daha önce Antakya'da yaşanan tır hadisesi üzerinden çizilmek istenen imajın, bu operasyonla tahkim edilmeye çalışıldığını anlamamak için kör olmak gerekir. Yapılmak istenen şeyin ne vicdana, ne insafa sığmadığı gibi tam bir hukuksuzluk teşkil ettiği de ortadadır. Hükümetin bu kirli kampanya içinde yer alan kamu görevlileri hakkında acilen soruşturma başlatmasını talep ediyoruz."