Manisa'daki 1. Piyade Er Eğitim Tugay Komutanlığı'nda düzenlenen yemin törenine, 40 yaşın altındaki başörtülü asker yakınlarının alınmamasının ardından resmi törenleri boykot çağrısında bulunan Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür-Der) hakkında açılan kapatma davası yarın başlıyor. Dava, Vatan Caddesi üzerindeki Fatih Adliyesi'nde 2. Asliye Mahkemesi'nde saat 11:20'de görülecek. Davaya Özgür-Der lehine kalabalık bir avukat grubunun dahil olacağı belirtildi. Duyarlılık ve dayanışma çağrısında bulunan Özgür-Der, mahkeme önünde saat 12.30'da kitlesel basın açıklaması yapacak. Ankara, Batman ve Diyarbakır'da da, kapatma davası protesto edilecek.
ŞEKERCİ: EĞİTİMİN ÖZGÜRLEŞTİRİLMESİNİ TALEP ETTİK
Özgür-Der Başkanı Hülya Şekerci, Türkiye'de yaşanan hak ihlalleri başta olmak üzere, küresel çapta işlenen insanlık suçlarına karşı tam 10 yıldır İslâmi kimlikli bir muhalif tutum sergileyen derneklerinin devlet tarafından kapatılmak istendiğini söyledi.
Özgür-Der'in, 1999 yılında Türkiye'de örtülü askeri darbe koşullarında başta başörtüsü yasağı olmak üzere, devlet tarafından icra edilen sistematik baskı ve yasaklara karşı tepkileri örgütlemek üzere kurulduğunu ve şu anda Türkiye'nin muhtelif şehirlerinde 15 ayrı temsilciliği olan bir dernek olduğunu hatırlatan Hülya Şekerci şunları söyledi: "7 Kasım 2008 tarihinde yayınlanan bir bildiri nedeniyle Özgür-Der hakkında kapatma davası açıldı. "İnancımızın ve Kimliğimizin Aşağılandığı, Resmi İdeolojinin Dayatıldığı Törenlere Tavır Alalım!" başlıklı söz konusu bildiri temel hedef olarak eğitim alanında insan haklarına saygı gösterilmesi ve eğitimin özgürleştirilmesine yönelik talepler dizisinin bir halkasını oluşturuyor."
"ÇOCUKLAR VE GENÇLER MİLİTARİST YÖNLENDİRMEYE TABİ TUTULUYOR"
Özgür-Der Genel Merkezi, temsilcilikleri ve bazı destekçi kuruluşların imzalarını taşıyan söz konusu bildiride, okullarda çocukların ve gençlerin militarist yönlendirmelere tabi tutulmasının eleştirildiği hatırlatılarak şunlar ifade edildi: "Her sabah ders başlamadan önce ve resmi bayramlar vesilesiyle düzenlenen törenlerde askeri direktiflerle icra edilen ve marş söylemek, ant içmek gibi ritüeller içeren uygulamaların terk edilmesi isteniyor. Atatürk'ün şahsında kişi yüceltmeye dayalı bu törenlerin çocukların ve gençlerin kişiliklerine yönelik baskıcı bir ortam oluşturduğu; daha genelde de ırkçı, faşizan eğilimleri beslediği dile getiriliyor. Bu tarz militarist nitelikli törenlerin eğitimin bir parçası sayılmaması gerektiği ifade edilen bildiride öğrenci velilerine bir çağrıda bulunuluyor ve çocuklarını bu törenlere göndermemeleri talep ediliyor. İşte bu temel hak ve özgürlük talebinden dolayı Özgür-Der suçlanmakta ve kapatılması istenmektedir."
"DÜŞÜNCE VE ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜNE SALDIRI"
Özgür-Der Başkanı Hülya Şekerci, kapatma davasını düşünce ve örgütlenme özgürlüğüne karşı başlatılmış bir saldırı olarak gördüklerini söyledi. Şekerci, eğitimin laikçi-militarist dayatmalardan arındırılmasına yönelik taleplerini bugüne kadar olduğu gibi bundan böyle de savunmaya devam edeceklerini belirterek, "Hakkımızda açılan kapatma davasını Türkiye'de hakim bulunan resmi ideolojik dayatmaların, otoriter tahammülsüzlüğün tipik bir tezahürü olarak değerlendiriyor ve insan hakları ve özgürlükler konusunda duyarlı tüm çevreleri bu davayı yakından takip etmeye çağırıyoruz" diye konuştu.
===============
STK'LARDAN ÖZGÜR-DER'E DESTEK
Darbeciler fikirlerinde özgür; haklarını arayanlar mağdur
Türkiye'de yaşanan hak ihlalleri başta olmak üzere, küresel çapta işlenen insanlık suçlarına karşı tam 10 yıldır İslâmi kimlikli bir muhalif tutum sergileyen Özgür-Der'e açılan kapatma davasına sivil toplum örgütlerinden gelen tepkiler sürüyor.
"KEYFİ MÜDAHALELERİ KABUL EDEMEYİZ"
Demokraside Birlik Vakfı Başkanı Mehmet Bozdemir, "Sivil toplum örgütleri her görüşü açıkça ifade edebilmelidir. Evrensel demokrasinin normu budur. Ancak eylemlerinde cebir ve şiddet olmamasına rağmen bir sivil toplum örgütünün adliyeye düşürülmesini kabul edemiyorum. Düşünce özgürlüğü, demokrasinin temel ilkesidir. İnsan haklarına ilişkin bütün belgelerde de ilk sırada vurgulanmıştır. Kimse keyfi bir şekilde buna müdahale edemez" diye konuştu.
"DÜŞÜNCEYE PRANGA VURULAMAZ"
Özerk Diyanet ve Evkaf Sendikası Genel Sekreteri Abdurrahim Çelik ise, toplumun özgürlüklere yönelik taleplerini artırdığı bir dönemde düşünceye pranga vurulmaya çalışılmasının doğru olmadığını belirterek, "Ülkemizde darbecilere tanınan 'fikir özgürlüğü' duyarlı sivil toplum örgütlerine reva görülmüyor. Bu hak ve kanaat özgürlüğünü engellemek ancak 3. sınıf ülkelere has bir davranıştır. Kapalı kapılar ardında planları olanlar, her darbe döneminde 'aktif rol' aldığını belirtmekten çekinmeyenler, halkı kaos ve çatışma ortamı meydana getirmek için sokağa dökenlere değil de, özgürlükler için mücadele edenlere ceza verilmek isteniyorsa herkes bilsin ki bunun karşısında sonuna kadar direniriz" dedi.
"28 ŞUBAT'I SÜRDÜRMEK İSTİYORLAR"
Adaleti Savunanlar Derneği Ankara Şube Başkanı Kemal Şahin de, Özgür-Der'e açılan kapatma davası ile duyarlı sivil toplum örgütlerinin pasifize edilmek istendiğini ifade ederek, "Ya 28 Şubat sürüyor ya da birileri post modern darbenin sürdürülebilmesi için yoğun çaba sarf ediyor. 2009 yılında halen düşünceye ceza verilmek istenmesini hayretle karşılıyorum. Sonuna kadar bu davanın takipçisi olacağız" dedi.
ÖZGÜR-DER"İ Kapatma Davası Yarın
Başörtülü asker yakınlarının alınmamasının ardından resmi törenleri boykot çağrısında bulunan Özgür-Der hakkında açılan kapatma davası yarın başlıyor
UTANÇ TABLOSUNU ELEŞTİREN ÖZGÜR-DER'İ KAPATMA DAVASI YARIN BAŞLIYOR Manisa'daki 1. Piyade Er Eğitim Tugay Komutanlığı'nda düzenlenen yemin törenine, başörtülü asker yakınlarının alınmamasının ardından resmi törenleri boykot çağrısında bulunan Özgür-Der hakkında açılan kapatma davası yarın başlıyor. Duyarlılık ve dayanışma çağrısında bulunan Özgür-Der, mahkeme önünde kitlesel basın açıklaması yapacak. Ankara, Batman ve Diyarbakır'da da, kapatma davası protesto edilecek.