Geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir analizde siyonistler, Mısır'daki devrimcilerin durumunu şu sözlerle değerlendirmişti;
Birçok Mısırlılara göre Hamas'a yardım etmek dini ve milli bir görev olarak kabul ediliyor. Onlar Hamas'a yönelik yaptırımlara ve sınırın kapalı tutulmasına rağbet göstermiyor. Seçilmiş herhangi bir hükümet sınırın açılması yönündeki isteklere direnebilir mi ? mısır halkının çoğunluğunun kabul etmediği statükoyu sürdürmeyi isteyebilir mi? Böyle bir adım Hamas'ı daha da cesaretlendirecek ve mevzisini güçlendirecektir.
Daha çok silah ve daha çok gelişmiş cephane Gazze sınırına akacaktır. Gerçekte, bu şu anda bile olmaktadır. Hamas'la girilecek yeni bir savaş ihtimali birkaç yıl içinde artmış durumda. Diyelim ki, İsrail ordusu, Dökme Kurşun Operasyonu'nda olduğu gibi Hamas'ın saldırılarına misilleme yapmak için harekat başlattı, peki bu durumda kim Mısır hükümetinin bir şey yapmadan eli kolu bağlı duracağını garanti edebilir? Belki, muhtemelen, ama kesin değil.
Ve bu açıklamalardan sonra Mısır'dan ardı ardına Siyonist Terör Devletine darbe üstüne darbe inmişti,Önce 'David Camp' anlaşması,ardından rafah sınır kapısının açılma göüşmeleri, sonra Filistinli bazı tutuklular serbest bırakılmıştı ve bugün...
İŞTE BUGÜN...Siyonistlerin korktuğu başına geldi.Devrimciler Filistin için bugü meydanda.Yüzbinler tek yürek Özgür Filistin diye Tahrir Meydanı'ndan Tel Aviv'i titretti
İşte o anlar;
Öte yandan Mısır Başsavcısı, ülkenin devrik Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in hisselerinin dondurulmasını istedi. Başsavcılık ofisinden yapılan açıklamada başsavcının bugün Mısır Dışişleri Bakanlığı'na Mübarek'e, eşine ve oğullarına ait yabancı hisselerin dondurulmasını ilettiği belirtildi