Pakistan savaşın içinde, darbenin eşiğinde

Başbuğ ve Erdoğan'ın ardarda yaptığı Pakistan ziyaretlerinin, Türkiye'nin ülkede darbeyi önleme çabası olduğu savunuldu

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Pakistan ziyareti hakkında çarpıcı bir iddia ortaya atıldı.

Erdoğan ve Pakistan Başbakanı Yusuf Rıza Gilani'nin ortak basın toplantısındaki işbirliği alanlarını açıklama 'sırası'nı ilginç bulan Radikal yazarı Murat Yetkin'e göre, askeri işbirliği ve terörle mücadeleye yapılan vurgunun altında, Pakistan'da geliyorum diyen darbenin önlenmesi var.

Pakistanlı gazetecilerin bu sözleri dikkatle not aldığını belirten Yetkin, başkent İslamabad'ın 'güvenli bölge' denilen kısmında alınan yoğun güvenlik önlemlerini anlatıyor, ülkenin nasıl bir gergin ortam içinde olduğunu gözler önüne seriyor.

Ancak, öncce Genelkurmay başkanı daha sonra ise Erdoğan'ın PAkistan ziyaretinin "siyasi bir anlamı" olduğunu savunan Yetkin, bu girişimleri "Darbeyi önleme manevraları" niteliyor.

İşte yazının bu çarpıcı bölümü:

"Konu şu: Pakistan Cumhurbaşkanı Asaf Zerdari'nin yolsuzlukları artık halkı canından bezdirmiş durumda. Pakistanlı bir kaynak dün bana "Eskiden 'Yüzde 10 diyorlardı, şimdi 'Yüzde 100' diyorlar, ama o 'Yüzde 200' olmak istiyor" diye durumu özetledi.

Dolayısıyla Gilani hükümetinin de günleri sayılmaya başlamış.
İslamabad'da en çok konuşulan ihtimal, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ashfaq Pervez Kayani'nin (Pakistan'daki sisteme göre Genelkurmay Başkanı'ndan daha güçlü) bir darbe ile yönetime el koyması.
Orgeneral Kayani, Time dergisi tarafından 2008'de dünyanın en güçlü 20 adamı içinde gösterildi.

Bunun bir nedeni siyasi ise de, asıl nedeni ülkenin nükleer silahlarının ve istihbarat servisinin kontrolünün de onda olması.
Kayani o kadar güçlü ki, ABD Kongresi'nin Pakistan'ın terörle savaşına destek olmak üzere beş yılda vermeyi kararlaştırdığı 7.5 milyar doların 2010'daki ilk 1.5 milyar dolarlık diliminin alınmasına, istihbarat servisi ISI'nın sivil kontrole geçme talebi yüzünden karşı çıkması.

Nakit para sıkıntısı içindeki Gilani hükümeti, karşısında bütün or ve kor generallere ortak tutum aldıran Kayani karşısında bir şey yapacak durumda değil.

Yoksa ISI, zamanında Hindistan ve Orta Asya kapısı olan Pakistan'ı etkisine almak için bölgeye İslam radikalizmini enjekte etmekle suçlanıyor.
Ama Pakistan'da bir askeri darbe daha, ülkenin parçalanmasına kadar gidecek bir iç savaş sürecini başlatabilir. Böyle bir durum bütün Güney Asya-Orta Asya dengelerini altüst eder ama en çok Pakistan'ın atom bombalarının kimin eline geçeceği konusunda endişe konusu oluyor.
IMF Başkanı Dominiqe Straus Kahn'ın sözünü ettiği savaşın Pakistan-Afganistan ekseninde çıkacağı kehanetinde bulunanlar dahi mevcut.

Yeni yönetim senaryoları

Türkiye'nin yaptığı Pakistan'a siyasi, askeri ve ekonomik yönden destek olmaya, ülkenin çökmemesini sağlamaya çalışmak. Bunun için de 'kardeş' silahlı kuvvetleri yönetime el koymaktansa, Pakistan'da Zerdari sonrası kurulacağı konuşulan bir ulusal birlik hükümetine destek vermeye, sivilleri de buna ikna etmeye çalışmak.

Bunun için eski Başbakan Navaz Şerif dahil birkaç aday adayı konuşuluyor şimdiden.
Kimileri buna Türkiye örneklerinden yola çıkarak 12 Eylül modeli değil, 28 Şubat modeli bir müdahale yorumunda da bulunabilir.
Ama bu formül, şimdilik yalnızca Pakistan değil, bölge güvenliği, belki küresel güvenlik için geçerli bir yol gibi görünüyor.

Yani Türkiye Pakistan'ın bir yandan terörle savaşına, bir yönden siyasi yapısını ayakta tutup güçlendirmesine, bir yandan da ekonomisini güçlendirmesine yardımcı olmaya çalışıyor."


Asya Haberleri

Putin, Geleneksel Aile Değerlerini Koruyan Kararnameyi Onayladı!
Pakistan’da Tekfirci Teröristler Müslümanları Şehid Etti
Putin Onayladı! Nükleer Savaş Kapıda
Pakistan'da tren istasyonunda bombalı saldırı
Rusya'dan İran'a 'saldırı' istihbaratı iddiası!