O Pakistan'da yaşıyor iki çocuk babası, geçimini bir arşivde telefonlara bakmakla temin etmeye çalışıyor. Ne telefonu tutacak, ne de not alabileceği elleri var! Ama inancı, ve Yaratanına teslimiyeti ona öyle güç vermiş ki bizim için aşılmaz engeller onun için huzur dolu bir hayata dönmüş.
O her daim Allah'a şükreden bir kul.O biliyor ki Allah O'nun mükafatını cennette verecek,belki çift kanatlı olacak, O yüzden şevk ile alıyor abdestini, tevazu ile eğiliyor yaratanına.
"Bunları ne ticaret ve ne de alışveriş Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan, zekat vermekten alıkoymaz. Bunlar, gönüllerin ve gözlerin dehşetten donakalacağı günden korkarlar. (Nur-37)
Genelde toplumumuzda öyle bir dejenere yaşanmış ki, duygusallık ağır basınca bir an duraksıyoruz, sonra içerleniyor, acıma duygusuna kapılıyoruz,hüzünlenerek burukluğunu yaşıyoruz hayatın gerçeklerinin,sonra sıyrılıyoruz bu karamsar! tablodan, daha yaşamın en tatlı günleri, bunları düşünürek sıkma tatlı canını telkininde bulunuyoruz kendi kendimize"
Herkes bir alem diyoruz, herkesin kendine göre derdi var diyoruz sıyrılıp çıkıyoruz işin içerisinden!
Bu halimiz bizlerin toz pembe yaşamın hakikatini idrak edemeyişimizin, ve ibretlerden ibret alamadığımızın, en açık göstergesi değil mi?
Çok söze gerek yok görmek sözcüklerin ifade edemediğini ifade edecektir.
dünyagündemi