EŞİ Ferda Paksüt hakkında 'silahlı terör örgütüne bilerek -isteyerek yardım etme' suçlamasıyla 15 yıl ağır hapis cezası istemiyle dava açılan Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanvekili Osman Paksüt'e yönelik tepkiler artıyor. Ferda Paksüt'ün teknik takibi sırasında konuşmaları kayda geçen Osman Paksüt hakkında AYM tarafından inceleme başlatıldı. İnceleme sonucu Paksüt suçlu bulunursa meslekten atılacak. Paksüt ve eşinin telefon konuşmalarında iftira attığı AYM üyeleri de Paksütler'e şahsi dava açmaya hazırlanıyor.
SAVCI ÖZ BİLGİLENDİRMEKLE YETİNDİ
ERGENEKON Savcısı Zekeriya Öz, mahkeme kararıyla sanık Ferda Paksüt'ün telefonları dinlenirken teknik takibe takılan eşi Osman Paksüt'ün konuşma kayıtlarını 15 Ekim 2008 günü AYM Başkanlığı'na gönderdi. Savcı, Osman Paksüt hakkında herhangi bir suçlamada bulunmayıp, CMK 138/2 ve 135/6 maddesi uyarınca mahkemeyi bilgilendirmekle yetindi. Telefon konuşmalarında Osman Paksüt, zaman zaman eşinden telefonu alıp Ergenekon sanıkları ile konuşuyor ya da eşi AYM yargıçları için iftira haberleri servis ederken ona eşlik ediyordu.
YAKINDA NE OLUP BİTTİĞİNİ ÖĞRENİR
OSMAN Paksüt CNN Türk'te 'Hakkımda soruşturma yok' demişti. Ancak AYM Başkanlığı'nın, Osman Paksüt hakkında inceleme başlattığı ortaya çıktı. Başkan Haşim Kılıç, star'a yaptığı açıklamada, Ergenekon iddianamesinde yer alan ve AYM'yi ilgilendiren konuların hukuki açıdan incelendiğini belirterek 'Herşey, kendi mecrasında yürüyor. Kendisi de yakında, ne olup bittiğini öğrenir. İzlenecek prosedür yapılan inceleme sonucunda belirlenecek' dedi.
ÜYELİKTEN DE ÇIKARILABİLİR
İNCELEME sonucunda suç unsuruna rastlanırsa Paksüt hakkında soruşturma açılacak. Paksüt hakkında soruşturma açılmasına karar verilirse, AYM bünyesinde üç üyeden oluşan bir soruşturma komisyonu kurulacak. Komisyon, delillerle birlikte Paksüt'ün ifadesine başvurarak dosya hazırlayacak. Raporla ilgili nihai kararı, Paksüt dışında AYM üyelerinden oluşan heyet verecek. Paksüt'ün 'görev suçu' işlediğine karar verilirse, disiplin cezasından üyeliğin düşmesine kadar çeşitli cezalar gündeme gelebilecek.
Barolar Özkaya'yı istifaya çağırmıştı
YARGITAY eski Başkanı Eraslan Özkaya, 2004'te bir işadamıyla Alaaddin Çakıcı dosyasıyla ilgili yaptığı telefon görüşmesinin ortaya çıkmasının ardından emekliliğini istemişti. 2004'te dönemin Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, Barolar Birliği tarafından istifaya davet edilmişti. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, 'Ben olsam bir dakika durmaz istifa ederim. Bu yargının saygınlığının da teminatıdır' demişti. Aynı Özok, dün star'ın Paksüt'le ilgili sorusuna 'Bu konularda konuşmayacağım. Herkes istediği tarafa çekiyor' demekle yetindi.
Canlı yayında cevapsız kalan sorular
OSMAN Paksüt'e CNN Türk'te katıldığı programda üç soru yöneltildi. Ancak o hiçbirine cevap vermedi. İşte cevapsız kalan sorular:
Eşinizin sekreterinizle yaptığı telefon konuşmaları da iletişim tespit tutanakalarıyla yer aldı. Ferda Hanım AKP kapatma davasıyla çok mu ilgiliydi ya da kapatmama kararına çok mu üzüldü?
Cevap: Ben Ferda Paksüt'ün ne avukatı ne de savunucusuyum, ne Ergenekon adı verilen örgütün yöneticisi, üyesi, yardımcısıyım, böyle düşünen kişilerinde ne yanında ne de aleyhindeyim.
Osman Paksüt olarak size soruyorum eşinizin bu kapatma davasının bu kadar içinde olmasını, bu kadar konuşması, bu kadar sekreterinizle konuşması, bir takım organizasyonlara dahil olması sizce hoş bir durum mu?
Cevap: Şimdi hoş olup olmama, etik olup olmama, insanların arkasından dedikodu yapıp yapmama terör örgütüyle ilgili olup olmama bu soruyla sizde bu yargısız infaz sözlerine katılmış olmaz mısınız?
Ferda Paksüt bu konuşmaları yapmış olsa bile, terör örgütüne mensupluk suçunu oluşturmaz mı diyorsunuz?
Cevap: Anayasada zaten masuniyet karinesi gereği suçlu olmadığını söyleyebilirim...
İftira davası geliyor
OSMAN Paksüt hakkında AYM tarafından inceleme sürerken, Ferda Paksüt'ün teknik takibi sırasında haklıranda iftira dolu bilgiler basına servis edilen AYM yargıçlarının da bireysel dava açma hazırlığında oldukları öğrenildi. Telefon konuşmalarında 'rüşvet aldı', 'belediyeden ihale aldı' gibi iftiralar basına servis edilen üyelerin Osman Paksüt ve eşi Ferda Paksüt hakkında hem ceza hem tazminat davası açıp açmama konusunu değerlendirdikleri öğrenildi.
Ne demişti?
Ergenekon yandaşları, soruşturmayı durdurabilmek için, savcıların HSYK tarafından görevden alınması için uzun süre kampanya yaptılar. Savcılar hakkında HSYK'ya şikayetlerde bulundular. Osman Paksüt de önceki gün ekranlardan HSYK'yı savcılar konusunda göreve çağırdı.
'Başkanlık rüşveti' teklifini iletti mi?
AYM Başkanvekili Paksüt, Ferda Paksüt'ün bir AYM yargıcına kendisi aracılığıyla gönderdiği mesaj konusunda hiç konuşmadı. 30 Temmuz 2008'de Ferda Paksüt ile Paksüt'ün sekreteri Ayfer arasında geçen görüşmede Ferda Paksüt 'Beyefendi'nin (Osman Paksüt) ona iki çift lafı var. Yemin ettirdim, 'ölümü öp' diye. Söylemezsen dedim. Bunun (Haşim Kılıç) üç senesi kaldı. Bundan sonra senin bak yine bi başkan olabilirsin belki şansın var. Ama doğru dürüst harekat etmezsen o şansını kaybedersin dedim' sözleri dikkat çekmişti. Kamuoyu bu mesajın Osman Paksüt aracılığıyla AYM yargıcına iletilip elitilmediğini merak ediyor.
Eşi iftiralar atarken neden sessiz kaldı
FERDA Paksüt, gazetecilere AK Parti davası oylanırken neler yaşandığı konusunda kendisinden bilgi alıp, gazetecilere sızdırırken 'benim söylediğim anlaşılır' şeklindeki müdahalelerini, eşi Ferda Paksüt, 'Ak Parti kapanmasın' oyu veren bazı üyeler için rüşvet aldı' iddiasında bulunurken kendisinin de yanıbaşında oturup konuşmalara katıldığı yolundaki belgeler de medyaya yansıdı. Ancak Paksüt, eşi AYM yargıçları hakkında 'rüşvet aldı' türünden haberler yaptırırken neden sessiz kaldığını, eşinin bilgi sızdırmasına bilerek ve isteyerek neden yardım ettiğini anlatmadı.
Avukatı YARSAV Başkanı
ERGENEKON davasında sergilediği tavır, Ergenekon kapsamında evi aramaları yapılırken zanlıların yanına koşması ve gözaltına alınan Ergenekon sanıklarına akıl hocalığı yaptığı telefon görüşmeleri nedeniyle hakkında 4 ayrı soruşturma açılan YARSAV Başkanı Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, Paksüt'e destek verdi. Paksüt'ün dinlendiği iddialarını baştan doğru kabul eden Eminağoğlu, AYM Başkanı Haşim Kılıç, iktidar ve Ergenekon savcılarına yüklendi. YARSAV Başkanı 'Kusurlu ve uygunsuz hareket ve ilişkilerle mesleğin şeref ve nüfuzu ile şahsi onur ve saygınlığı yitirmek'suçlarından soruşturuluyor.
OSMAN Paksüt, kendisinin yasadışı yollardan dinlendiğini iddia ederken 'Ben de dinlenildim, dinlenildiğimi, iletişimin kayda alındığını, delil olarak dosyaya konulduğunu söylüyorum. İkinci iddianamenin 99 nolu klasöründe, 05. 04. 2008 tarihli iletişim tespit tutanağı. Hedef şahıs Ferda Paksüt - Osman Paksüt' dedi. Ancak mahkeme kararıyla yapılan teknik takiplerde 'takipte olan şahıs telefonda görüşürken, telefonu alıp görüşmeye devam eden kişilerin isimleri de takip fişine işleniyor. Türk yargı sisteminin tepesinde oturan AYM Başkanvekili Paksüt'ün rutin bir uygulamayı çarpıtmaya çalışması kafa karıştırdı. Aynı soruşturma kapsamında 'örgüt yöneticisi' iddiasıyla tutuklanan Teğmen Mehmet Ali Çelebi'ye ait dinleme tutanaklarında da Çelebi ile diğer sanık Noyan çalıkuşu arasındaki telefon konuşması sürerken telefonu alıp Çalıkuşu ile görüşen sanık Çelebi'nin annesi Rukiye'nin ismi de oğlu ile birlikte 'Hedefteki Şahıs' bölümüne işlenmiş. Tapelerde bu rutin uygulamanın klasörlerde birçok örneği daha bulunuyor.
Hukuk devletinin geleceği için koltuğu bırakmalı
ANAYASA hukukçusu Prof. Dr. Servet Armağan:
Anayasa Mahkemesi'nin geleceği ve Türk yargı sisteminin sağlıklı işlemesi açısından Osman Paksüt'ün istifası gerek. Bu olay ilk defa oluyor. Bir savcı, bir yüksek mahkeye, o mahkemenin başkanvekili hakkında ciddi iddialar bulunan dosyayı göndermesi, sağlıklı yargı için o üyenin istifasını gerektirir. Ergenekon soruşturmasını yürüten savcı böyle bir yazı yazdığına göre, önümüzdeki günlerde muhtemelen dava açmak için ciddi dedilleri vardır. Anayasa Mahkemesi, Türk yargı sisteminde ciddi bir umut müessesedir. Bu müessesinin bir üyesi hakkında böyle iddiaların yer alması, modern demokrasilerde, istifa gerektirir.
ANAYASA hukukçusu
Prof.Dr. Fazıl Hüsnü Erdem:
Osman Paksüt'ün hakkındaki iddialardan sonra görevde kalması hukuk devleti açısından sakıncalı. Paksüt, yürüyen bir dava ile ilgili ihsas-ı rey'de bulunuyor. Burada bir irade beyanı söz konusudur. Yargının tarafsızlığı açısından yanlış bir tutumdur. Siyasi kamplaşma imasını ortaya çıkaran bir tür tavırlar doğru değildir. Yargının güvenirliliğini zedeler. Bu durum etik açıdan kişinin bulunduğu görevden istifa etmesi doğru olandır.
Anayasa hukukçusu
Prof. Dr. Mustafa Kamalak:
Asli olan hukuk kuralıdır ancak insanların etik kurala uyması güzeldir. Sayın Başkan Vekilinin, haklarındaki iddiayı yanıtlaması, yalanlaması lazım. Biz böyle bir konuşma yapmadık demesi lazım. Etik kurallar, Sayın Paksüt'ün bu görevden istifasını gerektirir. Ama çekilmediği taktirde, eğer disiplin kuralı dışında bir hareketi varsa, Anayasa Mahkemesi Yüce Divan olarak onu yargılayabilir. Hakkında bir mahkeme kararıyla disiplin kuralını ihlal ettiği sabit olursa, görevden almaya gerek kalmadan görev kendiliğinden sona erer.
Ajanslar