Bizde “Kâhin” yalancıdır. Ama Yahudilik ve Hristiyanlıkta “Kâhin” “Peygamber yolunda yürüyen adam” anlamına gelir..
Kâhinlere göre 2018’le başlayan süreçte papa ölecek. Bu son papa. Katolik kilisesi, büyük teolojik tartışmalar ve skandallarla yıkılacak. Kilise için “Tarihin sonu”. Ve “Dinlerarası savaş” kapıda. Aslında FETÖ ve BOP, bu kıyamet savaşını başlamadan bitirmek, en azından enerji koridoru ve İslam coğrafyasını kontrol altına alarak savaşın sonucunu öncü bir hamle ile başlamadan kendi lehine çevirmek istiyordu. Ama olmadı işte. Fukuyama’nın ve Huntington’un “bilimsel kehanetleri”, fütürist yaklaşımları gerçekleşmedi. Maya takvimi, Mezopotamya kehanetleri, Çin mitolojisindeki “Tarihin sonu”na ilişkin hesaplar, dini kaynaklı gelecek senaryoları ile adeta örtüşüyordu. Vagna baba, Nostradamus vs.
Kimin ne zaman öleceğini Allah bilir. Ama kâhinlerin iddiasına göre papa ölecek, başka istihraçlara ve işaretlere göre Mısır ve Suriye diktatörleri de.
İran’da Ahmed-i Necat, Mehdi’nin zuhuru için hazırlanıyor. Necef’te de Mehdi’nin gelişi ile ilgili hazırlıklar sürüyor. Bazı kaynaklara göre Mesih Ümeyye Camii’ne gelecek. Bazılarına göre Mehdi Medine doğumlu, Arap asıllı bir Türk olacak ve Mekke’de ortaya çıkacak.
Mehdi, Mesih tartışmalarının coğrafyası, İran, Irak, Suriye, Suudi Arabistan ve Türkiye. İstanbul’un yeniden fethi ve Amik Ovası savaşı en önemli olaylar. İskenderun ve Amanos’ların da bu olayda adı sık geçiyor. Amik Ovası’nda Melheme-i Kübra denilen bir savaştan bahsediyor. Öyle bir savaş ki 12 milletin dahil olacağı savaşa katılanların üçte ikisi ölecek. Birileri bu sayıyı 960.000 olarak veriyor. Fırat havzasında bir altın dağ ya da hazinenin ortaya çıkmasından söz edilir. Deccal denilen adam girdiği her savaşı kazanır. Süfyan dünyayı ifsat etmeye devam eder. Süfyan, İslam dünyasından çıkacak Müslüman görünümlü müfsit bir siyasi kişilik olabilir. Çok akıllı, bilgili, zeki gibi görünen ama “Ebu Cehil” karakterinde biri. Bu siyaseti ele geçirecek dini bir kişilik de olabilir..
Bazı kaynaklar sahte mehdi ve mesihlerin birçok fitneye sebeb olacağından da söz eder. Mesela Topkapı Sarayı’ndaki Hz. Davud’un kılıcının çalınacağı iddiası da var bu arada. Öyle ya, Mehdi, Mesih ya da Dabbetül Arz’ın elinde Hz. Davud’un asası, belinde Hz. Davud’un kılıcı, parmağında Hz. Süleyman’ın yüzüğü olacak.. Hz. Davud’un asası ve kılıcı Topkapı’da, emanet-i mükaddese envanterinde. Yüzük kayıtlarda yok. Eğer bu rivayetler doğru ise ve bu nesneler gerçekse kıyamet konusunda Türkiye’yi, teolojik beklentilerin dışında doğrudan ilgilendiren birçok konu var demektir. Söz konusu kaynaktaki bilgilere göre, Mehdi bu kılıcı Hz. İsa’ya teslim edecek. Hz. İsa da Deccal’ı bu kılıçla öldürecek.
Yaşanan gerçekler insanları korkutuyor. Sadece, savaş ve terör değil, ekonomi, sağlık, çevresel sorunlar, bilim ve teknoloji, dağılan aile, her şey korkutuyor insanları. İnsanlar daha çok agnostik oluyor. Yaşamanın fazla bir anlamı kalmadığını düşünen insanlar intihar ediyor.
Mehdi-Mesih beklentisi aslında, kendini çaresiz, çözümsüz hisseden insanların mucize beklentisinden kaynaklanıyor. İnsanlık bir “kurtarıcı” bekliyor. “Kurtarıcı” beklerken, kurtarıcı zannı ile bazen “Cellad”ına sarılabiliyor, FETÖ ya da DAEŞ, PKK/PYD örneğinde olduğu gibi. Oysa herkes için ancak yaptığının karşılığı vardır.
Bu Batılıların, Siyonistlerin saldırganlıkları korkularından kaynaklanıyor. Öfkeleri akıllarını zail etmiş sanki. Kaçtıklarını sandıkları şeye doğru koşuyorlar..
Bu işler ilanihaye böyle gitmez. Bir yerde bu ip inceldiği yerden kopar. Bu süreç bütün tehlikelerine rağmen, bazı gerçeklerin gün yüzüne çıkması açısından son derece önemli.
Kehanetler gerçekleşmese, FETÖ’cülerin beklentisi gibi sürekli ertelense de, belli kesimlerin davranışları üzerinde son derece etkili. Bu da dünyayı daha güvensiz hale getirmeye yetiyor..
Evet, açıkça birileri “Tanrıyı kıyamete zorlama” adına çılgınca şeyler yapabilir ki, mesela Kudüs’ün İsrail için başkent ilan edilmesi de böyle çılgınca bir karar.
FETÖ’cüler de benzer kehanetlerle bu noktaya savruldular..
2018’de yine savaş, yine terör, katliam varan, ses getirici eylemler, yine küresel ısınma, yine Avrupa, Amerika, Asya, Afrika’da terör fırtına gibi esecek. Uyuşturucu kullananların sayısı ve intihar olayları artacak.
Salgınlar hastalıklar, borsa, döviz, piyasada kriz, ekonomide dalgalanmalar küçük esnafı ve büyük holdingleri ve markaları vuracak. Bitcoin ve benzeri paralar ve merkez bankaları, Dolar ve Euro’yu vuracak. Yine BM’yi tartışacağız. NATO ve AB tartışılacak. FETÖ gündemde olacak. Arap ülkelerinde yaşanan kriz daha da derinleşecek. İsrail giderek yalnızlaşacak. Görünen köyün hikâyesi böyle.
Yeni akımlar, dini yapılarda çözülmeler, humanoidlerin sebep olduğu tartışmalar, robotlar ve insansız araçlar, ev okul, evden iş, internet marketleri, geleneksel yapıları radikal şekilde sarsacak. Gelecekte robotlar sebebi ile işsizlik korkusu daha çok tartışılacak. Uzayan ömür, bir yandan geriatrik açıdan sorunlara sebep olurken, öte yandan emekli fonları için tehlike çanları çalmaya başlayacak..
2018 sanki 3K ile anılacak gibi: Kavga, Kriz, Karmaşa. 2018’den sonra daha iyi bir gelecek için de bir umud yok gibi. Yani gelecek günler geçen günleri aratacak..
2023 bizim için bir sıçrama zamanı olacak diye bekliyoruz, ama batı dünyası ve onunla birlikte hareket edenler için felaketin başlangıcı..
19. yy’da 1. Dünya Savaşı yıllarında, kapitalizmin, komünizmin ve faşizmin gölgesinde oluşan kavramlar ve kurumlarla 21. yy’ı açıklamak mümkün değil. 2. Dünya Savaşı sonunda faşizm çöktü. 1990’ların başında komünizm çöktü ve soğuk savaş sona erdi. Bugünkü kriz kapitalizmin ve Siyonizm’in krizidir..
2017, batının çirkin yüzünün bütün çirkinliği ile ortaya çıktığı bir yıl oldu. 2018 bu gerçeklerin daha açık bir şekilde gün yüzüne çıktığı bir zaman olacak. Avrupa’da daha sağcı, daha ırkçı, İslam ve yabancı düşmanlığı yükselecek.
Bakalım Papa ne zaman ölecek! Bakalım Vatikan için yolun sonu mu? Bana kalırsa, kehanetler bir yana, Vatikan ve İsrail için gerçekten yolun sonu! Kapitalizm ve Siyonizm için de! Selam ve dua ile..
yeniakit