Derin devlet hep vardı. Cumhuriyet’in başından beri değil, Tanzimat’tan sonra, özellikle de İttihat Terakki’nin ortaya çıkması ile biz derin devletle tanıştık.. Daha sonra bu masonik yapı uluslararası derin sisteme entegre oldu.
Paralel devlet ile Derin devlet ayrışması 1960’dan sonra oldu. Hatta 70 sonrası.. 60-70 arası belirsizlik var..
CHP paralel bir devletti ve derin devletin taşeronu olarak örgütlenmişti. Onun için o bir “Cumhuriyet” partisidir..
CHP hem görünen, hem derin devleti birlikte götüremedi. Bir muhalefet gerekli idi. Kendi içinden kendi alternatifini üretmeyi denedi. Paralel bir muhalefet olacaktı.. DP’nin iktidar olması ile birlikte CHP derinleşti. Darbeciler paralel bir devlet örgütlemeye çalıştılarsa da olmadı..
Paralel devlet STK’ların güç kazanması ve ılımlı İslam politikası ile yeniden gündeme geldi..
Aslında her zaman paralel bir devlet vardı, her zaman. O da Mason locaları idi. Her on yılda yapılan darbelerden sonra kapatılmayan tek dernek mason locaları idi ve her ara rejim hükümetinin bakanlar kurulunun üçte ikisi bu paralel devlet yapılanması içinden atanıyordu..
Aslında bu paralel yapılanma basın, sermaye ve sanatçıların, bilim adamlarının da işin içinde olduğu milli burjuva dedikleri bir ihanet çetesinden oluşuyordu.
İzmir İktisad kongresinden sonra bu yapı şekillenmeye başladı. İş Bankası’nın Kuruluşu ve besleme sermayenin Milli Burjuvazi adı ile ortaya çıkışı böyle bir şeydi..
Batıda, özellikle de ABD de paralel devlet, lobiler içinde gizlenir.. Devletle menfaat ilişkisi olan belli büyük sermaye grublarından oluşur. Mesela Amerikan doları onlarındır. FED Doların işletmecisidir sadece..
Bizde de paralel devlet tanımı son zamanlarda çokça kullanılmaya başladı.. Bir takım dini grubların devletle önce menfaat ilişkisine girip sonra kadrolara yerleşme çabası, cari kamuoyu araştırma ve strateji belirleme konusunda örgütlenen yapıların hükümete olan yakınlığından istifade ederek paralel bir devlet gibi davranma eğilimi de bu riski artırıyor aslında..
Dini grublar yanında belli sermaye grubları ve media, sözü edilen kuruluşlar yanında hemşehri toplulukları zaman içinde derin bir lobiye dönüşüyor..
Başlangıçta ne kadar iyi niyetli olurlarsa olsunlar bilgiye sahip olanlar, bilgi üretenler, para ilişkisi içinde olanların zamanla derinleşme riski artar ve paralel devlet ilişkisi içine girmeleri kaçınılmaz olur.. Bu anlamda sınırlar korunmaz ve bir iç denetim sağlanamaz ise, devlet ile bu derin ve paralel yapılar arasında ciddi sorunlar yaşanabileceği gibi, derin ve paralel örgütlenmeler arasında ve bu yapıların kendi içlerinde önce fikir ayrılığı ile başlayan, arkasında rekabete ve daha sonra çatışmaya varan ayrılıklar çıkması kaçınılmaz..
İş o noktaya varınca kin, öfke ve ihtiras, devletin âli menfaatleri üzerinde görüş ayrılıkları ile birleşince başlangıçta destek olarak görülen bu yapılar bir başbelasına dönüşür..
İstihbarat bilgilerinin bu anlamda iyi korunması ve bu kaynağın içeride usulsüz kullanımının mutlaka önüne geçilmesi gerekir.. Bir bu yola girilirse önünü alamazsınız ve yokuş aşağı koşar gibi gidersiniz..
Bu gün belli dini grublar ve tarikat çevrelerinin iş, media ve bürokraside etkinlik kazanma konusundaki çabalarını herkes görüyor ve biliyor.. İşin içine din, siyaset, ideoloji ve çıkarı katar ve bütün bunları ben merkezci bir şekilde harmanlamaya kalkarsanız çatışma kaçınılmaz olur..
Paralel devlet yapılanması kuzu postundaki kurttur.. Sivil gözüken siyasi bir yapıdır..
İktidar da eğer sivil yapılanmayı kendi tekeline almaya kalkarsa bu defa o yapı siyasetin arka bahçesine dönüşür. Öteki türlü de iktidar sivil görünümlü siyasi grubun elinde oyuncağa dönüşür. Bir maske, sıçrama tahtası, kalkan gibi gözükür..
Kayıt dışı ekonomi ve kayıt dışı siyaset bu gibi ortamlarda ve süreçlerde ortaya çıkıyor..
Resmi din, resmi tarih, resmi ideoloji aslında devletin toplumu şekillendirme iddiasının ürünüdür.. Bu gün Cem Vakfı’nın üstlendiği rol de sanki “Resmi bir alevilik” için devletle paralel bir alevi-cemaat yapılanması olarak ortaya çıkmaktadır.. Derin devlet önce ayrıştırıyor, sonra çatıştırıyor, sonra uzlaştırma adına araya girip yeni bir çerçeve çiziyor ve herkese rol dağıtıyor.. Klasik soğuk savaş ve kontrollü bunalım stratejisine dayalı bir taktik!
Devlet devletliğini bilmeli. Sivil sivilliğini.. Devleti hükümetler yönetmeli. Sokak gösterileri ve terör yöntemleri kullanarak, derin devlet ve paralel devlet işbirliği ile birileri iktidar hayalleri kurmamalı.
Paralel devlet de görünen devlet de kayıt dışı ekonomi ve kayıt dışı siyaset yöntemleri kullanmaya başladığı andan itibaren içinden birileri bu yapıya dönüşür ve bu derin yapı eğer uluslararası sistemle çatışırsa örtülü bir savaş yaşanmaya başlar.. Eğer uluslararası sistemle uzlaşırsa, bu defa görünen devleti esir alır ve örtülü KİT’ler, örtülü kadrolar, kayıt dışı silahlı gizli ordular çıkar ortaya..
Bu gün belli noktalarda derin devlet ve paralel devlet yapılanmasına doğru bir kayış var.. Eski derin devlet ve paralel devlet yapıları arasında da derin ilişkiler kuruluyor sanki.. Derin yapıların kontrolünde yeni siyasi oluşumlar gündeme gelebilir ya da mevcut yapıların ele geçirilmesi için radikal çıkışlar gündeme gelebilir..
Herkes olağanüstü yöntemlere başvurmadan, bu ülkede zengin ve güçlü olabilir. Bize hayır gibi gelenlerde şer, şer gibi gelenlerde Allah hayır murat etmiş olabilir.. Kavgaya gerek yok.. Kimileri Tanrıyı kıyamete zorlarken birileri de iktidara zorlamak gibi bir yola sapmamalı.. Derin ve paralel yapıların hiç biri, girdikleri kapıdan çıkmazlar. Başlangıçta hayal ettikleri ile vardıkları nokta aynı olmaz. Pişmanlıkların fayda vermediği bir vadiye sürüklenirler ve kendi ürettikleri canavarın eline düşerler.. İnsan çoğu zaman kaçtığını sandığı şeye doğru koşar! Benden söylemesi.
Selam ve dua ile.
yeniakit