Patani'de her gün ortalama 7-8 Müslüman'ın Budist Tayland Askerleri tarafından katledildiğini ifade eden Mahkuta; "Patani Gazze'den çok daha kötü durumda. Budist Tayland Yönetimi bir halkı sistematik olarak yok ediyor." dedi. Patanililerin şu an bile kendilerini manevi olarak Osmanlı Hilafeti'ne bağlı hissettiklerini belirten Mahkuta; "Osmanlı Hilafeti yıkılınca başta Patanililer olmak üzere bütün Müslümanlar başsız ve sahipsiz kaldı. Patanililer Osmanlı Hilafeti'ni büyük bir özlemle anarak, Halife'nin geri döneceği günleri bekliyorlar" diye konuştu.
Güneydoğu Asya'nın en güzel ülkelerinden biri olan Patani'de yıllardır büyük acılar yaşanıyor. Yaşanan bu acıların canlı şahitlerinden biri de Patanili Müslümanların Avrupa Temsilcisi olan Kasturi Mahkuta. Küçük yaşlarda Patani'de tanıklık ettiği katliamların ardından Patani Birleşik Kurtuluş Örgütü'nün saflarına katılarak işgal altındaki ülkesinin bağımsızlığı için mücadele etmeye başlayan Mahkuta, şu an Patanili Müslümanların dünyadaki en önemli ve etkili isimlerinden biri. Tayland Hükümeti tarafından hakkında arama emri çıkarıldığı için Patani'ye giremeyen Mahkuta yıllardır İsviçre'de yaşıyor. Geçen hafta bir takım temaslarda bulunmak için Suriye'nin Başkenti Şam'a gelen Mahkuta'dan Patani'deki son gelişmeleri dinleme imkanı bulduk. Patani'de büyük bir insanlık dramı yaşandığına vurgu yaparak sözlerine başlayan Mahkuta şunları söyledi: "Tayland Hükümeti Patani'deki direnişi bitirebilmek ve Patani Halkını sindirebilmek için binlerce kişiden oluşan özel bir ordu kurdu. Bu orduya Özel Kuvvetler adı veriliyor. Özel Kuvvetlere mensup Budist Askerler evleri basıp genç kızlara tecavüz ediyorlar. Patani'de her gün ortalama 7-8 genç Budist Askerler tarafından katlediliyor, medreseler, camiler ateşe veriliyor. Özel Kuvvetlere bağlı askerler Patanililerden evlerini, topraklarını terk etmelerini istiyorlar. Tehditler nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan Patanili Ailelerin yerine Taylandlı Budist Aileler yerleştiriliyor. Tayland Hükümeti'nin amacı Patani'yi tamamen Budistleştirmek."
ALTIN ÜLKE: PATANİ
Patani'nin Güneydoğu Asya'nın en verimli topraklarına sahip olduğunu hatırlatan Mahkuta, Tayland Hükümeti'nin bu nedenle Patani'yi işgal altında tuttuğunu savundu. Patani Topraklarının verimli olmasına rağmen halkın fakirlik içinde yaşadığına dikkat çeken Mahkuta sözlerini şu şekilde sürdürdü: " Asyalılar Patani'ye "Altın Ülke" derler. Çünkü Patani maden ocaklarıyla doludur ve Patani Topraklarında bir çok sebze ve meyve yetişir. Tayland Hükümeti Patani'yi işgal altında tutarak buradaki maden ocaklarından büyük bir gelir sağlıyor. Patanililer ise yüzyıllarca hür olarak yaşadıkları topraklarının zenginliklerinden faydalanamıyorlar. Patanililer şehirlerden çıkartılıp köylere sürülüyorlar ve Tayland Hükümeti Patanili Okumuş Gençlerin devlet dairelerinde görev almasına asla izin vermiyor. Patani'deki okullarda çocuklarımıza zorla Tayland Dili öğretilmeye çalışılıyor. Ayrıca Budist Misyonerler Patanilileri İslam'dan uzaklaştırmak için sürekli propaganda çalışması yapıyorlar. Fakat Halkımız her şeye rağmen İslam'ı asla terk etmeyecek ve sonsuza kadar Müslüman olarak kalacak"
"ZULÜM DİRENİŞİ GÜÇLENDİRİYOR"
"KORKMAYIN HALİFENİN ASKERLERİ GELECEK"
Patanililerin Osmanlı Hilafeti'ne karşı büyük bir sevgi beslediklerini de belirten Mahkuta, özellikle 2. Abdülhamid Han'ın Patani Tarihi'nde büyük bir öneme sahip olduğunu ifade etti. Çocukken annesinin kendisine sürekli olarak; "Oğlum! Dünyada 2 kişiyi çok sev. Birisi Peygamber Efendimiz, diğeri de Halifemiz Sultan Abdülhamid " şeklinde öğütler verdiğini ifade eden Mahkuta, çocukluğundan kalma ilginç bir anıyı da bizimle paylaştı. Çocukluk yıllarında köylerinin sürekli Tayland Askerleri tarafından basıldığını ve evlerin ateşe verildiğini söyleyen Mahkuta şunları anlattı: "Köyümüz askerler tarafından basıldığında çocuk olduğumuz için korkardık. Annem bizi sakinleştirmek için ; 'Korkmayın! Halife Abdülhamid Han'ın Askerleri gelip bizi kurtaracak. Abdülhamid Han Müslümanları sahipsiz bırakmaz' derdi. O tarihlerde Osmanlı Hilafeti yıkılmış, Halife Abdülhamid vefat etmişti. Fakat bir sıkıntı anında Patanililer Abdülhamid Han'ın Askerleri olarak gördükleri Türklerden yardım bekliyorlardı. Türkiye Halkı'ndan ve Hükümeti'nden Patani'ye sahip çıkmalarını ve Patanili Müslümanları korumalarını istiyoruz. Hatta Türkiye Hükümeti'nin aracılığıyla Tayland Yönetimi ile görüşebiliriz. Türkiye Hükümeti toprakları işgal altında olan Asyalı Müslümanların da hakkını savunmalı. Biz Türkiye Hükümeti'nden bunu talep ediyoruz" dedi.
"PATANİ ÜVEY EVLAT MI?"
İslam Dünyası'nın genel olarak Patani'de yaşananlar karşısında duyarsız olduğunu dile getiren Mahkuta, Müslümanların Patani'ye üvey evlat muamelesi yaptıklarını belirtti. Patani'nin bazı bölgelerinin Gazze'den çok daha kötü durumda olduğunu haber veren Mahkuta; "Patanililer olarak Filistin Halkının İsrail işgaline karşı verdiği mücadeleyi biz de destekliyoruz. Hatta İsrail'in Gazze'ye yönelik düzenlediği son saldırılar esnasında Patani'nin bir çok yerinde insanlar İsrail Saldırılarını protesto edip Gazze Halkına destek için sokak gösterileri düzenlediler. Patanililer kendi aralarında para toplayıp Malezyalı Yardım Kuruluşları vasıtasıyla Gazze'ye yardımda bulundular. Fakat İslam Dünyası Filistinlilerin dışındaki mazlum halklara karşı çok duyarsız davranıyor. Oysa tıpkı Gazze'de olduğu gibi Patani, Arakan ve Afganistan'da da çocuklar öldürülüyor. Müslümanlar Filistin'e sahip çıktıkları gibi işgal altında olan diğer ülkelere de sahip çıkmalı ve onların haklarını savunmalı. Müslümanlardan üvey evlat muamelesi görmek bizi çok üzüyor. Özellikle Türkiye Halkından Patani'ye sahip çıkmalarını istiyoruz. Türkler Patani'ye sahip çıkarlarsa biz çok daha güçlü olacağız. "dedi.
PATANİ TARİHİ'NE YOCULUK
-1457: Patani Krallığı İslam'ı kabul etti.
-1584-1688: Patani İslam Krallığı'nın yükselme devri.
-1729: Patani'de iç savaş başladı.
-1786: Patani, Taylandlıların dedeleri olan Siyam Krallığı'nın kontrolüne girdi.
-1789: Patani Halkı, Siyam Krallığı'na karşı isyan başlattı.
-1909: İngiltere ve Siyam Krallığı arasında imzalanan Anglo-Siyam Antlaşması'yla bugünkü Tayland-Malezya sınırı oluştu.
-1910: Patanili Sufi Şeyhi To'tea öncülüğünde Yala'da işgal güçlerine karşı büyük bir isyan gerçekleşti.
-1911: Bu isyandan 1 yıl sonra başka bir Sufi Şeyhi olan Hacı Bulon İngiliz ve Tayland güçlerine karşı tekrar bir isyan başlattı.
-1947: Patani Direnişi'nin babası olarak isimlendirilen Hacı Sulong, Patani Halk Hareketi'ni kurup mücadeleye başladı.
-1954: Hacı Slong oğluyla birlikte Budist Tayland Askerleri tarafından şehid edildi.
-1968: Son Patani İslam Kralı'nın torunu Kebir Abdurrahaman Tenvira Patani Birleşik Kurtuluş Örgütü'nü (PULO) kurdu.
-1975: PULO Patani'de 70 bin kişinin katıldığı Patani Tarihi'nin en kalabalık protesto gösterisini düzenledi.
- 2004: Krue-Se Camii'nde Budist Askerlerle Patanili Gençler arasında çıkan çatışmada 32 Patanili hayatını kaybetti. Aynı gün Patani'nin farklı bölgelerinde çıkan çatışmalarda da 74 Patanili daha katledildi.
-2004: Narativa'nın Takbay Kasabası'nda tutuklu bulunan 6 Patanili Gencin serbest bırakılması için halk gösteri düzenledi. Budist Tayland Askerleri'nin göstericiler üzerine ateş açması sonucu 85 Patanili hayatını kaybetti.
-2008: Patani Direnişi'nin efsane önderi Kebir Abdurrahman Tenvira sürgünde yaşadığı Suriye'nin başkenti Şam'da hayatını kaybetti.
ADEM ÖZKÖSE - GERÇEK HAYAT