1939 yılında Yala Bölgesi'ne bağlı Lubok Bamah Köyü'nde dünyaya gelen Kebir Abdurrahman Tenvira'nin soyu Patani İslam Krallığı'nın son sultanlarından olan Sultan Lebih'e dayanıyor. Daha küçük yaşlardan itibaren Pundok Medreseleri'nde dini eğitim almaya başlayan Tenvira'nın babası Muhammed Tenvira, Patani'de son derece sevilen bir İslam alimidir. Şu an hayatta olan Muhammed Tenvira yaklaşık 115 yaşında. Kebir Abdurrahman Tenvira ilk eğitimini Patanili Müslümanlar için büyük önem taşıyan Pondok Medreselerinde aldı. İlk ve ortaokulu köyünde, liseyi ise Yala'da okuyan Tenvira, daha küçük yaşlardan itibaren Budist Tayland Hükümeti'nin Patani Halkı'na yönelik yaptığı zulümlere şahit oldu. Budist Tayland Hükümeti'ne bağlı askerler Pondok Medreselerini ateşe veriyor ve Pondok Medreselerinde hocalık yapan alimleri tutuklayıp hapishanelere atıyorlardı.
ÖĞRENCİLİK YILLARINDA BAŞLAYAN MÜCADELE
Üniversite eğitimi için Tayland'ın başkenti Bankok'a giden Tenvira, burada Nur İslam Üniversitesi'ne kaydoldu. Üniversite yıllarının başlangıcından itibaren siyasi mücadelenin içine giren Tenvira, Patanili öğrenciler arasında bağımsızlık fikrini yaymak için çalışmalar yapmaya başladı. Kendisi gibi Tayland'ın başkenti Bankok'ta okuyan Patanili öğrencilerle toplantılar yapan Tenvira, 1960 yılında Tayland'ın başkenti Bankok'ta "Tevaun Cemiyeti" adı altında bir öğrenci teşkilatı kurdu. Bu teşkilata üye olan öğrencilerin çoğu Patanili'ydi. Tenvira bu öğrencilerle yaptığı toplantılarda sürekli olarak 18. Yüzyılda Patani'ye hükmeden Patani İslam Krallığı'na vurgu yapıyordu. Tenvira'ya göre Patani'deki özgürlük mücadelesinin temel fikri İslam olmalıydı ve Patani toprakları işgalden kurtulduktan sonra bölgede tam bağımsız bir İslam Devleti kurulmalıydı. Tenvira'nın fikirleri ilk olarak Bankok'ta okuyan öğrenciler arasında, daha sonra da Patani'de büyük ilgi görmeye başladı.
BAĞIMSIZLIK FİKRİNİ YAYAN GENÇ
"Teavun Cemiyeti"ne mensup olan Patanili öğrenciler yaz tatillerinde Patani'ye dönerek 2 ay boyunca halka Tenvira'nın fikirlerinden bahsettiler. Tenvira da bir grup arkadaşıyla birlikte Patani'yi baştan aşağı dolaştı ve Pundok Medreseleri'nde toplanan halka konuşmalar yaptı. Patani Halkı, Sultan Lebih'in torunu olan bu genç öğrenciye büyük sevgi gösteriyordu. Bu arada Tenvira'nın çalışmaları Budist Tayland Hükümeti'nin gözüne batmaya başladı ve halkı isyana teşvik suçuyla Tenvira'nın yakalanması için karar çıkarıldı. O dönemin muhalefet partisi olan "Tayland Demokrat Partisi"nden bir dostu Tenvira'ya tutuklanacağını bildirdi ve bir an önce Tayland'ı terk etmesi gerektiğini söyledi.
ELVEDA PATANİ"
ALİMLER TENVİRA'YA BİAT EDİYOR
HEM MÜCADELE ETTİ, HEM OKUDU
TENVİRA DİRENİŞİ BAŞLATIYOR
Tayland Askerleri 29 Kasım 1975'de Narativat'ın Baço Kasabası'nda 5 Patanili Genci öldürdü. Bunun üzerine Tenvira, Patani'deki PULO Mensuplarına Tayland Hükümeti'ni protesto eden büyük bir gösteri yapmaları yönünde haber gönderdi. Kurban Bayramı ile aynı güne denk gelen 11 Aralık 1975'de 7O bin Patanili bir araya gelip, PULO öncülünde Budist Tayland Hükümeti'nin Patani'de yaptığı zulümleri protesto etti. Gösteri sırasında grubun üzerine askerler tarafından bomba atılması üzerine 12 Patanili hayatını kaybederken, 100'den fazla kişi de yaralandı. Bu olaydan bir gün sonra Tenvira bir bildiri yayınlayarak PULO'nun Budist Tayland Hükümeti'ne karşı cihad ilan ettiğini duyurdu. PULO'ya bağlı askeri güçler bu tarihten itibaren Tayland Hükümeti'nin bünyesindeki askeri hedeflere yönelik eylemler düzenlemeye başladı. PULO 1 yıl içinde 250'den fazla askeri operasyona imza atarak, bölgede büyük bir güç olduğunu gösterdi. Tenvira FKÖ ve FHKC gibi Filistinli direniş gruplarıyla da ilişkiye girerek bu örgütlerin İsrail'e karşı verdikleri mücadeleye askeri destek verdi.
ENTELLEKTÜEL, ISRARCI VE CESUR
Mısır, Libya, Suriye, Sudan, İsviçre, Hollanda ve Almanya'ya bürolar açan Tenvira, Patani'deki işgali uluslar arası bir boyuta taşımayı başardı. Tayland İstihbaratı 3 kez Tenvira'yı zehirlemeyi kalkışsa da, Tenvira kendisine yönelik gerçekleştirilen suikast girişimlerinden zekası sayesinde kurtuldu. Tenvira tam 44 yıldır ülkesine giremiyordu. Bir dönem Sudan'da yaşayan Tenvira, hastalığı boyunca Suriye'de tedavi gördü. En büyük hobisi çiftçilikle uğraşmak olan Tenvira, başta Arapça, İngilizce ve Almanca olmak üzere 8 dil biliyordu. Çevresi tarafından entelektüel, ısrarcı, cesur, Patani'ye ve çocuklara düşkünlüğüyle tanınan Tenvira'nın mücadelesinin temelini "Allah, işgal altındaki Patani ve zulüm gören bütün Müslümanlar başta olmak üzere ezilen bütün dünya halkları için mücadele" sloganı oluşturuyordu. Geçen sene 28 Haziran günü saat 16. 45'de Şam'daki İbn-i Nefis Hastanesi'nde hayata gözlerini yuman Tenvira, Patanili öğrenciler tarafından Şam'da hüzünlü bir törenle toprağa verildi.