Tarihçi ve siyasi analist Gareth Porter, Asia Times gazetesinin internet sitesinde yer alan yorumunda, Petraeus'un tayininin, Bush yöneiminin görev süresinin dolmasından önce İran'a hava saldırısı düzenlenmesi için bastıran Başkan Yardımcısı Dick Cheney'ninin de elini güçlendirdiğini öne sürdü.
İran'a yönelik askeri müdahale ihtimalinin, İran ve Irak'ın da yer aldığı Yakın Doğu bölgesinden sorumlu ABD Merkez Komutanlığının (Centcom) Başkanı Amiral William Fallon'un muhalefeti sonucu, gerek geçtiğimiz yıl zarfında bir hayli azaldığını belirten Porter, Fallon'un Bush yönetiminin baskıları sonucu geçen ay istifa etmek zorunda kaldığını işaret etti.
Porter, Petraeus'un rütbe olarak Amiral Fallon'un altında olmasına rağmen Centcom'un birçok yetkisini fiilen kendinde topladığını, İran ve Irak konularında talimatları doğrudan Beyaz Saray'dan aldığını belirterek, Ekim 2007'den beri Ürdün, Bahreyn, Türkiye ve Arap Emirlikleri'ne yaptığı ziyaretlerin de Bush yönetiminin isteğiyle gerçekleştiğini kaydetti.
FALLON'UN İSTİFASIYLA TÜRKİYLE BAĞLANTISI
Fallon'un istifasından yaklaşık bir hafta sonra Cheney'nin 10 günlük Ortadoğu ziyaretine başladığını hatırlatan yazar, seyahatin Suudi Arabistan ve Türkiye ayağında açıkça İran'a yönelik askeri operasyonun konuşulduğunu öne sürdü. Porter, Ankarada'ki toplantıya 'yakın kaynakların' Cheney'nin 'ısrarla' İran'ın nükleer tesislerine yönelik askeri operasyon için Türkiye'den siyasi destek talep ettiğini söylediğini yazdı.
Sözkonusu kaynağın, 'Cheney, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'tan, İran'a yönelik saldırının yanında yer almaları konusunda 'çok ısrarla' talepte bulundu' sözüne yer veren Porter, Başkan Yardımcısının Türkiye ziyaretinin son anda listeye eklendiğine ilişkin açıklamasının da, Fallon'un istifasıyla bağlantılı olduğunu savundu.
BUSH YÖNETİMİNİN SÖZCÜSÜ
Petraeus'un Bush yönetiminin İran'a yönelik tezlerinin sözcüsü haline geldiğine işaret eden Porter, Tahran'ın Şii lider Mukteda Sadr'a bağlı grupları eğiterek ABD'ye karşı dolaylı bir savaş yürüttüğü gibi suçlamaların da Petraeus ve ekibi tarafından şekillendirildiğini kaydetti.
Petraeus, son olarak ABD Kongresi'nde yaptığı konuşmada, İran'ın, demokratik bir Irak'ın hayatiyetine yönelik en büyük tehdidi oluşturduğunu öne sürmüştü.