Hemen her zaman söylüyorum; bu ülkede “söz söyleme hakkı” sadece bazı insanların yani “Beyaz Türkler”in tekelinde değildir... Eğer bu ülkede“demokrasi”nin d’si varsa, özgürlüğün ö’sünden söz edilebiliyorsa;“boşalma” hakkını kullananlara karşı “doldurma” hakkını kullananlar da olacaktır!
Hak kullanma;
Sadece bazı kişilere ve belli kesimlere tanınmış bir hak değildir, olmamalıdır....
Bana yumruk atan “yumruk”la, lâf atan da lâf ile alır cevabını.
Birisi bana yumruk savuracak ve benim elim armut toplayacak, öyle mi?!...
Olmaz öyle şey!...
Üzerime gelen, aynıyla görür mukabelesini!..
Bu “girizgâh”tan sonra, son günlerin en çok tartışılan konusuna, yani“pezevenk” konusuna gelmek istiyorum...
Malûm, bu olay; CHP’nin televizyon kanalı Halk TV’de meydana geldi...
Ama, bu “müptezel” meseleye pek girmek istemedim...
Ne var ki, okurlarım; “Bu konuyu sen yazmayacaksın da, kim yazacak?”deyince, mecbur kaldım yazmaya...
PEZEVENK, SEYİRCİ Mİ?
Olayı biliyorsunuz...
CHP’nin ilahiyatçısı Yaşar Nuri Öztürk ve artık “güldüremeyen” komedyenMüjdat Gezen, İzmir’deki Uğur Dündar’la Halk Arenası canlı yayınında,“küfür”ün, tabir yerindeyse dibini buldu...
Programda Yaşar Nuri ve Müjdat Gezen, küfür etmenin en doğal hakları olduğu konusunda birleşti.
İlk küfür Yaşar Nuri’den geldi... Bir dönem verdiği “28 Şubatçılara uygun fetvalar”la adından söz ettiren ve sonra “Deist” yani “din tanımaz”olduğunu açıklayan Yaşar Nuri Öztürk “milletin a.. koyanların ben a.. koyacağım” dedi. Müjdat Gezen de, Yaşar Nuri’ye destek vererek “ben yorgunum, benim için de koy” ifadelerini kullandı.
Daha sonra sıra, Müjdat Gezen’e geldi..
Gezen, “içkisine karışan Halk TV seyircileri”ne yönelik olarak dedi ki;
“Sanki biz bunların hesabını vermek zorundayız... Ulan, siz kimsiniz de bizi sorguluyorsunuz?.. Dallamalar!.. Kimsiniz ulan?!? Kaç paralık adamsınız da bizi sorguluyorsunuz?. Şunu diyorlar; mesela o bardaklar niye şeffaf değil, çünkü içinde içki içiliyor... Bakın burda çay içiyoruz, bilmem ne... Diyelim ki içki içiliyor, sana ne pezevenk!?!..”
Sözde ilahiyatçı Yaşar Nuri ise, Müjdat Gezen’in küfür içerikli cümlelerini“İşte böyle, böyle söyle” diyerek alkışladı... Müjdat Gezen, sonrasında ise“Pezevenk küfür değil, Azerice’de yol gösteren demek” diyerek insanların zekâsıyla dalga geçti. Hemen arkasından söz alan Yaşar Nuri ise, bir zamanlar Hoca diye anılan biri olduğuna bakmadan şu sözleri sarfetti:
“Biz dördümüz birbirimize de vekalet verdik... Yaşadığımız sürece bu alçak lâfı edenlerin a..na koyacağız!”
Sizin anlayacağınız;
Bol “sinkaf”lı, bol “küfür”lü bir program oldu!.. “Habercilik hayatı”nda becerdiği en büyük iş “hamam böceği kovalamak” olan ve “hamam böceği yakalama ödülleri” alan Uğur Dündar ise, gelen “reyting”ten son derece mutlu görünüyordu!..
PORNOFESÖR YAŞAR NURİ!
Peki, bu olay üzerine ben ne gibi bir yorum yapabilirim?..
Malûm, bir zamanlar “otelde porno film seyreden”, bunun parasını da, kendisini davet eden kuruluşa ödeten Profesör Zekeriya Beyaz için“Pornofesör” tabirini kullanmıştım!..
CHP’nin kanalı “Halk TV”deki “porno küfürler”den sonra, artık Profesör Yaşar Nuri Öztürk’e de, rahatlıkla “Pornofesör” diyebilirim!..
“Porno kelimeler, artık diline vurmuş” olsa da!..
İLK PEZEVENK, GENERAL’DEN!
“Pezevenk” kelimesi geçtiğinde, benim aklıma “iki isim” gelir!..
Biri Şevki Yılmaz,
Diğeri Tuğgeneral Osman Özbek!..
Osman Özbek, 1997 yılının Kurban Bayramı’nda, dönemin BaşbakanıMerhum Necmettin Erbakan’ı kastederek, demişti ki;
“Adam olan; gidip o Kral’a misafir olmaz... Kusura bakmayın... Adam olan; sülâlesini oraya, devletin bilmem nesini kiralayıp da misafir götürmez... Ben, bunu kabul etmiyorum... Başbakan değil, bilmem ne bakanı olursa olsun!.. 13 sene PKK ile mücadele etmişsem, bunlarla da mücadele edeceğim!..”
Evet, bu sözleri sarfeden, Tuğgeneral Osman Özbek’ten başkası değildi...
Ve, general Özbek; konuşmasının bir başka bölümünde de “Hac’da dağıtılan rehberlik broşürleri”nde geçen bazı ifadelere kafayı takıyor veSuud Hac ve Evkaf Bakanı’na da, haddini aşan şu sözlerle saldırıyordu:
“Ulan p.....k; İslâm’da krallık var mı?”
Bu sözleri sarfetti diye o günlerde Osman Özbek’i alkışlayan eller; onu, neredeyse madalya ile ödüllendirecekti!..
Tıpkı;
“Pezevenk” dediği için Müjdat Gezen’i alkışlayan “İlahiyatçı(!) Yaşar Nuri”gibi!..
CELAL DOĞAN’A: PEZEVENK!
Her neyse, biz gelelim; “Pezevenk” ifadesini “ilk” ve de “tam yerinde”kullanan Şevki Yılmaz’a...
Efendim, olay şudur:
Dönemin Gaziantep Belediye Başkanı Celal Doğan, bundan 25 yıl önce, yani 8 Ağustos 1990 tarihinde; “kurban” keserek, “tekbir” getirterek ve“vatan evlâtlarına hayırlı olsun” diyerek, “10 milyar lira”ya malolan bir“kerhane” açar!..
Böyle bir “rezalet” sergilenir de, “Şevki Yılmaz gibi hassas bir adam” hiç sessiz kalır mı?..
Hem “kerhane” açan, hem “kurban” kestiren, hem de “tekbir” getirtenCelal Doğan’a tepki gösteren Şevki Yılmaz, o meşhur suçlamayı yapar:
“Pezevenk!”
7 YIL SONRA UĞUR DÜNDAR!
Şevki Yılmaz’ın o günlerde sarfettiği bu söz, pek fazla yankı bulmaz!..
Öyle ya, yıl 1990’dır ve “henüz irtica tehlikesi(!) yok”tur!..
Ne zaman ki, aradan 7 yıl geçer, 1977’de yani “Erbakan’ın Başbakan olduğu 28 Şubat Süreci”ne gelinir, bugün Halk TV ekranlarında, kendi seyircilerine “pezevenk” diyen adamlara gevrek gevrek gülen “Hamam böceklerinin amansız düşmanı Uğur Dündar”, hamam böceklerinin cirit attığı “tozlu raflar”dan bir “kaset” indirir!..
O kasette, “Şevki Yılmaz’ın 7 yıl önceki konuşması” vardır!..
Evet, “Kerhane” açan Celal Doğan’a “Pezevenk” dediği konuşma!..
O günlerde sormuştum Uğur Dündar’a;
“Uğur Dündar’ın elinde, madem ki böyle bir kaset vardı, niye şimdiye kadar bekleyip, hem de tam MGK zirvesinden bir gün önce ve RP ile ilgili dâvânın hemen sonrasında sürdü piyasaya?.. Acaba; MGK’daki paşalara bir mesaj mı göndermek istedi?
Ya da;
Montaj ve dublaj çalışmaları 7 yıl mı sürdü?
Uğur Dündar’ın elinde, bu tür kurgulanmış daha kaç kaset var acaba?”
O ZAMAN NEREDEYDİNİZ?
Şevki Yılmaz da; o günlerde, tıpkı Müjdat Gezen gibi “Pezevenk” demenin,Azeri Türkçesi’nde “yol gösterici” demek olduğunu söyledi ama, kimin umurunda?!?..
Şevki Yılmaz, “kerhane” açan Celal Doğan’a “pezevenk” dediği için yanılmıyorsam “tazminat” ödemeye mahkûm edilmişti!..
Ödedi mi, ödemedi mi, bilmiyorum... Ama o günlerde, “kendi partisi” de dahil, adeta “linç” edilmişti!..
“Pezevenk” ifadesini kullanan Osman Özbek ise, “boşalma hakkımı kullandım” deyip, çıkmıştı işin içinden!..
Olan, Şevki Yılmaz’a olmuştu!..
Şimdi düşünüyorum da;
Halk TV’deki “pezevenkçi”ler ve “alkışlayan”lar, o zamanlar Şevki Yılmaz’a niye yol göstermediler?..
Özellikle Uğur Dündar!!!..
**********************************************************************************************************
Heyy Paralelci yazar!.. Bir de beni dinle! Üzeyir Karagöz’den naklen:
21 Ekim tarihli yazında demişsin ki; “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, başörtülü hanım arkadaşımıza müsamaha gösterdi!”
Sizin cilaladığınız o Kılıçdaroğlu ve partisi değil miydi “Başörtüsü düzenlemesinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne giden?”
Kendi camianıza; “CHP ve HDP’ye oy vermeleri” için “telkin” ve“dayatma”da bulunuyorsunuz... Gazetelerinizdeki haber ve yazılarda, CHPve HDP’nin ne kadar “cici” olduğunu söylüyorsunuz!..
Ama, “TBMM Genel Kurulu” ve “CHP Genel Merkezi”ne bile “başörtülü”girebilmesinin önünü açan partinin yöneticilerine “Nemrut!.. Yezit!.. Firavun” derken, adeta “orgazm” oluyorsunuz!..
CHP’yi madem bu kadar seviyorsunuz, o halde biraz daha pompalayın ki,“iktidar” olsun!..
İktidar olsunlar da, camilerimizi yine ahıra döndürsünler, Kur’an-ı Kerim’leri “bağ damları”nda veya “mağara”larda saklayalım!.. “Alim”leri Ankara’da toplayıp, yeni “Ulucanlar” oluşturalım!..
Haa, Kılıçdaroğlu ve Demirtaş’ı Pensilvanya’ya götürün, “Locaefendi”nizle poz verdirip, “kendinden sonraki halifesi” ilân ettirin de, tam olsun bu iş!..
Yeni dostlarınız hayırlı olsun!..
Bugün övün onları, övün!..
Nasıl olsa; yarın dizlerinizi döveceksiniz!..
yeniakit