Putin’in danışmanı Sergey Markov’a göre, Rusya’nın politikasında temel bir değişiklik olmamakla birlikte, Rusya, Kiev yönetimine bir şans vermeyi amaçlıyor. Rusya’nın Ukrayna’da 25 Mayıs’ta yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerini tanımayacağını belirten Markov, Rusya’nın bu seçimlerin adil geçeceğine inanmadığını ifade ediyor.
Markov, bununla birlikte, Rusya yönetiminin bu konuda tutumunu biraz yumuşattığını söyleyerek, bunun nedenini şöyle açıklıyor:
“Rusya’nın önceden beri tavrı, Ukrayna’da önce anayasal değişikliklerin yapılarak yerel birimlerin yetkilerinin arttırılması, ancak bundan sonra cumhurbaşkanlığı seçimlerinin düzenlenmesidir. Çünkü, şu anda Kiev’de iktidarda bulunanlar, Doğu Ukraynalı seçmenin benimsemediği, onların değerlerine zıt politikaları savunan kesimlerdir. Putin, Ukrayna’da bu şartlarda yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin, ülkede siyasi baskı ve zulmü arttıracağını düşünüyor. Öte yandan, bu seçimlerde Pyotr Poroşenko’nun cumhurbaşkanı seçilmesine kesin gözle bakılıyor. Poroşenko, her şeye rağmen, Kiev’de şu anda yönetimde bulunanlardan daha makul, daha anlaşmaya açık bir isim. Bu nedenle Rusya bir şans vermek niyetinde. Bu çerçevede, evet, Rusya 25 Mayıs’taki seçimleri tanımayacak, fakat itiraz da etmeyecek.”
Peki, Rusya yönetimi, 25 Mayıs’taki cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar, Kiev’le bir uzlaşma beklentisi içinde mi? Markov, buna ‘hayır’ yanıtını veriyor:
“Kiev’de şu anda hükümet diye bir şey yok. Rusya, Kiev’de şu anda yönetimde bulunanlarla anlaşmaz. Rusya’nın bu konudaki muhatapları, Kiev’de iktidarı ele geçirmiş olan bu kişilere açık destek veren ABD ve AB’dir. Eğer ABD ve AB, Kiev’e baskı yapar ve Kiev’in Doğu Ukrayna’da yaşayanlara yönelik tutumunun yumuşamasını sağlarsa, bu, sorunun çözümüne katkıda bulunur. Kiev’in muhatap alması gerekenlerse, Doğu ve Güney Ukrayna’da federasyon isteyen kesimlerdir. Kiev öncelikle bu kesimlerin taleplerine kulak vermeli ve onlarla uzlaşmalı.”
Rusya’nın müdahale olasılığı konusundaysa Markov, Rusya’nın şu aşamada Ukrayna’ya müdahale etmesinin söz konusu olmadığını, fakat Ukrayna’da “geniş çaplı katliamların olması halinde” Rusya’nın müdahale edebileceğini söyledi.
'Askerler hâlâ sınırda'
Ukrayna ise, Putin’in açıklamalarının bir uzlaşma anlamına gelmediği görüşünde. Al Jazeera’ye konuşan Ukrayna Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Yevgeniy Perebiynis, Rusya’nın Doğu Ukrayna’daki Rusya yanlısı grupları “barışçı halk kitleleri” olarak göstermeye çalıştığını oysa bu grupların zırhlı araçlar kullanan silahlı ve özel eğitim almış birlikler olduğunu bütün dünyanın gördüğünü söyledi. Rusya’nın Kiev yönetiminin Doğu Ukrayna’daki bu gruplarla müzakere etmesi yönündeki çağrısına ise Perebiynis, “Ukrayna yönetimi bu teröristlerle asla pazarlık etmeyecektir”, şeklinde yanıt verdi. Perebiynis’e göre, Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in açıklamaları hiçbir şekilde gerçeği yansıtmıyor. Çünkü Perebiynis’e göre, Putin’in Rusya’nın Ukrayna sınırından askeri birlikleri çektiğine yönelik açıklama yapmasına karşılık, sınırdaki Rus askerlerinin durumunda bir değişiklik yok.
Putin’in Doğu Ukrayna’daki gruplara referandumu erteleme çağrısında bulunması konusundaysa Perebiynis şunları söyledi:
“Putin’in bu açıklamalarına rağmen Donetsk ve Lugansk’taki ayrılıkçı gruplar bugün, 11 Mayıs’ta referandum kararından vazgeçmeyeceklerini söylediler. Putin bu şekilde konuşmalar yaparak, Rusya yönetiminin bu silahlı grupları desteklemediği yönünde bir izlenim yaratmaya çalışıyor. Oysa bu grupların Rusya’dan hem silah desteği hem de parasal destek aldığı ortada olan bir gerçek.”