Mehr ajansına göre, İran ve Fars Körfezi ile Arap ülkeleri arasında dini, kültürel ve tarihi önemli ortaklıkların olduğunu söyleyen İran eski cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani, güçlü ve zorba ülkelerin, "böl ve yönet" esasına dayalı siyasetleri çerçevesinde bölge ülkeleri arsında ihtilaf çıkarmaya çalıştıklarını hatırlatarak, düşmanların bu gibi entrikalarını sürdürdükleri bir ortamda bölge İslam ülkelerine vahdet içinde olmaktan başka bir seçeneğin kalmadığını söyledi.
İslam ülkeleri arasında bazı ihtilaflar ile mezheplerarasındaki farklılıkların tabii olarak kabul edilmesi ve önemli olan İslami kardeşlik esasına göre birlik ve beraberliğin sağlanması olduğunu söyleyen İran eski cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani, "Kuranı Kerim"e göre İslam ümmetinin yekvücut yani vahdet içinde olması kaçınılmazdır" dedi.
İslami İran"ın müslümanları destekleme konusunda mezhep ayrımı yapmadığını bunun en bariz örneğinin, İran"ın dünyanın değişik yerlerindeki Sünni müslümanlara yardımında görüldüğünü belirten Rafsancani, "Bakınız, İran Filistin, Bosna Hersek, Irak ve Lübnan"da Sünni müslümanlara yardım etmiştir. Müslümanları mezheplerarası ayrım yapmadan desteklemek İran"ın stratejisidir" dedi.
İslam düşmanlarının, İslam"la ve İran İslam inkılabı ile mücadele etmek amacıyla İslam dışı bazı örgütleri ve hareketleri İslami gruplarmış gibi dünyaya sunmasına de temas eden Rafsancani, şöyle dedi: "İslam dünyasında kesinlikle kabul edilmeyen şiddet yanlısı ve taassup yanlısı grupların, zamanla emperyalistler için de aslında kabul edilebilir bir durum olmadığı görülmüştür ama bunlar şayet emperyalist güçlerin bölgede bulunmaları için bir bahanedir."
İslami İran eski cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani konuşmasının bir yerinde Filistin Meselesi ve İsrail"in cinayetlerine de değinerek, işgalci ve gasıp İsrail"i tanımadıkları gibi Filistin halkının geleceğini belirleme hakkına da tabii olarak sahip olmadıklarını yalnızca Filistin halkının ülküsünü ve mücadelesini desteklediklerini söyledi.
Irak meselesine de temas eden Rafsancani, bazı ülkelerin İran"ın Irak"ın içişlerine karıştığı yönündeki iddialarla aslında bölgede birbirinden ayrılmaz ve bir bütün olan İran ve Irak arasında tefrika çıkarmaya çalıştığını ve böylece emperyalist ülkelerin meşru olmayan şom çıkarlarını temin etmeye çalıştıklarını hatırlatarak, İran"ın Saddam dönemi dahil her zaman Irak halkının yanında yeraldığını onların huzur ve barış içinde yaşamasına yardım ettiğini, asla da Irak"ın parçalanması ve hakimiyetinin çiğnenmesinden yana olmadığını söyledi.
Rafsancani, Irak"taki bütün Sünni ve Şii mezhepler ile bütün kavimlerden, Irak"ın birliği ve hakimiyetini göz önüne alarak her türlü çatışmadan uzak olmalarını zira bu durumun işgalcilerin Irak"taki varlıklarının devamı için bahane olacağını kaydederek, Irak"taki çatışmaların düşmanların ekmeğine yağ sürdüğünü söyledi.