Suriye ayaklanmasınınöncü şahıslarından Muhammed Rahhal, yakında Suriye'de yeni hükümetin kurulacağını, yeni kurulacak kabinede İhvan-ı Müslimin'den 4 kişinin de yer alacağını iddia etti.
Silahlı direniş yanlısı İslamcı Rahhal'in bu iddiası, henüz bağımsız kaynaklar tarafından doğrulanmış değil. Suriyeli devrimcilerin bir kısmına göre bu tür iddialar, muhalefeti bölmek için rejim yanlısı odaklar tarafından gündeme getirilmekte.
Fakat bu iddiasında Rahhal, yalnız değil. Laik Muhyiddin Lazikani de Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Suriye ziyaretini değerlendirdiği açıklamasında "Türkiye'yle Esad, yeni yönetimin Baasçılar ve İslamcılar arasında paylaştırılması üzerinde ittifaka vardı" demişti.
İhvan-ı Müslimin'in Suriye halkının kanları üzerinden pazarlığa girmeyeceğini savunanlara karşı Rahhal "Biz de bu haberin doğru olmamasını umuyoruz. Ama bize ulaşan haberden, şimdiki Genel Murakıb Riyad Şaqfa ve eski Genel Murakıb Sadreddin Beyanuni de bihaber. Kardeşim Beyanuni, çıksın ve bu haberi yalanlasın" yanıtını verdi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad arasında geçen diyalogları sorgulayan Rahhal "Davutoğlu'yla Esad'ın neler konuştuğunu biliyor musunuz? Davutoğlu, "silahlı güçlerin bastırılması için ne kadar süreye ihtiyaç duyduğunu" sordu. Esad da "iki haftaya ihtiyaç duyulduğu yanıtını verdi. Şimdi de Gül, devrime destek vermemesi amacıyla Suudi Arabistan'ı ikna etmek için Riyad'a gitti" dedi.
Rahhal'a göre 1982 öncesindeki devrim girişimi sürecinde, İhvan-ı Müslimin liderlerden bir kısmı, "Taliyatul Mukatil" adlı örgüt için toplanan paraları kendi yanlarında alarak yurt dışına kaçtı ve ticarete başladı. Rahhal "Onlar kaçtılar ve bizi Suriye rejiminin zulmüyle baş başa bıraktılar" dedi.
Devrimin sivil kalması isteğinin İhvan-ı Müslimin'den geldiğini hatırlatan Rahhal, Cisr Şuğur'da öldürülen Suriye askerlerine dikkat çekti ve rejim güçlerini hedef alacak saldırıların çok yakında başlayacağını ifade etti. Rahhal "Cisr Şuğur, intifadacıların ilk şehri oldu. Bunu bizzat sizler de göreceksiniz. 10 günden daha az bir süre içerisinde devrimin sivil olmadığını göreceksiniz. Ben, yalnız değilim. Ben, vatanın evlatlarıyla beraberim. Sivil devrimi, dileyenlere bırakacağız ve silahlı direnişe geçeceğiz. Bizim işimizi bize bırakın ve Esad sırtlanına karşı zeytin dalını elinize alın. "Halkın tamamı sivil devrimden yanadır" iddianız artık yeter. Çünkü siz, yanıtımızın sel gibi geleceğini göreceksiniz. Özgürlük seli, Siyonistlerin arkasında durduğu sivil devrim ve konferansları silip süpürecek. Suriyeli kardeşlerimizin yardım çağrısı, ulusal ve meşru bir çağrıdır. Her gün beş bin kişi tutuklanıyor, işkence ediliyor ve katlediliyor. Sivil devrimli oyuna artık yeter. Rejimi devirmek için sonuna kadar savaşacağız. Ben de savaşanların öncüsü olacağım. Sivil devrimi de zeytin dalı uzatanlara bırakacağız" diye konuştu.
Gösterilerin sivil devam etmesi isteğini sürdüren Suriye muhalefetini dış güçlerin müdahalesine ve Başbakan Erdoğan'ın vaadlerine bağlamakla suçlayan Rahhal, 5 ay geçmesine rağmen "sivil devrim" stratejisinin başarısız olmasından ötürü halktan özür dilemeye çağırdı.
Rahhal, bir hafta önce yaptığı açıklamasında ise "Duma, Deraya, Modamiyah, Talkalakh, Homs, Rastan, Telbisa, Idleb, Cisr Şuğur" Ve şimdi de Hama" Bütün bunlardan sonra hala "devrim, sivil olmalıdır" diyenler çıkmaktadır" demişti.
Silahlı direniş yanlısı İslamcı Rahhal'in bu iddiası, henüz bağımsız kaynaklar tarafından doğrulanmış değil. Suriyeli devrimcilerin bir kısmına göre bu tür iddialar, muhalefeti bölmek için rejim yanlısı odaklar tarafından gündeme getirilmekte.
Fakat bu iddiasında Rahhal, yalnız değil. Laik Muhyiddin Lazikani de Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Suriye ziyaretini değerlendirdiği açıklamasında "Türkiye'yle Esad, yeni yönetimin Baasçılar ve İslamcılar arasında paylaştırılması üzerinde ittifaka vardı" demişti.
İhvan-ı Müslimin'in Suriye halkının kanları üzerinden pazarlığa girmeyeceğini savunanlara karşı Rahhal "Biz de bu haberin doğru olmamasını umuyoruz. Ama bize ulaşan haberden, şimdiki Genel Murakıb Riyad Şaqfa ve eski Genel Murakıb Sadreddin Beyanuni de bihaber. Kardeşim Beyanuni, çıksın ve bu haberi yalanlasın" yanıtını verdi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad arasında geçen diyalogları sorgulayan Rahhal "Davutoğlu'yla Esad'ın neler konuştuğunu biliyor musunuz? Davutoğlu, "silahlı güçlerin bastırılması için ne kadar süreye ihtiyaç duyduğunu" sordu. Esad da "iki haftaya ihtiyaç duyulduğu yanıtını verdi. Şimdi de Gül, devrime destek vermemesi amacıyla Suudi Arabistan'ı ikna etmek için Riyad'a gitti" dedi.
Rahhal'a göre 1982 öncesindeki devrim girişimi sürecinde, İhvan-ı Müslimin liderlerden bir kısmı, "Taliyatul Mukatil" adlı örgüt için toplanan paraları kendi yanlarında alarak yurt dışına kaçtı ve ticarete başladı. Rahhal "Onlar kaçtılar ve bizi Suriye rejiminin zulmüyle baş başa bıraktılar" dedi.
Devrimin sivil kalması isteğinin İhvan-ı Müslimin'den geldiğini hatırlatan Rahhal, Cisr Şuğur'da öldürülen Suriye askerlerine dikkat çekti ve rejim güçlerini hedef alacak saldırıların çok yakında başlayacağını ifade etti. Rahhal "Cisr Şuğur, intifadacıların ilk şehri oldu. Bunu bizzat sizler de göreceksiniz. 10 günden daha az bir süre içerisinde devrimin sivil olmadığını göreceksiniz. Ben, yalnız değilim. Ben, vatanın evlatlarıyla beraberim. Sivil devrimi, dileyenlere bırakacağız ve silahlı direnişe geçeceğiz. Bizim işimizi bize bırakın ve Esad sırtlanına karşı zeytin dalını elinize alın. "Halkın tamamı sivil devrimden yanadır" iddianız artık yeter. Çünkü siz, yanıtımızın sel gibi geleceğini göreceksiniz. Özgürlük seli, Siyonistlerin arkasında durduğu sivil devrim ve konferansları silip süpürecek. Suriyeli kardeşlerimizin yardım çağrısı, ulusal ve meşru bir çağrıdır. Her gün beş bin kişi tutuklanıyor, işkence ediliyor ve katlediliyor. Sivil devrimli oyuna artık yeter. Rejimi devirmek için sonuna kadar savaşacağız. Ben de savaşanların öncüsü olacağım. Sivil devrimi de zeytin dalı uzatanlara bırakacağız" diye konuştu.
Gösterilerin sivil devam etmesi isteğini sürdüren Suriye muhalefetini dış güçlerin müdahalesine ve Başbakan Erdoğan'ın vaadlerine bağlamakla suçlayan Rahhal, 5 ay geçmesine rağmen "sivil devrim" stratejisinin başarısız olmasından ötürü halktan özür dilemeye çağırdı.
Rahhal, bir hafta önce yaptığı açıklamasında ise "Duma, Deraya, Modamiyah, Talkalakh, Homs, Rastan, Telbisa, Idleb, Cisr Şuğur" Ve şimdi de Hama" Bütün bunlardan sonra hala "devrim, sivil olmalıdır" diyenler çıkmaktadır" demişti.
isra haber