Rahman olan Allah sizin için bir meveddet, bir muhabbet yaratacak, bir sevgi peyda edecek.
Ve böylece herkes sizi sevecektir. Vicdanı olanlar sizi sevecektir, insafı ve iz"anı olanlar sizi sevecektir.
Sizi yakinen tanıyanlar, sizi bilenler ve öğrenenler, size dokunanlar, sizinle temas kuranlar sizi sevecektir.
Dün sizi sevmeyenler, dün sizi yanlış anladıklarından dolayı size karşı biraz mesafeli duranlar, size karşı soğuk olanlar bugün sizi sevecektir.
Çünkü siz, yüreklerinde Muhammedi bir sevda tutuşturanlarsınız.
Çünkü siz Peygamber Sevdalılarısınız, Peygambere olan sevgisini ilan edenlersiniz, ızhar edenlersiniz, Peygamber sevgisiyle orta yere çıkan ve kimlik ibraz edenlersiniz.
Böyle olunca, Allah"ın kanunu gereği, insanların sizi sevmekten başka yapacakları bir şey yoktur.
Ayrıca, sizin yüreğinizde tutuşturduğunuz Muhammedi sevda bir mıknatıstan daha etkin bir şekilde herkesi size çekecektir, çekmeye başlamıştır.
Bir de siz, Muhammedî sevda ile donandığınız için, Muhammedî olan herkesi, Muhammedî olan her ameli ve eylemi, Muhammedî olan her tavrı seviyorsunuz da ondan.
Evet, ısrarla söylüyoruz ki, her şey böyle güzel giderse Allah için sevileceksiniz!
Yeter ki birazcık daha sabredin, çok az kaldı o günlerin gelmesine. Hatta sizlerin de şahit olduğu gibi size yönelen muhabbeti yavaş yavaş hissetmeye başladınız bile.
İçinde bulunduğumuz şu günlerde, size yönelen sevgiyle birlikte birtakım telaş ve husumetlerin belirdiğine bakıp üzülmeyin. İnanınız ki, bu da hayırlı bir haberdir, bütün bunlar da sevginin bir önceki merhalesidir. Bu telaşın, bu husumetin ardından sevgi gelecektir.
Durum böyle olunca, şu günlerde karşılaştığımız ve geçici olduğuna inandığımız husumet ve olumsuzluklardan etkilenerek, yarın pişman olacağımız tepkiler göstermememiz gerekmektedir.
Bugün olmasa bile en geç yarın bizi seveceğine inandığımız kişilere nasıl davranmamız gerektiğini çok iyi bilmeliyiz.
Evet, sizi izleyenler, sizinle muhatap olanlar sizi sevmek durumunda kalacaklardır.
Çünkü bu Allah Teala"nın bir kanunudur. "İman edenler ve Salih amel işleyenler var ya, Rahman onlar için bir muhabbet, bir sevgi yaratacaktır." (19/96)
Biliyor musunuz, Habeşistan hicretinden hemen önce inen bu Meryem Sûresi, oraya hicret eden mazlum Müslümanlar için mükemmel bir azık, güçlü bir destek ve takviye olmuştu. Rabbimiz onlara şunu diyordu sanki: Korkmayın, hüzünlenmeyin, gittiğiniz Habeş diyarında kimseden size bir kötülük gelmeyecek, aksine sevileceksiniz, sizinle muhatap olanlar sizi sevmek zorunda kalacaktır. Ey yurtlarını terk etmek zorunda bırakılan mustazaf müslümanlar! Alın, benden size bir fermandır şu Meryem Sûresi. Değil mi ki siz iman ettiniz, değil mi ki siz salih ameller işlemektesiniz, değil mi ki sizler benim Rasûlüme iman ettiniz ve ondan bir muhabbet taşımaktasınız, o halde sizler muhabbetle kucaklanacaksınız"
Dikkat ederseniz, Allah Teala Muhammedî sevda ile donanan o gariban köleleri, mustazafları sadece Habeşistan hicreti esnasında değil, artık kıyamete kadar yeryüzünün en çok sevilenleri yapmıştır. Onların isimleri bugün Müslümanlar arasında en büyük şeref olarak kapışılmakta, çocuklar onların ismiyle isimlendirilmektedir.
Evet, Rabbimizin adeti ve kanunu hiçbir zaman değişmeyecektir. Günümüzün Muhammedî Sevdalılarına da Rabbimiz aynı ikramda ve izzette bulunacaktır ve elhamdülillah bu ikramın tadı alınmaya başlanmıştır.
Şimdi sizlere düşen, bu sevdanın derecesini kesinlikle düşürmemek, bu sevdayı küllendirmemek, bu sevdanın önüne başka başka sevdaları geçirmemektir.
Bu sevda, zannedilenden çok büyük bir önem taşımaktadır. Çünkü, bu coğrafya için tarihi bir dönüm noktası olacaktır.
Doğru Haber