Raid Salah'ın şahsında hepimizi tahkir ediyorlar

Hakan Albayrak

İngilizler "Mescid-i Aksa Fedaisi" namıyla maruf Şeyh Raid Salah'ı günlerdir hapis tutuyorlar. Aslında tuttukları gibi atacaklardı İngiltere'den, ama sert kayaya tosladılar. 'İcabında ömrümün geriye kalanını bir İngiliz hapishanesinde geçiririm, ama bu muameleyi sineye çekmem!' diye gürledi üstad.

Hikâyeyi en başından anlatalım:

Şeyh Salah, bir dizi konferans için İngiltere'ye davet edildi. Davete icabet edeceği belli olunca Siyonist lobi telaşlandı; 'Bu adam antisemit, İngiltere'ye ayak basmasına izin verilmesin!' dedi. Filistin dostları 'Ne antisemiti? Raid Salah bir insan hakları aktivisti' diye karşılık verdiler. Tartışma devam ederken Şeyh Salah İngiltere vizesini alıp 25 Haziran'da Telaviv'den Londra'ya uçtu. Heathrow Havaalanı'nda hiçbir sorunla karşılaşmadı. Pasaport kontrolünden rahatça geçip İngiltere'ye gayet yasal bir giriş yaptı ve muhtelif konferanslarda İngiltere'nin medar-ı iftiharı olan ifade hürriyetini kullanarak İsrail'in Filistinlilere ettiği fenalıkları anlattı. Derken, 28 Haziran akşamı, bir konferans dönüşünde, Londra'da kaldığı otelde İngiliz polisi tarafından gözaltına alındı. Ellerine kelepçe vurdular, yaka paça havaalanına götürmeye kalktılar. Sebep? Ülkeye giriş yasağı varmış! Öyleyse nasıl vize aldı? Pasaport kontrolünden nasıl geçti? Cevap yok! Serde demokrasinin beşikliği olduğu için 'Fikirlerine katlanamıyoruz' veya 'Siyonist lobiye boyun eğiyoruz' diyemediler tabii.

Şeyh Salah bu akıl almaz küstahlığa pabuç bırakır mı? Bırakmadı. 'Beni böyle itip kakamazsınız, makul bir sebep göstermeden sınır dışı edemezsiniz, hiçbir yere gitmiyorum' dedi. Sınır dışı kararına resmen itiraz etti. Bunu üzerine havaalanı yerine mültecilere mahsus bir tür nezarethaneye götürüldü. 2 Temmuz'da da oradan alınıp bir hapishaneye tıkıldı. Hapishaneye!

Şeyh Salah'ın ifade ve seyahat hürriyetini pervasınca ihlal eden (iki temel insan hakkını pervasınca çiğneyen), üstelik O'nu zindana atan İngiliz hükümeti, bunlarla yetinmeyip, üstada bir de tecrit uyguluyor. Avukatından aldığımız bilgiye göre yetkililer Şeyh Salah'ı kimseyle görüştürmüyorlar. Sınır dışı kararına itirazının ele alınacağı mahkeme için 6 Temmuz tarihine gün verildi, ama mahkemeden önce avukatını görmesine bile izin vermiyorlar. "Kendisiyle ancak 11 Temmuz'da görüşebileceğimizi söylediler; duruşmadan 5 gün sonra!" diyor avukatı. Bu ne acayip şey? Bu nasıl hukuk?

Görünen o ki, İsrail işgal hukuku İngiltere'de de işliyor.


* * *
Şeyh Salah, Filistin halkının önde gelen temsilcilerinden biri. O'na reva görülen bu çirkin muamele Filistin halkına hakarettir. 'Ben Filistin halkıyla beraberim, Filistin halkının hukukunu savunuyorum' diyen herkes bu hakareti üzerine alınmalı ve İngiliz hükümetine gereken tavrı göstermelidir.

Sivil toplum kuruluşlarımız harekete geçtiler, sıra Ankara'da.

 

yenişafak