Referandum konusunda cevabını arayan sorular

Abdurrahman Dilipak

İspanya’da Katalanlar referandumu yapamadı. Çatışma çıktı. Bundan sonra ne olacağı belli değil.

Barzani’nin referandum macerası hem kendinin hem de halkının başına iş açtı.

Bu iş baştan sona yanlışlarla dolu trajikomik bir hikâye. Bu rezalet tek başına onun başının altından mı çıktı, akıldaneleri ya da danışmanları kimlerdi? Onu bu kirli oyuna kim, niçin ve nasıl alet etti?

Barzani şimdi bu işten yakasını nasıl kurtaracak ve bundan sonra ne olacak?

Cevabını arayan sorular şunlar:

1- Irak yönetimi, dolayısı ile Kürdistan yönetimi kamil bir devlet değil. Türkiye ve İngiltere Irak’ın garantörü ve bu iki devlet ile bir mutabakat sağlanmış değil..

2- Türkiye ve İngiltere’nin, Irak ve Irak’ın o bölgede fiilen askeri varlıkları var ve bu konuda Irak hükümeti ve Kürdistan yönetiminin bu ülkelerin bu topraklardaki varlığının sona erdirilmesi konusunda açık resmi bir talepleri söz konusu değil.

3- Eğer Barzani Ankara anlaşmasını kabul etmiyorsa, o zaman biz de etmeyelim. O zaman biz de Musul ve Kerkük meselesini yeniden gündeme getirelim. Demek ki referandum çözüm olmayacak. 

4- Barzani Irak yönetiminin meşruiyetini kabul ediyorsa, Irak Anayasası ve Parlamentosunun, yargısının meşruiyetini kabul ediyorsa, buradan çıkan kararlara uyması ve bu çerçevede çözüm araması gerekirdi. Hem hükümette, hem parlamentoda temsil edileceksin, hem de hükümetin, Anayasa Mahkemesi’nin ve parlamentonun kararına uymayacaksın. Böyle bir keyfilik olamaz.

5- Irak Hükümeti, Irak bölgesindeki kamu personelinin maaşını ödemektedir. Referandum yapılmış, Barzani yönetimi, kamu personelinin maaşlarının ödenmesini talep edebilmektedir.

6- Kürt bölgesi, Türkiye, İran, Irak ve Suriye sınırları ile çevrelenmiştir. Bu devletlerden herhangi birinin çıkış izni vermemesi halinde, o coğrafya dışına çıkamaz ve kimse de bu bölgeye giriş yapamaz. Bu durumda bağımsız bir devletten söz edilemez.

7- Bölgede doğru düzgün bir nüfus kimlik kaydı bile yoktur ki, seçmen kaydı bulunsun. Dolayısı ile bir seçmen kütüğü de yoktur. Hayali kişiler, mükerrer isimler ve usulsüz oy kullanma söz konusudur.

8-Sandık kurulunun teşkili hukuka uygun değildir. Yasal bir çerçevesi yoktur.

9- Referanduma evet çıkması için kamuoyuna baskı uygulanmış, tek yanlı propagandalar yapılmış, silahlı gövde gösterilerine zemin hazırlanmıştır.

10- Her yere yeterli sandık konulmamış, Barzani ailesinin kendilerini güçlü gördükleri yerlerde seçim sandıkları kurulmuş ve taşıma usulü ile tabii adrese bağlı olmaksızın idari kararlarla oy kullanılmıştır.

11- Sandıktan çıkan oyların sayımı, açık oy gizli tasnif şeklinde yapılmıştır. Basit ve kurmaca bir referandumun oy sayımı için 3 gün sonraya gün verilmiş, beklenen sonuçlar süresi içinde yapılmamış, sandık kurulları ve müşahidler, yerel halk, kendi bölgelerindeki sandık sonuçları hakkında bilgilendirilmemiştir. 

12- Bu konuda uluslararası topluma, BM’ye herhangi bir bilgilendirme yapılmamıştır.

13- Irak’ın garantörü olan ülkelerle, Irak’ın üyesi olduğu, BM, Arap Ligi, İslam İşbirliği Teşkilatı, OPEC, OAPEC (Petrol İhraç Eden Arap Ülkeleri Örgütü), Bağlantısızlar Hareketi, Interpol (Uluslararası Polis Teşkilatı), DTÖ (Dünya Ticaret Örgütü-gözlemci), ICAO (Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü) gibi örgütler bilgilendirilmemiştir. Bağımsız Kürdistan İslam Konferansına üye olmak isteyecek mi, olabilecek mi gibi bir sorunun cevabı düşünülmemiştir.

14- Musul petrolünün geleceği, nasıl paylaşılacağı düşünülmemiştir.

15- Madem Irak Kürdistanı, Irak yönetimine bayrak açarak bağımsızlık ilan edebiliyor, yarın Kerkük de Kürt yönetiminde kalmak istemez, Irak’la birlikte kalmak isterse, ya da bağımsızlık ilan etmek veya Türkiye’ye katılmak isterse, Barzani’nin yaptığı gibi, Irak ve Barzani yönetimini hesaba katmadan böyle bir emrivaki politikası uygulayacak olursa, Barzani yönetimi bunu kabul edecek mi?

16- Barzani yönetimi, Türkiye’nin garantörlük hakkı konusunda Ankara ile bir mutabakat sağladı mı? Sağlamadı ise Türkiye garantörlük hakkından vazgeçmiş mi olacak?

17. Barzani, Türkiye’nin güvenlik taleplerini karşılayabilecek mi? Karşılayamaması durumunda nasıl bir yol izleyecek? Özellikle yeni Kürdistan yönetiminin PKK ve PYD ile ilişkisi Türkiye’nin güvenlik kaygılarını artıracak olursa, Ankara’nın tepkisi karşısında nasıl bir yol izleyecek?

18- İsrail, Barzani’nin bağımsızlık talebine destek veren ilk ve tek ülke oldu. Barzani, Kürdistan’ın garantörlüğü konusunda İsrail’den gelen bir talep, ya da tanınması karşılığı bu yönde bir tavize razı olacak mı?

19- PYD açık bir şekilde ABD ile yakın ve sıcak bir işbirliği içinde. ABD aynı şekilde FETÖ ve PKK ile de sıcak ve yakın işbirliği içinde. Bu durumda Barzani yönetimi, PKK, PYD ve FETÖ ile yakın ve sıcak bir işbirliğine gidecek olursa Türkiye ile bir sorun yaşamayacak mı?

20- Tarihe adlarını Selahaddin’in mirasçıları olarak yazdıran bir halk, yarın bölgede Yahudi, Hristiyan ve diğer gayrimüslim unsurların hamisi rolünü üslenecek olursa bunu kendi tabanındaki Müslüman halka nasıl izah edecek?

21- O bölgedeki Şii Kürtler ve Arapların, “Velayeti fakih” sorununu nasıl çözecek?

22- Barzani Arap, Kürt, Türkmen ve Şii diye bölünmüş bir Irak’ın, yabancı ülke ve güçler arasında bir çıkar çatışmasına kurban gidebileceği endişesini taşımıyor mu?

23- Astana süreci ve Türkiye, İran, Irak ve Rusya arasında varılan mutabakatı yok sayarak nereye kadar gidebilir..

Vestfelya anlaşması 1648’de imzalanmıştı. Batının “ulus devlet” 300 yıla varmadan çöktü. Barzani ya da Katalanlar hâlâ uluslaşma kavgası veriyor. Katalan referandumu yapılamadı. Batı kafasını kuma soktu. Gezi’den canlı yayın yapan batı medyası Katalan referandumunda kafasını kuma sokmuştu. 

Barzani ise yönetiminin kendi içinde oluşturduğu seçim ve referandum konseyi, katılımı % 72 olarak açıkladı. Evet % 92.73, Hayır % 7.27.  Sisi ya da Hüsnü Mübarek, Esed yöntemi ile yapılan bir referandum gibi. Ayrıntılar yok. Bağımsız, tarafsız gözlemci yok. Irak hükümeti ya da parlamentosu, garantör ülkelerin gözlemcileri, BM, Uluslararası kuruluşların gözlemcileri yok. 1.4 milyon insanın yaşadığı Kerkük buharlaşmış. Birçok bölgede yönetim boşluğu var, insanlar topraklarından çıkartılmış. Böyle bir sonuç hiç kimse tarafından ciddiye alınmadı. Bu konuda kapsamlı, inandırıcı bir açıklama da yapılmadı. Muhtemelen oy pusulaları da yakılmıştır. Çünkü bizde tek parti döneminde böyle olurdu. Tek parti ve açık oy, gizli tasnif.

Daha bir düzine sorulacak soru var ama sütun doldu. Bugünlük de bu kadar. Selam ve dua ile. 

yeniakit