Mülakatın kendileri için olumlu olduğunu belirten rektör adayları, görüşmenin samimi ve dostane bir ortamda gerçekleştiğini söyledi. Kişisel olarak, ÜAK'ın aksine mülakata karşı olmadığını söyleyen ÜAK Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, "Yaşadığımız bazı sorunların, geçmişte karşı karşıya yeterince konuşmadığımızdan kaynaklandığına inanıyorum." dedi.
Görev süresi Ağustos ayına sona eren 21 üniversitenin rektörlüğü için, üniversitelerdeki seçimlerde en fazla oy alan ilk 6 rektör aday adayının YÖK'teki mülakatı bugün başladı. Saat 9:00'da başlayan Genel Kurul'da önce Akdeniz Üniversitesi'nin, ardından ise Ankara ve Atatürk Üniversitelerinin aday adayları dinlendi.
Akdeniz Üniversitesi rektör adaylarında ilk sunumu, yeniden aday olan ve üniversitedeki seçimlerde 293 ile en yüksek oyu toplayan Rektör Prof. Dr. Mustafa Akaydın yaptı. Akaydın, çıkışta basın mensuplarına yaptığı açıklamada; görüşmenin son derece güzel geçtiğini söyledi.
"Dostane karşılandım, güler yüzlü bir iletişim ortamı ile karşılaştım." diyen Akaydın, görüşmede bu güne kadar yaptıklarını ve yeniden seçilmesi halinde yapmayı planladıkları hakkında sunum yaptığını söyledi. Sunumundan sonra, "son derece sıcak, kolay cevaplanabilen birkaç soru" sorulduğunu kaydeden Akaydın, "Bu çerçevede, Akdeniz Üniversitesi'nin organ nakli ile ilgili başarıları soruldu. Üniversitenin yeni kampüs alanı soruldu. Girişimci üniversite modeli ve AR-GE hakkında sorular soruldu. Zaten benim konuşmamın içeriğinde de vardı." diye konuştu.
Akaydın, Akdeniz Üniversitesi'nde çıkan olayların görüşmede gündeme gelmediğini aktardı. Akaydın, görüşmeden önce rektör adaylarına YÖK tarafından gönderilen 'Rektör Adayı Bilgi Formu'nu, "Güzel değerlendiriyorum. Adaylara projeleri soruluyor." diyerek değerlendirdi.
ÜAK BAŞKANI AKAYDIN: "BEN KİŞİSEL OLARAK MÜLAKATA KARŞI DEĞİLİM"
Üniversitelerarası Kurul'un (ÜAK), YÖK'te yapılan rektör mülakatlarına karşı çıktığının hatırlatılması üzerine Akaydın, "Mülakata ÜAK tepki gösterdi. Ben ÜAK Başkanıyım. Demokratik bir kurul başkanı olarak, kurulumun görüşü neyse onu yansıtmak zorundayım. Bence böyle bir iletişimin de faydası vardır. Kişisel olarak mülakata karşı değilim. En güzel şey, karşı karşıya konuşarak olur. Zaten, bazı yaşadığımız sorunların, geçmişte karşı karşıya yeterince konuşmadığımızdan kaynaklandığına inanıyorum." şeklinde konuştu.
Akaydın, YÖK'teki oylama sonucunda sıralamaya sadık kalınıp kalınmayacağı yönündeki bir soruya, " O konuda bir yorum yapamam. Takdir, YÖK'ün." diyerek cevap verdi.
"Kalınmalı mı?" şeklindeki soruya ise Akaydın, "Ben, deneyimli bir rektör adayıyım. Bilimsel yayın olarak güçlü bir adayım. Utanılacak bir şey de yapmadım. Hakkımda herhangi bir soruşturma, ceza, ahlaki ya da mali bir ayıbım yok. Aldığım oy en yüksektir. Ben kendim kişisel olarak hak ettiğime inanıyorum ama takdir YÖK'ündür." şeklinde konuştu. Akaydın, farklı bir karar çıkması durumunda ise karara saygı duyacağını söyledi. Akaydın'a, YÖK ve hükümet ile ters düşen bildirilerde kendi isminin bulunduğu da hatırlatıldı. Akaydın, bunun üzerine, "Ben görevimi doğru yaptığım inancındayım. Aynı çizgim hep devam edecektir." ifadesini kullandı.
Akaydın, "Cumhurbaşkanı'nın en çok oy alan adayları atayacağı belirtiliyor." şeklindeki bir başka hatırlatma üzerine ise, "Öyle inanıyorum." yanıtını verdi.
Bu arada Akaydın, 1 Temmuz'da yapılacak ÜAK toplantasında, görev süresi sona eren YÖK Genel Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa İlhan'ın yerine seçim yapılacağını sözlerine ekledi.
ANKARA ÜNİVERSİTESİNDEKİ SEÇİMLERDE BİRİNCİ OLAN TALUĞ: "SAMİMİ, AKADEMİSYENLERE UYGUN BİR ORTAM"
Ankara Üniversitesi'nde yapılan seçimlerde 372 oy ile birinci olan Ziraat Fakültesi'nden Prof. Dr. Cemal Taluğ ise, "Samimi, akademisyenlere uygun bir ortamda, kimi teknik kimi akademik, adete güzel bir sohbet olarak görüşmemizi yaptık." diye konuştu.
Taluğ, mülakatın ÜAK tarafından eleştirildiğinin hatırlatılması üzerine, ilk defa mülakata girdiğini söyledi. Taluğ, "Benim açımdan üyeleri tanımak, üyelerin de bizleri tanıması açısından bir yararı olabilir. Mülakata ne gibi bir değer ve konum verdiğinize bağlı. Bir tanışma olarak ben kendim yararlandım." dedi.
Taluğ, Cumhurbaşkanı'nın ilk sıradakileri atayacağı yönünde oluşan beklenti ile ilgili, gülümseyerek "Benim de bu yönde bir beklentim var." yanıtını verdi. "Şansınızı nasıl görüyorsunuz?" sorusu üzerine ise Taluğ, "Seçimi birinci olarak bitirmiş bir insanım. Kişisel olarak yerimin değişmesi için hiçbir neden, hiçbir gerekçe olduğunu düşünmüyorum. Böyle bir şey olacağını da görmüyorum ama her kurum, YÖK de Cumhurbaşkanlığı da görevini yapacaktır. Sonuçta bir atama yapılacak. Önemli olan, üniversitelerimize ve ülkeye yararlı olmasıdır. Üniversitelerin bilgi toplumuna doğru yönelen bir dünyada Türkiye için önemi var. Üniversiteleri her türlü kısır çekişmelerin dışında kavrayan, kucaklayan, bir anlayışa da ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum."
Taluğ, sözlerini "Sürecin bir parçasını kişisel olarak bitirmiş olmanın rahatlığını hissediyorum." diyerek tamamladı.
ANKARA ÜNİVERSİTESİ REKTÖR ADAYI
Ankara Üniversitesi Rektör Adayı Prof. Dr. Tümer Çorapçıoğlu ise görüşmeyi "güzel" olarak nitelendirdi. Tıp Fakültesi Dekanlığı konusunda YÖK ile yaşanan gerilimin gündeme gelmediğini belirten Çorapçıoğlu, rektör adayı bilgi formunun da güzel bir yaklaşım olduğunu kaydetti. Çorapçıoğlu, "Bence herkese eşit şart. Önden de hazır geliniyor. Neden aday olduğumuzu ve neyi özlemlediğimizi soruyorlar." dedi.
Üniversitedeki sıralamaya sadık kalınıp kalınmayacağı yönündeki beklentisi üzerine Çorapçıoğlu, "1. sıradayken de seçilmemiştim. Yorum yapamayacağım." ifadesini kullandı.
Çorapçıoğlu, rektörlük için hangi kriterlerin olması gerektiği ile ilgili soruya, "Sayın Başkan ve YÖK üyeleri kimin daha yetkin olduğuna, projelere göre karar verecektir." yanıtın verdi.
Rektör adayları ile yapılan mülakatı nasıl değerlendirdiğini sorulması üzerin Çorapçıoğlu, "Reddedilecek bir şey değil. Daha önce biraraya gelmediğiniz YÖK üyelerinin bizim hakkımızda fikir edinmesi güzel bir şey." diye konuştu.