Dünyanın dikkati, ABD Ulusal Güvenlik Kurumu'nun (NSA) milyarlarca yazışma ve görüşmeyi izlemesi skandalına çevrilmişken, diğer taraftan da CIA'nın telekomünikasyon ağlarını nasıl takip ettiği ortaya çıktı. En az 35 dünya liderinin cep telefonuna kadar sızmayı başaran Amerikan istihbaratı, Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) aracılığıyla da bilgi toplamaya devam ediyor. New York Times gazetesinin hükümet yetkililerine dayandırdığı habere göre, CIA, ABD'de bulunan çok uluslu telekomünikasyon şirketi AT&T'ye uluslararası görüşmelerin kayıtlarını almak için yılda 10 milyon dolardan fazla ödeme yapıyor.
'TEHLİKEYİ DIŞARIDA ARIYORLAR'
Uygulamanın, 'terör olaylarının önüne geçilmesi ve suçlarla ilişkili kişilerin kolaylıkla bulunabilmesi' için yapıldığı iddia edilse de hükümet yetkilileri, şirket ile yapılan anlaşmanın herhangi bir dayatmaya bağlı olmadığını, 'gönüllü' bir sözleşmeye dayalı işbirliği olduğunu savunuyor.
Gazete bu sayede, ABD hükümetinin casusluk faaliyetleri ile kayıtların gizliliğine karşı yeni bir boyut kazandırdığını ve istihbarat görevlileri ile telekomünikasyon servis sağlayıcıları arasında sağlanan ilişkilere daha fazla ışık tutacağını kaydetti. AT&T'nin çoğunluğu yabancı şahısların telefon görüşmelerinin bulunduğu çok geniş bir arşivinin olduğu biliniyor. Öte yandan isimleri açıklanmayan yetkililer, CIA'in söz konusu uygulamada ABD kanunlarına bağlı olup gizliliği esas aldığını söyledi. CIA'in Amerikalıların kendi ülkelerindeki faaliyetlerini takip etmesinin yasak olduğunu ifade eden yetkililer, AT&T şirketine bağlı bulunan telefon kayıtlarının büyük bir kısmının ABD'li olmayan şahıslara ait olduğunu, ancak görüşmelerden birinin ABD'ye uzanması halinde Amerikan vatandaşının kimliğinin gizlendiğini aktardı. Bu ifadeler, 'ABD kendi vatandaşını izlemiyor' şeklinde bir izlenim uyandırsa da görüşmelerin kayıt altına alınmış olması güvenlik tartışmasını gündemden düşürmüyor.