Nebenzya, “ABD’nin Irak’ı İşgalinin 20. Yıldönümü” konusuyla New York’ta basın toplantısı düzenledi.
ABD ve müttefiklerinin 20 yıl önce Irak’ı “kitle imha silahlarını yok etme” gerekçesiyle işgalinin BM Şartı’nı ve uluslararası hukuku ihlal ettiğini kaydeden Nebenzya, işgalin Irak’ı yıllardır toparlanamadığı bir kaosa ittiğini anlattı.
Vasily Nebenzya, “ABD ve müttefikleri kendilerinden binlerce kilometre uzakta olan ve daha sonra ortaya çıktığı gibi hiçbir tehdit teşkil etmeyen bir ülkeyi işgal etti.” değerlendirmesini yaptı.
Askeri operasyonun Irak’ın temel altyapısını yok ettiğini ve zaman içinde suç ve terörü ortaya çıkardığını ifade eden Nebenzya, ülkenin uzun süreli sosyo-ekonomik krize itildiğini söyledi. Nebenzya, ABD’nin Irak’ta “söz verdiği refahı” inşa edemediğini ve aksine ülkede yüz yıllardır oluşan hayat tarzını yok ettiğini kaydetti.
Nebenzya, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) “Batılı askerler tarafından işlenilen suçlar” üzerinde tam yetkiye sahip olduğunu ancak suçluları sorumlu tutmak için adım atmadığını belirtti.
“DEAŞ’ın manevi babası ABD’dir”
İşgal nedeniyle ABD’nin Irak’ı bölgesel istikrarsızlığın da yuvası haline çevirdiğini savunan Nebenzya, “Böylelikle DEAŞ’ın ortaya çıkışının zemini hazırlandı. Birçok eski Iraklı askerin de içinde bulunduğu DEAŞ’ın manevi babası ABD’dir. Benzer bir durum Afganistan’da da oldu. El-Kaide’yi Sovyetlerle savaşması için destekledi. Daha sonra El-Kaide eski destekçilerine düşman oldu. ABD’nin bu maceralarının kaç cana mal olduğunu hesaplamak çok zor.” ifadelerini kullandı.
20 yıl sonra ABD’nin hala gerekli dersleri çıkarmadığını ve Irak’tan özür dilemediğini dile getiren Nebenzya, ABD medyasının da “savaş çığırtkanlığı” yaptığını savundu.
“Irak ve Ukrayna aynı değil”
Bir gazetecinin Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısının ABD’nin 20 yıl önce Irak’ı işgalinden ne farkı olduğunu sorması üzerine ise Nebenzya, “Bu iki olayın kökeni tamamen farklı. Irak, saldırının geldiği ülkeden binlerce kilometre uzakta ve ABD’ye yönelik hiç bir tehdit teşkil etmiyordu, bu daha sonra açık bir şekilde kanıtlandı. Avrupa’da durum daha farklı. Rusya’nın ulusal güvenliğinin tehdit edildiğine ilişkin meşru gerekçelerimiz var.” diye konuştu.
Nebenzya, Irak tehdinin bir “uydurmaca” olduğunu, Ukrayna tehdinin ise “gerçek” olduğunu savunarak, “Donbas halkını Ukraynalı milliyetçilerden korumak için özel askeri operasyon” başlatıldığını, Minsk Anlaşması’nın maddeleri yerine getirilmiş olsaydı buna gerek kalmayacağını iddia etti.
“UCM kararı bizim için yok hükmündedir”
UCM’nin Ukrayna’da işlenen suçlara ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında, Rusya Devlet Başkanı Putin hakkında “savaş suçu” gerekçesiyle yakalama kararının sorulması üzerine ise Nebenzya, “Bu karar bizim nezdimizde hukuken yok hükmündedir.” dedi.
Nebenzya, bunun siyasi bir karar olduğunu, Ukrayna’dan çocukların Rusya’ya çatışmadan korunmak için getirildiğini ve durumun tekrar elverişli hale geldiğinde geri götürüleceklerini sözlerine ekledi.(AA)