Rusya’nın Suriye’de savaşa dahil olmasıyla Turkiye ve Batı’yı burada denklemden çıkartmanın yanı sıra Avrupa’ya yeni ve büyük bir göç dalgası da oluşturma peşinde olduğu belirtiliyor. The Guardian’da bir makale yayınlayan Natalie Nougayrède Putin’in Çeçenistan'da uyguladığı stratejiyi Suriye'de tekrarladığını belirterek “Putin rejiminin Çeçenistan'da bir barış anlaşması müzakeresinde kendisine muhatap olma ihtimali olanları ortadan kaldırması gibi Esad da tüm siyasi muhalefeti terörizmle bağdaştırıyor” ifadelerini kullanıyor.
Rusya’nın Suriye ve Ortadoğu paylaşımında hatta yeni küresel nüfuz paylaşımda önemli pay peşinde olduğunu savunan yazar yazısında şunları söylüyor:
“Rusya'nın stratejik hedefleri daha da ileri gidiyor diğer taraftan. Putin Ortadoğu'da Rus varlığını yeniden tesis etmek istiyor ama onun asıl aklında olan Avrupa. Dönüm noktası 2013'te, kimyasal silahların kullanılmasından sonra Barack Obama'nın Esed'in askeri üslerine hava saldırılarını iptal etmesiydi. Bu ise Putin'i Avrupa'da Batı'nın kararlığını test etme hususunda cesaretlendirdi. Putin pek tabi Ukrayna'daki ayaklanmada hazırlıksız yakalandı ama Kırım'ı ilhak etmek de dahil olmak üzere güç kullanarak hakimiyetini süratle onardı. Bu karma savaşın (hybrid war) Batı tarafından engellenemeyeceğini doğru hesapladı. Sonuçta Ukrayna'daki Rus politikaları Avrupa'nın Soğuk Savaş sonrası güvenlik düzeninin payandalarını sarstı ki Putin bunu Rusya'nın hanesine yazıldığını görmek ister.”