Ruzi Nazar öldü. İlginç bir hayat hikâyesi var. 1917’de doğmuş. Gençlik yıllarında Komünist Partisi üyesi idi. 1939’da 22 yaşında piyade asteğmen rütbesiyle Kızıl Ordu’da askerdir. Odesa’da Almanlara esir düştü. Burada Hitler’in kurduğu Türkistan lejyonuna katıldı ve ardından Alman Propaganda Bakanlığı’nın kurduğu radyoda Türk dünyasına yönelik yayın faaliyetinde bulundu. Artık Alman İstihbaratı için çalışıyordu. Almanlar Ukrayna’da Ruslar karşısında yenilip geri çekilince, bu kez, Sovyetlere karşı, Almanlara destek veren Amerikalıların safına geçti. O günlerde Sovyetlere karşı Amerikalılar Almanlara destek veriyordu.
Roosevelt’in oğlu Archibald Ruzi’nin ABD istihbaratında önemli ve etkin bir rol almasını sağladı. Kim ve Ethel Roosevelt de Ruzi’nin CIA’deki kariyerinde en önemli sponsorları idi.. CIA esasen Almanya’nın dağılmasından hemen sonra, ABD ile temas halindeki Alman istihbarat ajanları tarafından kurulmuştu.
Nazar; 1954 yılında Hamid Raşit ile birlikte Mekke’de Müslümanları, Komünistlere karşı kışkırtmak için ilk eylemlerini gerçekleştirerek Time dergisine haber olurlar.. Aslında olay ve haber tamamen soğuk savaş için planlanmış kurmaca bir olay ve haberdir. Nazar, ABD ve Türkiye ile ilişki kurmak için, Türk elçiliğinde basın ataşesi olarak görev yapan Altemur Kılıç’la temas kurdu. Kılıç Ali’nin oğlu, 1955 yılında Nazar’ı, Teksas’ta, askeri ataşe Agasi Şen ile birlikte ABD Harp Akademisi’ni yeni bitiren ve Washington’da NATO Daimi Komitesi’nde görev yapan Binbaşı Alparslan Türkeş’le tanıştırdı. Türkeş, Türkiye’ye dönünce Çankırı’da Özel Harp tarafından kurulan anti komünist gerilla kampına “Kontrgerilla Öğretmeni” olarak atandı.. Nazar, burada bir ekip tarafından CIA’de istihbarat eğitimi alan Yüzbaşı Fuat Doğu ile tanıştırıldı.
Fuat Doğu, 1962’de MAH (MİT) Başkanıyken teşkilatı CIA ile birlikte yeniden örgütledi. Dindarların ve milliyetçilerin anti komünist olarak örgütlenmesi bu zamana rastlar. Komünizmle Mücadele derneklerinin örgütlenmesi, ılımlı İslami faaliyetlerin desteklenmesi de bu dönemdedir.. Gülen hareketinin de bu dönemde ortaya çıkması bir tesadüf değildir.
1959’da Ruzi Nazar Ankara’da ABD büyükelçiliğinde istihbarat görevlisidir. 1959 - 71 arasında yaşanan birçok şeyi bilir. 60 darbesi ve 12 Mart dönemi arasında olan birçok şey onun ilgisi ve bilgisi altında gerçekleşmiştir.
Ruzi Nazar, Ilıcakları da tanır, Tercüman, Milliyet operasyonunu da bilir. Koçları da, Şahenkleri de. Ecevit, İnönü, Menderes, Demirel’i de tanır. Erbakan’la da tanıştı çok sonraları. Taha Akyol’u ya da Abdi İpekçi’yi de tanır. Sağ, sol, liberal, İslamcı, her kesimden tanıdıkları vardır. Almanları, Rusları, Türk dünyasını yakından tanır.
CIA’yi Nazilerin istihbarat subayları kurdu, ama Alman istihbaratı BND’yi de CIA dizayn etti. SITASI’yi de KGB. Bunlardan iki önemli isim Michel ve Dr. Kannapin Alman Nazi Generali idiler. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra CIA ve BND’nin kuruluşunda yer alan Reinhard Gehlen’in talebeleri idi.. CIA’nin MOSSAD ile yakın ve sıcak ilişkisini de düşünürseniz, ABD, Almanya, İsrail nerede başlar, nerede biter, bu senaryoda pek belli değildir.
Soner Yalçın’a göre; “‘Oyun Masası’ndaki Ruzi Nazar öldü. Yerini yeni isimler aldı. Kullanılan ‘piyonlar’ da değişti. Artık yeni ‘piyon’ Cemaat’in ‘Altın Nesli’”.
Burada hayatının akışını değiştiren bir şey oldu. Ukrayna milliyetçileriyle tanıştı. Ukrayna’daki Rus nefreti o dereceydi ki, Moskova’ya karşı Nazi işgal kuvvetleriyle işbirliğine girmiş, cephe gerisinde arkadan vuruyorlardı. Tam da o sıralarda Naziler, Sovyetler’deki etnik grupları Rus milliyetçiliğine karşı kendi saflarında örgütleme siyasetine başlamıştı.
Ruzi, Kızıl Ordu üniformasını çıkardı, Wehrmacht üniformasını giydi; artık Türkistan Lejyonu’nun bir subayı olmuştu. Bundan 6-7 yıl önce, konuşurken “Ben hiç SS olmadım” demek ihtiyacını duydu; “Nazi de olmadım, Amerikalılar gibi onlarla da Ruslarla savaşmak için işbirliği yaptım.”
Ruzi Nazar, fırtınalı bir ömrün ardından bir kaç yıldır Side’de sakin bir hayat yaşıyordu. O Afganistan savaşında, Sovyetlerin dağılma sürecinde, Türk dünyasının şekillenmesinde hep aktifti.. Amerika’nın sesinin örgütlenmesinde Radio Liberty’nin yayına geçmesinde hep onun bilgi ve çabası vardı.
Ukrayna milliyetçileriyle tanışması hayatında bir dönüm noktası oldu. Ruslardan nefret eden Ukraynalı milliyetçilerden etkilendi. Ukraynalı milliyetçiler Ruslara karşı Nazilerle işbirliği yapıyorlardı. Naziler Sovyetler’deki etnik grupları Rus milliyetçilerine karşı kendi yanlarına alıyorlardı. Ruzi böyle bir zamanda önce Kızıl Ordu üniformasını çıkardı, Wehrmacht üniformasını giydi; ardından o üniformayı da çıkartıp Amerikan üniforması giydi. Ama o aslında sadece yurdunu işgal eden Komünistlerle savaşmak için bir yol arıyordu. O düşmanının düşmanlarını dost edinmişti. Ülkesinin özgür olduğunu göremeden son nefesini Türkiye’de verdi. İnna lillah ve inna ileyhi raciun..
Selam ve dua ile.
yeniakit