Kamalak, partisinin genel merkezinde düzenlenen kasım ayı il başkanları toplantısında, Türkiye'de yapılacak her düzenlemenin birleştirici ve bütünleştirici olması gerektiğini dile getirdi.
Çözüm sürecinde barış diye yola çıkılırken çözümün çatışmalara yol açmaması gerektiğini belirten Kamalak, milli değerlerden uzaklaşıldığı takdirde büyük çatışmaların ortaya çıkabileceğini söyledi.
Dershaneler konusuna da değinen Kamalak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın milli görüş alanında 30 yıl çalıştığını, daha sonra "yanıldım" diyerek milli görüş gömleğini çıkardığını, sonrada "Yolumuz Erbakan'ın yolu" dediğini ifade etti.
Başbakan Erdoğan'ın dershaneler konusunda da bir kaç yıl sonra "yanılmışım" diyeceğini iddia eden Kamalak, "Dershanelerin kapatılması yanlıştır. Bu millet için özellikle Anadolulu gençlerimiz için bir kötülüktür. Çünkü Anadolu'daki, birçok okulun öğretmeni vaktinde gelemiyor. Yıl boyunca derslerin birçoğu boş geçiyor. Sonra gelen öğretmenlerimizin birçoğu yeni mezun, tecrübesiz, birçoğu da vekaleten geliyor. Dolayısıyla eğitimde bir istikrar yok. Öğretmen bulunsa, kitap bulunmuyor. Fakat dönem sonunda bütün çocuklarımız aynı salonda, aynı sorulara muhatap oluyor" dedi.
Üniversite sınavlarının 1964't beri merkezi sınavla yapıldığını hatırlatan Kamalak, Başbakan Erdoğan ile Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın bu sınav sonuçlarını incelemesini istedi.
İllerin başarı sıralamalarında başta hep Ankara, İstanbul, İzmir gibi illerin geldiğini, Doğu ve Güney Doğu'nun gerilerde yer aldığını ifade eden Kamalak, bu bölgelerde doğru dürüst ders yapılmadığını, öğretmen eksikliği olduğunu, bu açığı da büyük ölçüde dershanelerin doldurduğunu ileri sürdü.
"Yurdun her tarafına eşit nitelikte eğitimi taşımadan dershaneleri kapatıyoruz demek aklı selimle bağdaşmıyor" diyen Kamalak, dershanelerdeki öğretmenlerin kamuya alınacağının söylendiğini, bunun da mümkün olmadığını belirtti.
Öğretmenler alınsa da idari personelin ne yapılacağının belli olmadığını aktaran Kamalak, dershanelerin bir ihtiyacın sonucu olarak ortaya çıktığını söyledi.
Dershanelerin çocukları kontrol etmek gibi manevi bir işlevi de olduğunu vurgulayan Kamalak, İstanbul'da yapılan bir araştırmada liseli her yüz öğrenciden 45'inin sigara, 32'sinin alkol, 9'unun da uyuşturucu kullandığının ortaya konulduğunu, bunların bir bütün olarak düşünüldüğünde gençliğin mahvolduğunu iddia etti.
Kamalak, tek çarenin milli görüş olduğunu belirterek, eğitimin, ahlak, maneviyat ve inaç üzerine kurulması gerektiğini söyledi.
Milli değerlerden habersiz bir eğitim sisteminin olduğunu dile getiren Kamalak, Başbakan Erdoğan'ın eğitimdeki bu dengesizlikleri görmezden geldiğini ileri sürdü.
Dershaneler yüzünden bazı intiharlar olduğunun söylendiğini anımsatan Kamalak, Türkiye'de en fazla intihar olayının askeriyede, sonrada bankalar yoluyla kredi borçları nedeniyle olduğunu savundu.