rak'ta Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr, "Irak, komşu ve müttefik ülkelerle işbirliği içinde olmak istiyor, işgalcilerle değil" dedi.
Sadr, bir televizyon kanalında yaptığı konuşmada, "Irak, aşırıların ve işgalcilerin esiri değildir. Iraklı tarafların, içişleri ve savunma bakanlarını belirlemesi gerek" diye konuştu.
Ayrım yapmaksızın herkesi kapsayan hükümet yoluyla ülkede itidalin sağlanması gerektiğini belirten Sadr, ABD'nin, IŞİD'e yönelik saldırılarına ilişkin, "Irak, komşu ve müttefik ülkelerle işbirliği içinde olmak istiyor, işgalcilerle değil" ifadesini kullandı.
Irak'ta kanın akmaya devam ettiğini ve ülkedeki bazı bölgelerin "esir alındığını" savunan Sadr, bu nedenle ordunun mevzilerden çekilmesinin engellenmesi ve her kesimin korunması gerektiğini kaydetti.
"Kan dökenleri caydırmak için hala orduyla işbirliği yapabiliriz. Hükümet, milli bir ordu kurabilir, göç edenleri bölgelerine geri gönderebilir" diyen Sadr, IŞİD'le savaşın mezhepçi esasa dayanmadığını ve herkesin, korumaları altında olduğunu söyledi.
"YENİ HÜKÜMETTEN ÜMİTLİYİM"
Eski hükümetle sorunları olan mutedil insanlara, yeni hükümetin kurulması nedeniyle dönüş çağrısı yapan Sadr, şunları söyledi:
"Bırakın hükümet, kucaklayıcı bir şekilde görevini yapsın. Ezilen mutedil insanlara hakkaniyetli davranılması için yardım etmeye hazırız. Bu, mutedil insanların aşırı grupların arasından çekip çıkarılması için son fırsat. Yeni hükümetten ümitliyim. Irak'ın geleceği için ortaklık ve işbirliği gerekli."
Irak'ta parlamento seçimleri, 30 Nisan'da yapılmış, eski Başbakan Nuri el-Maliki'nin hükümet kuramaması ve IŞİD öncülüğündeki silahlı grupların ülke genelinde yaydığı şiddet sonucu yeni hükümetin kurulması ertelenmişti. Dünya kamuoyu ve Irak'taki Şii dini mercilerin çağrıları üzerine Maliki, üçüncü dönem başbakan olmaktan vazgeçmiş, cumhurbaşkanı seçilen Fuat Masum, hükümeti kurma görevini Haydar el-İbadi'ye vermişti.
İbadi'nin kabinesi, "savunma ve içişleri" gibi bazı koltukların boş kalmasına rağmen, Pazartesi günü parlamentodan güvenoyu almıştı. Kimi bakanlıklarda da henüz anlaşma sağlanamadığı, bunların yürütülecek pazarlıklar sonucu Kürtlere ve azınlıklara verileceği belirtilmişti.