Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti Başbakanı Abdülaziz bin Habtur, Perşembe günü verdiği bir röportajda bir kez daha şunları söyledi: ‘Yemen'den yapılan petrol hırsızlığına verilecek yanıt bundan sonra askeri bir eylem olacaktır.
Yemen petrolü ve gazı sekiz yıldır iki işgalci ülke ve onun gelirinden yararlanan paralı asker hükümeti tarafından kaçırılmaktadır. Bu miktarlar milyonlarca dolar değil, milyarlarca dolardır.
Biz, önce bir güvenlik mesajı verdik, ancak mesajımızı anlamazlarsa, bu güvenlik mesajlarını açık bir askeri eyleme dönüştüreceğiz. İster Yemen’in Aden ve Hudeyde ister Dabbe ve Nashima limanlarını olsun hangi şirket Yemen Cumhuriyeti limanlarına yaklaşırsa, o şirketi hedef alacağız.
Hükümet, ordu ve güvenlik sektörlerindeki çalışanların hakları konusunun çözülmesi şartıyla, barışçıl ateşkesi uzatmaya hazır olduğumuzu en başından beri açıkladık. San’a ile anlaşmadan hiçbir tarafın Yemen'in petrol ve gazını almasına izin vermeyeceğimizi açıkça ifade ettik.
Yemen'deki tüm limanlardan San’'a sorumludur ve Yemen güçleri bu limanların tamamını izlemektedir. Kırmızıçizgileri aşmak ve Yemen petrol ve gazını yasa dışı bir şekilde yükleyip nakletmek isteyen herhangi bir şirket silahlı kuvvetler tarafından cezalandırılacaktır.
Hiçbir tarafın bize çalışanların maaşlarını sadaka olarak vermesini istemiyoruz. Biz, Yemen'in petrol ve gazından faydalanmak istiyoruz. Yemen'in petrolünü sömürme dönemi kapandı. San'a, çalışanlar, güvenlik personeli ve askeri personel dâhil olmak üzere Yemen'in insan kaynaklarının %85'inden sorumludur ve Yemen'in, çalışanlarının, güvenlik ve askeri personelinin sadece %15'inden sorumlu olan bir avuç paralı askerle uzlaşmak mümkün değildir.
Suudi koalisyonu San'a hükümeti ile bir anlaşmaya varmazsa, Yemen güçleri şirketlerin Yemen petrolünden bir litre bile çıkarmasına izin vermeyecektir.’
Abdülaziz bin Habtur, bir Suudi heyetinin San'a ziyaretiyle ilgili olarak şunları da söyledi: ‘Mahkûmlar ve kayıp kişiler konusu, San'a ve Riyad arasındaki barış ve ekonomik sorunlar da dâhil olmak üzere gündemde birçok konu bulunmaktadır.
Salı günü Abdülaziz bin Habtur, Pazartesi günü Yemen petrolünü çalmaya çalışan yabancı petrol tankerinin yakınında meydana gelen saldırı hakkında da şunları söyledi: ‘Gelecekte böyle bir durum yaşanırsa artık uyarmayacağız ve Yemen'in milli servetini yağmalayan gemileri doğrudan hedef alacağız. Dünya şunu bilmelidir ki halkımız açlıkla boğuşurken işgalcilerin Yemen'in servetini yağmalamakla meşgul olmasına izin vermeyeceğiz.
Haber kaynakları, pazartesi günü Yemen'in doğusundaki Hadramut eyaletinin Mukelle şehrinin doğusunda işgalci Suudi-BAE koalisyonunun işgali altında bulunan Dabbe limanında patlama yaşandığını açıkladı. Yerel kaynaklar, bir insansız hava aracının Dabbe limanını hedef aldığını belirtti. Bu saldırı, yabancı bir petrol tankerinin gelişinden sadece birkaç saat önce gerçekleşti.
Yerel kaynaklar şu ifadelerde bulundu: ‘Amerika'nın Yemen'in petrolünü yağmalama konusundaki bir başka girişimi daha başarısız oldu. Bu tanker, bu limandan petrol yağmaladıktan sonra iki milyon varil ham petrolü Avrupa pazarlarına aktarmayı amaçlıyordu.’
Yemen Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü Yahya Seri de bu operasyon hakkında bilgi verdi ve şunları söyledi: ‘Yemen silahlı kuvvetleri, işgalci Suudi-BAE koalisyonunun paralı askerlerinin işgali altındaki Dabbe limanına yanaşmak üzere olan bir petrol tankerini bu limanı terk etmeye zorladı.’
Hatırlatmak gerekir ki, Dabbe limanı ikinci kez saldırıya uğramıştır. Tabii bu defa Amerikan savunma sistemi, Suudi koalisyonunun işgali altındaki limanları ve petrol yapılarını destekleme bahanesiyle konuşlandırılmış ve bu saldırılar, Riyad'a bağlı hükümete ağır bir darbe vurmuştur.(Ajanslar)