Satılmış Butto ve Müşerref

ABD'nin gözetiminde anlaşan Benazir Butto ve Pervez Müşerref İsrail ile ilişkileri düzeltme sözü verdi. Filistin'de yayımlanan el-Menar gazetesine açıklamada bulunan bazı diplomatik kaynaklar, Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref'in seçimi kazanması halinde İsrail ile bir-iki ay içinde diyaloğa girme sözü verdiği belirtildi. ABD'nin denetiminde iktidarı paylaşma konusunda anlaşan eski Başbakan Benazir Butto ile Pervez Müşerref'in İsrail ile ilişkilere önem verecekleri kaydedildi. Bu arada, İsrailli yetkililer ile Pakistanlı yetkililer arasında son yıllarda birçok gizli görüşmenin yapıldığı vurgulandı.



Oylar Müşerref'e gitti yalnız iş dünyası memnun



8 yıl önce darbe ile Pakistan'da iktidarı ele geçiren General Pervez Müşerref'in cumartesi günkü seçimlerden zaferle çıkması muhalifler ve iş hayatı arasında farklı tepkilere neden oldu. Pazar günü muhalefet kanadı milletvekili istifalarına ve kırmızı cami katliamındaki başarısızlığına rağmen 4 rakibini ezici bir çoğunlukla geçen Müşerref'in zaferini kabul etmediklerini duyurdu. Parlamento'da gerçekleşen seçimlerin halkın istediğini yansıtmadığını savunan muhalefet kanadına karşın işadamları istikrarın devamının ekonomideki gelişmeleri hızlandıracağını savunuyor. Seçim sonuçlarının demokratikliğine ilişkin artan tepkilere rağmen Müşerref'in iktidarından memnun olan tek taraf iş hayatı. Şimdi ise gözler 17 Ekim'deki Yüksek Mahkeme toplantısından Müşerref'in ordunun başında asker kalmaya devam ederek devlet başkanı olup olmayacağı yönünde çıkacak kararda.



Daily Gulf News'de yer alan habere göre Pakistanlı işadamları seçim sonuçlarını memnuniyetle karşıladı. 160 milyon kişilik nüfusun 3'te 2'sinin günde 2 doların altında bir gelirle yaşamaya çalıştığı Pakistan için ABD'den gelen ekonomik yardımlar da önem taşıyor. 2001 yılında ikiz kulelere gerçekleşen saldırı sonrası Washington yönetiminin müttefiki olarak ilan ettiği Pakistan, o zamandan beri ABD'den maddi destek alıyor.



ABD'nin maddi yardımları garantilenmiş oldu



2001 yılında gerçekleşen ikiz kule saldırılarının ardından Müşerref'e "Ya yüzde 100 bizimlesin ya da yüzde 100 karşımızda olacaksın" diyen ABD yönetiminin o zamandan bu yana Washington'dan en az 10 milyar dolar hatta belki 20 milyar dolara yakın bir para aldığı tahmin ediliyor. 146 milyar dolar büyüklüğünde bir ekonomiye sahip olan Pakistan son 4 yıl içinde ABD'nin de yardımıyla yılda ortalama yüzde 7.5'lik bir ekonomik büyüme kaydetti. 160 milyon kişilik nüfusun 3'te 2'sinin günden 2 dolardan az bir parayla yaşadığı Pakistan, Müşerref'in yeniden devlet başkanı seçilmesi ile ABD'den aldığı maddi desteği de bir anlamda garantilemiş oldu. 1965 ila 1999 yılları arasında Pakistan'a yardımı bir çok kes askıya alan ABD, 2001 saldırılarından bu yana müttefiki ilan ettiği Pakistan'a milyar dolarlık tarımsal yardımlarda bulunuyor. Ekonomik olarak büyüme kaydetse de "kalkınma"da başarılı olamayan Pakistan'da tasarruf oranları halen çok düşük ve makroekonomik dengesizlikler kendini göstermeye devam ediyor.



60 yıllık tarihin en şaibeli seçimi



Pakistan'da 10 gün önce yüksek mahkemenin cunta yönetiminin başındaki Pervez Müşerref'in devlet başlanlığına aday olmasının önünü açmasıyla bilrikte bir 5 yıl daha Müşerref iktidarının yaşanacağı biliniyordu. Cumartesi günü yapılan seçimlerde Müşerref, aralarında Benazir Butto'nun yokluğunda Pakistan Halk Partisinin liderliğini yürüten Mahdum Emin Fehim ile askeri rejime karşı çıkan avukatların adayı olan Vecihiddin Ahmed'in de bulunduğu 4 aday içinde ezici çoğunluk alarak yeniden devlet başkanlığına seçildi. İş hayatının memnuniyetine rağmen geniş çaplı tepkiler giderek artacak gibi görünüyor. Pazar günü muhalefet koalisyonu Müşerref'in tartışmalı zaferini kabul etmediklerini açıkladı. Seçimlerden sonra Islamabad sokaklarında askeri güçlere karşı taşlı sopalı bir protesto eylemine kalkışan avukatların da bağlı olduğu Tüm Partilerin Demokratik Hareketi girişiminin lideri Raha Zafarul Haq sert eleştirilerde bulundu.



Cumartesi günü yapılan seçimlerin "Pakistan'ın 60 yıllık tarihindeki en tartışmalı seçim" olduğunu söyleyen Haq gibi muhalifler şimdi hala ordunun başında bir asker olmasına rağmen devlet başkanı seçilmesinin antidemokratik ve yasadışı olduğu tartışmasını başlattı. Müşerref'in zaferinin kessinleşmesi ise Yüksek Mahkeme'nin en erken 10 güğn içinde vereceği onaya bağlı. Ancak mahkemenin yaşanan tartışmaları dikkate alsa da Müşerref'in zaferinin önüne taş koymayacağı ve sonucu bozmayacağı düşünülüyor.



Demokrasi maskeli bir balona dönüştü



The Independent'da yer alan bir habere göre ise Pakistan'da demokrasi Müşerref'in yeniden devlat aşkanı seçilmeis ile bir kez daha maskeli baloya dönüştü. Geçen hafta 86 muhalefet partisi milletvekilinin istifa etmesine hatta seçimin Butto'nun eskiden lideri olduğu Pakistan Halk Partisi tarafından boykot edilmesine rağmen seçim sonuçlarının değişmeyeceği savunuluyor. "Başka bir gezegenden uzaylı bir yaratık cumartesi günkü seçimlerden çıkan demokratik sonuçtan etkilenebilirdi" diyen Independent gazetesi, Müşerref'in zaferinin ABD ve İngiltere açısından "Terörle savaşta müttefik kalabilmek için gerekli bir sonuç" olarak nitelendirdi.



Müşerref kendi zaferinin önünü tıkayabilecek sürgündeki eski devlet başkanı Navaz Şerif'in Pakistan'a dönmesinden rahatsız olmuş, Şerif ülkeleye girer girmez havaalanında tutuklanıp geri gönderilmişti. Müşererf'in bir diğer siyasi rakip olan yine sürgündeki Benazir Butto ise Müşerref'in ordudan ayrolması gerekitği yönde açıklamalar yaptıktan sonra Müşerref ile güç paylaşımı konusunda anlaşmıştı. 18 Ekim'de Pakistan'a dönmesi beklenen Butto hafta sonunda The Sunday Times gazetesine verdiği demeçte, dönüşünün demokrasi için bir şans olduğunu belirtirken "Hayatımın tehlike altında olacağını biliyorum" ifadesini kullandı. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Pervez Müşerref'i siyasi rakiplerini bastırmakla suçlamıştı.