ABD Ulusal İstihbarat Direktörü James Clapper, istifasını sundu. Bu önemli.. ABD derin devletinde savaş yaklaşıyor..
Öte yandan ABD’nin yeni başkanı Donald Trump’ın ulusal güvenlik danışmanlığı görevine kampanya döneminde yakın ekibinde yer alan emekli Korgeneral Michael Flynn’ı getireceği iddia ediliyor. Flynn daha önce ABD’nin Fetullah Gülen’le ilişkisini eleştiren bir yazı yazmıştı.
Clapper’in başında olduğu Ulusal İstihbarat Direktörlüğü, 11 Eylül’ün ardından istihbarat birimleri arasındaki koordinasyonun iyileştirilmesi amacıyla kuruldu ve çatısı altında Merkezi Haber Alma Teşkilatı (CIA), Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ve Savunma İstihbarat Teşkilatı (DIA) dahil 17 farklı istihbarat kuruluşu bulunuyor.
Yaklaşık 197.000 kişinin istihdam edildiği bu yapının toplam bütçesi 52 milyar dolar.
Bakın size söylüyorum, bu Gülen denen adam, ABD, İngiltere, İsrail, Vatikan, Fransa, Almanya, Benelüks ülkeleri ve NATO’nun başını da yakacak..
Bakın, bu yapının içinde NSA diye bir kuruluş da var. Tam Gülen’in işi. Adam yarım asırdır tele kulak. “Ulusal Güvenlik Dairesi / National Security Agency (NSA), ABD’nin en çok istihbarat toplayan teşkilatı olduğu tahmin edilmektedir. Kriptoloji üzerine uzman olan bir teşkilattır. 4.11.1952’de resmi olarak kuruldu. Yabancı ülkelerin iletişimlerini (telefon, e-posta vs.) dinleyerek bilgi toplarlar. Ayrıca Amerikan hükümetinin iletişimini yabancı teşkilatlardan korumak da onların görevidir. Çalışan sayısı 30.000 civarı olabileceği tahmin edilmektedir. Bunun büyük kısmını da matematikçilerin oluşturduğu ve NSA’in içinde en çok matematikçiyi barındıran kurum olduğu söylenir. İnternet, telefon görüşmeleri ve e-postaları da izlerler. Dünyadaki en büyük telefon görüşmeleri arşivine bu teşkilat sahiptir. İllegal olarak sivillerin telefon görüşmelerini kaydettikleri ve telekomünikasyon şirketlerinden telefon kayıtlarını istedikleri ortaya çıkmıştır. NSA, 1990’lı yılların başlarında 96 ülkede yılda 3.000.000görüşmeyi dinleyebilecek kapasiteye gelmiştir. SSCB’nin yıkılmasında önemli rol oynadığı ileri sürülmektedir.” (Kaynak:Twitter)
Bu işin içinde Google da var. Global sosyal media ağları ve VOIP, Security yazılımları da bu yapı ile ilişkili olsa gerek.
Cemaat da bir yandan CIA ile öte yandan bu ağ ile yakın ilişki içinde.. Cemaat’in kripto isimlerinden bir kısmı Google, bu yapı ve bu yapı ile ilişkili kuruluşlarda istihdam edilmiş durumda.. Yani bu yapı Cemaat’in arkasında ve Cemaat de bu yapının içinde.. İç içe geçmiş bir yapıdan söz ediyorum. Bu ilişki devam ediyor. Bu ülkelerdeki istihbarat bilgileri İrangate, Watergate gibi bir skandalla bir şekilde ortaya çıkmazsa ya da bir hacker grubu bu arşivlerdeki gizli bilgileri deşifre etmezse biz işin hakikatini, tam olarak asla öğrenemeyeceğiz. İşin sırrı, ABD, İngiltere, İsrail, Vatikan istihbarat arşivlerinde gizli.
Bakın, Gülen kaçsa, iade edilse, tutuklansa, ölse de bu ilişki devam edecek. Bu okulların çoğu böyle bir istihbarat ilişkisinin paravanı idi. Truva atı idi.. Onun için ABD-Gülen ilişkisi karmaşık ve derin bir ilişki.. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Adalet Bakanı’nın bunu bilerek/görerek bir politika geliştirmesi gerek.. Yani demem o ki, ABD’nin Gülen hakkında bir karar vermesi, sanıldığı kadar kolay bir iş değil.
Siz By-Lock’dan söz ediyorsunuz. By-Lock bilişim uzmanı olmayan kişilerin kullandığı yaygın bir ağ. Asıl çekirdek kadro Deep Web kullanıyor. Raspberry Pi kullananı da var var, uydudan GSM erişimli NSA kanalı ile doğrudan uydu bağlantılı özel haberleşme ağları da var. Zaten kaçak imam Öksüz’ün de bu hattı kullandığı belirlendi. Ben Raspberry Pi ve Deep Web’i yetkililere anlatmaya çalıştım ama..
Bakın, bu yapının içinde Gülen’in kendini “Kainat İmamı” gibi takdim etmesi tepedekiler için çok da önemli değil. Gülen elleri altında yüzlercesi bulunan bir taşeron.
Gülen muhteris bir adam. Patronları gözünde taşeron olsa da, kendini dev aynasında görüyor ve bu gücü kullanarak kendine bir alan açmaya çalışıyor.. Yani hizmet ettiği örgütü de kullanmaya çalışıyor. Trumptarafından Ulusal Güvenlik Danışmanlığı görevine atanması beklenen emekli Korgeneral Flynn, bir süre önce Fetullah Gülen ile ilgili bir yazı kaleme almış ve bu yazısında; “Arka bahçemiz Pensilvanya’ya rahatça yerleşmiş olan bu maskeli terör ve istikrarsızlık kaynağı tarafından Washington’ın gözü boyanırken NATO müttefikimiz Türkiye’ye engel olmak mantıksızdır. Türkiye’nin bakış açısıyla Washington, Türkiye’nin Usame bin Ladin’ine sığınak oluyor. 11 Eylül’den sonra Usame bin Ladin’in Türkiye’de güzel bir köyde yaşadığını ve aynı anda Türk vergi mükelleflerinin vergileriyle fonlanan 160 okulu işlettiğini öğrenseydik ne yapardık?” yorumunu yapmıştı. Aslında Flynn’in demeye çalıştığı da tam yukarıda ifade ettiğim konu.. Bu ifadeler, gelmekte olan bir hesaplaşmanın ayak sesleri gibi geliyor bana.. ABD derin devletinin içinde bir hesaplaşma yakın. Halkın bunu anlamaması için 11 Eylül benzeri bir dış tehdit gündeme gelirse şaşırmam doğrusu!
Bakın, tekrar yazayım: National Data Base / Milli Bilgi Banka’nız olmadan, kendi güvenlik yazılımınız ve “süper bilgisayar”ınız olmadan, ne siber savunma yapabilirsiniz, ne siber istihbarat. ne de siber savaş. Önce, içinizde bunu engelleyenlerden kurtulun bana kalırsa. Ben 10 yıldır, bunu anlatmaya çalışıyorum, anlatamadım.. Bakın yapılanlar, yapılıyormuş gibi görünen şeylerdir.. Faydasız değil, ama asıl olan değildir. İTÜ de süper bilgisayar da yapılıyor, tamam, faydalı, ben o arkadaşlarla da konuştum, ama daha öte bir şey söylüyorum. Bunun ayrı yasası, en azından kanun kuvvetinde kararnamesi olması gerek. Yoksa ne olur biliyor musunuz: “Eli ayağı boş değil, yaptığı iş değil” olur. Sadra şifa olmaz. Yapıyor(muş) gibi yapmış olurlar. Faydadan hali olmaz, ama Türkiye’nin asıl ihtiyaç duyduğu iş yapılmamış olur. Bu işe harcayacağınız para inanın anında size geri döner. Daha fazlasını ithal yolu ile dışarıya ödüyoruz.. Bu ciddi bir istihdam alanı..
Basın niye bu konuda sessiz, Üniversiteler niye sessiz, meslek odaları, STK’lar, sektör aktörleri, iktidar, muhalefet niye sessiz! Niye! Ben bir kere daha söylemiş olayım. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul-zurna az! Selâm ve dua ile..
yeniakit