“Taksim’e cami”, ya da “Topçu Kışlası”nı yeniden inşa etmek “savaş ilânı” imiş..
“Topyekûn Savaş” manşeti atanların ve o sözleri telaffuz edenlerin zihniyet ikizleri böyle diyor..
Niye Taksim’e cami yapılamaz.. Niye Topçu Kışlası’nın yapılması savaş ilânı sayılıyor! Taksim babanızın malı mı?
Orada tarihi bir eser vardı. Yıkılıp yok edildi. Onu yeniden yapmak niye suç olsun.. Taksim’e otel yapılabilir, Taksim’e AKM, otopark yapabilirsiniz ama cami ve Topçu Kışlası’nı yapamazsınız! Bu nasıl bir mantık..
Bunun solculukla ne alakası var. Bunun demokratlıkla ne alakası var.. Bunun akılla, mantıkla, hukukla da bir alakası yok. Birtakım İslam’ı “İrtica”, Müslümanı “Mürteci” gören, halkının inanç, tarih, kültür, gelenek ve kutsalına karşı düşmanca duygular besleyen birilerinin hezeyanı toplumda nasıl böylesine yankı bulabilir..
Birilerinin derdi başta.. Erdoğan’a, iktidara, Müslümanlara haddini bildirmek istiyor.. “Bu vatan bizimdir, sizin değil” demeye getiriyor. Biz dedikleri, işte Beyaz Türkler, Boğazdaki aşiret. “Siyasi emellerini müstevlilerin siyasi emelleri, şahsi çıkarlarını uluslararası finans kapitalinin çıkarları ile tevhid etmiş” bir avuç azınlık. Biz zenciyiz ya, onlar bu memleketin asıl sahipleri. “Hayır” diyen bir Türkiye istemiyorlar..
Aslında kendilerinin çok yakın geçmişte bize yaptıklarını hatırlayıp, o şeylerin benzerlerinin bizim kendilerine yapmamızdan korkuyorlar.. Korkunun güdülediği bir saldırganlık psikolojisi içindeler.. Kararlılık ve cesaret gösterisi yapıyorlar..
İttihat Terakki kafası bu. Bu kafa tek parti kafasıdır, bu kafa laikçi Kemalist kafadır.. Bunun sağcısı-solcusu yok..
“Bu “Beyaz Türk” ideolojisi bugün HDP sayesinde “Beyaz Kürt” ve Paralel yapı eliyle “Beyaz Müslüman” ideolojisi ile kendini çoğaltmaya devam ediyor.. MHP de bu gidişle “Beyaz milliyetçi” olacak.. Zaten solcular artık kızıldan çok “beyaz” ya da “mor”. Cumhuriyet gazetesinin arkasındaki sponsorlara bakın ne demek istediğimi anlarsınız..
“Taraf da liberal sol”, “İslamcı paralel liberaller”in oyuncağı olmuştu hani..
Devlet bir irade ortaya koyuyor, birileri, bunu “meydan okuma” olarak okuyor ve bu meydan okumaya karşı savaş çağrısı yapıyor.. Hani Gezi’de denemişlerdi ya, öyle bir şey..
Bu yapılar derin yapılardır.. Bunların çevrecilikleri, insan hakları, demokrasi, liberalizm dedikleri kamuflajdan başka bir şey değildir..
Birilerinin bunlara tekrar tekrar, keskin sirkenin küpüne zarar vereceğini, öfkeyle kalkanın zararla oturacağını, onun için öfkelerinin akıllarını zail etmemesi gerektiğini, haddinden fazla şiddetin gayedeki hikmeti yok edeceğini söylemesi gerek.
Ramazan da bitiyor. Sonra bayram. Bugün bu çıkışları dostlar alışverişte görsün kabilinden bir şey değilse, bunlar eylül için hazırlık mı yapıyor diyeceğim ama, o da değil. Bunlar psikolojik bir travma geçiriyor olsalar gerek.. Ne yaptıklarını bilmiyorlar. Ağızlarından çıkanı kulakları duymuyor. Türkiye’ye karşı düşmanca planlar yapan çevrelerin oyuncağı, ucuz piyonları olmak için istihbarat örgütlerine davetiye çıkarıyorlar adeta..
Bunların kim olduklarını biliyoruz. Ne söylediklerini de.. Ağuyu altın tas içre, onu da bala katıp sunmaya çalışıyorlar.. Melek maskeli Şeytan rolüne soyunuyorlar..
CHP, HDP ve Paralelciler bu şeytan üçgeninin sacayağını oluşturuyorlar sanki. Birlikte hareket ediyorlar.. Dokunulmazlık konusu bunlar için uygun bir zemin oluşturdu.. Birlikte hareket ediyorlar..
Hani “dokunulmazlıklar kaldırılsın” diyorlardı ya, işte kalktı, buyurun.. Hayır ifade vermeye bile gitmeyeceğiz diyorlar. Kendilerini tutuklatacaklar. Dünyadaki ve Türkiye’deki malum media, malum siyasi çevreler, malum STK’lar şimdi bekliyorlar, ilk tutuklama gerçekleşsin de topyekûn saldırıya geçsinler..
Dokunulmazlıklar kalktı mı? Kalktı. Dosyalar savcılıkta. Buyurun suçsuzsanız gidin savcılık sizi dinlesin ve dava açıp açmamaya karar versin. Açarsa, bakalım iddianameyi mahkeme kabul edecek mi? Ederse gidin iddialara cevap verin, yargılanın, berat ederseniz ne ala. Mahkûm olursanız, temyize gidin. Olmadı AYM’ye bireysel başvuru hakkınız var. Yine tatmin olmadınız AİHM gidin.
Yok ille de kendilerini tutuklatacaklar.. “Hır” çıkaracaklar ya. En iyi bildikleri şeyi yapacaklar. Kavga çıkaracaklar.. Güneydoğuda yaptıklarını bir başka biçimde Ankara’da, İstanbul’da yapacaklar.. Anlaşılan Güneydoğuda yaşananlardan ders almadılar.. Bu yeni çıkışları, en az dünkü çıkışları kadar memleket genelinde ve hatta kendi tabanlarında tepki çekecektir. Bu kadar kaba, göz göre yapılan böyle kirli bir oyuna aklı başında hiç kimse, ya da hiçbir ülke alet olmak istemeyecektir..
Elbette, öfkesi aklından büyük, bu işi bir savaş olarak gören yerli ve yabancı bir kısım media ve STK böyle kirli bir oyuna bile bile destek olacaktır.
Bunların görmedikleri, görmek istemedikleri bir gerçek var. Onlar böyle yaptıkça, halk daha çok AK Parti’ye koşacak. Yani bu adamların, elleri ayakları boş değil, tuttukları iş değil. Kaçtıklarını sandıkları şeye doğru koşuyorlar. Zarar vermek istedikleri hedeflerini yüceltiyorlar.
Elbette herkesin bir hesabı var, sonuçta hüküm sahibi kadiri mutlak olan bir Allah var. Galib olacak olan O’nun hükmüdür. O zaman ne gam.. Sonuçta herkes bir şeyler yapıyor ve bu yaptıkları ile de ya kendi cennetine tuğla taşıyor, ya da kendi cehennemine odun taşıyor.
Selâm ve dua ile.
yeniakit