İsrail medyası, Kuveyt'te yayınlanan Al-Rai Gazetesinin Suriye'nin Hizbullah'a teslim ettiği ileri sürülen Scud füzelerini çok dikkat çekici bir şekilde gündeme aldı.
Televizyon kanalları haber bültenlerinde bu haberi yayınladı, çok sayıda analist bunu yorumladı ve manasını açıkladı. Oluşturulan gündem basının, geliştirilmiş modeliyle Scud füzesi meselesinin -daha sonradan İsrailli yetkililer tarafından özellikle yorumlanan habere eklenmesiyle birlikte- yarı dolaylı gazetede yer alan haberi benimsediğine işaret ediyordu.
-Kanal 10 Televizyonu askeri uzmanı Alon Ben-David, diğerlerinin aksine bu haberin yorumu üzerinde özellikle de Suriye'nin kapasitesi üzerinde yoğunlaştı ve "Suriye 2006 Lübnan savaşından bu yana ağır füze üretiminde çalışıyor ve bunlardan yüzlercesini Suriye'nin her yerine dağıtıyor" dedi. Analist devamla "Bu füzeler menzil ve hassaslık açısından iyileştirilmiştir. Bu da meselenin füzelerin sadece İsrail şehirlerini tehdit etmesiyle alakalı olmadığı aksine hava kuvvetlerine ait üsler, teçhizat ve depolar gibi stratejik mekânları da vurabileceği anlamına geliyor. Bu, devletlerarasında savaş çıkması durumunda ordunun performansını etkileyecek bir durumdur" dedi.
-Aynı kanal ve aynı haber bülteninde (dünkü ana haber bülteni) Arap işleri uzmanı Zvi Ihzkili şunları söyledi: "Esad Amerika'nın uyarılarına rağmen ben fiili olarak Hizbullah'ı desteklemeye ve ona silah nakletmeye devam ediyorum diyor. Soru şu: neden şimdi? Ve neden Hizbullah'a bu kadar silah naklediliyor? Yapılan değerlendirmeler konunun İran'la bağlantılı olduğunu gösteriyor. Maksat İsrail'le yeni bir cephe açmak. Hizbullah ise bu esnada özgürlüğünü sonuna kadar kullanıyor. İsrail'in gerçekten de kuzeyde İran'la ve İran silahıyla bir cephesi var."
-Haaretz Gazetesi de Kuveyt gazetesinin ilk sayfasındaki değerlendirmeye değindi ve kuzey cephesindeki sorunun halen devam ettiğini, Hizbullah'ın büyük askeri liderlerinden olan İmad Muğniye'nin intikamını almak için plan yapmaya devam ettiğini ve kesintisiz bir şekilde gelişmiş İran ve Suriye silahıyla donandığını söyledi.
Gazete, İsrail'in geçmiş dönemde Hizbullah'ın hava silahının Lübnan semalarında uçuşunu zorlaştıracak uçaksavar füzelere sahip olması ihtimaline karşı duyduğu endişeyi dile getirdiğine işaret etti. Gazete devamla şunları söyledi: "İsrail'in değişmeyen ikilemi, silah kaçakçılına cevap verme şekliyle alakalıdır. Çünkü İsrail kaçakçılık operasyonlarını endişeyle izlemesine ve bu konuyla ilgili uyarılarda bulunmasına rağmen Netanyahu hükümetinin dünyada hatta İsrail halkının nazarında düşmanın gücünün büyümesini engellemeyi hedefleyen ve üçüncü Lübnan savaşının çıkmasına sebep olacak askeri bir operasyona teşebbüs etmesinin hoş karşılanması düşük bir ihtimaldir."
-Haaretz Gazetesi askeri uzmanlarından Amos Harel yazısında şunları söyledi: "İsrail'in değerlendirmelerine göre Hizbullah, İsrail'deki herhangi bir noktayı vurabilecek 10 binlerce füzeye sahip. 2006 Lübnan savaşından bu yana Hizbullah'ın füze sisteminde dramatik bir gelişme göze çarpıyor. Füzelerin menzilleri, verebileceği zararın boyutu ve bundan daha da önemlisi hassas vuruş düzeyinde gelişme gözlemleniyor".
-Yedioth Ahronoth Gazetesi ise ilk sayfada şu başlığa yer verdi: "Hizbullah Scud füzesine sahip oldu." Alt başlıkta ise Füzeler İran'a saldırılması durumunda İsrail'e saldırma hedefiyle Suriye'den getirildi" denildi. Gazete iç sayfalarda ise Kuveyt gazetesinde yazılanları harfiyen aktardı.
Gazete, Amerikalı kaynaklardan, İsrail'in Katar ve Türkiye kanalıyla Suriye'ye Hizbullah'a bu tarz füzeleri tedarik ettiği anda Lübnan ve Suriye'yi bombalayacağı uyarısında bulunduğunu çünkü bunun herhangi bir örgütün böyle bir sisteme sahip olabileceği anlamına geldiğini aktardı.
-Gazetenin internet sitesinde güvenlik uzmanı olan Ron Ben-Yishai, İsrail ve Amerikalı kaynakların Suriye'nin Hizbullah'ı İsrail topraklarını vurabilecek orta ve uzun menzilli Scud füzeleriyle donattığını düşündüğünü yazdı. Uzman Hizbullah'ın bu füzeleri elde etmesinin iki taraf arasındaki askeri dengeyi bozmadığını düşünüyor çünkü Hizbullah güneydeki Beer Şeba şehrini vurabilecek orta ve uzun menzilli füzelere uzun zamandır sahip. Ama bu operasyonun Hizbullah'ın kendine güvenini arttıran sembolik anlamları var. Yishai bu bilgilerin kuzey sınırındaki gerginliği arttırdığını sözlerine ekledi.
Yishai'ye göre, Hizbullah kendine güven ve prestij kazandıran balistik füzelere sahip dünyadaki tek silahlı örgüt. Yazar şöyle devam ediyor: "Hizbullah dengeyi bozacak silahlara gerçekten sahip olmuş olsa İsrail ordusu Hizbullah'ın silahlanmasını durdurmak için askeri operasyon düzenlerdi."
Yishai, Hizbullah'ın sahip olduğu ya da ileride sahip olacağı füzelerin tek kusurunun havadan görülüp vurulabilmesi olduğunu bu nedenle Hizbullah'ın ileride olabilecek bir savaşta İsrail'in hava silahını durdurmak için uçaksavar füze elde etmeye çalışacağını düşünüyor.
Yishai, İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak'ın son Washington ziyareti esnasında "Hizbullah Suriye'den dengeleri bozan silahlar aldı" şeklinde yaptığı açıklamaya dikkat çekti ve Barak'ın burada orta ve uzun menzilli füzeleri değil uçaksavarları kastettiğini söyledi.
-Maarif gazetesi de ilk sayfada "İsrail Suriye'yi vurmakla tehdit etti" şeklinde bir başlığa yer verdi. İç sayfalarda ise Kuveyt gazetesinin raporunun yanı sıra gazete "İsrail güvenlik kurumlarındaki çalışma, İranlıların dünyanın dikkatini çekmek ve İsrail'in İran'ın nükleer projesini tehdit etmesini zorlaştırmak için Hizbullah ve Hamas'ı, İsrail topraklarına farklı modellerde füzeler fırlatmak için kullandığı varsayımı üzerine kuruludur" şeklinde bir rapora da yer verdi.
-Amit Cohen, Maarif Gazetesinde Hizbullah ve Hamas'a silah nakil yolları hakkında bir yazı yazdı ve "Son senelerde İsrail ile İran-Suriye-Hizbullah-Hamas mihveri arasında "kaçakçılık" savaşı dönüyor. İkinci Lübnan savaşı ve Dökme Kurşun operasyonundan çıkarılan sonuçlarla bu taraflar dengeyi bozacak ve ilerideki bir savaşa hazırlık olacak Hizbullah ve Hamas'a caydırıcı silah nakletmek için büyük çaba harcıyor. İsrail tarafı ise stratejik kaçakçılık operasyonlarından endişe duyuyor. Gazze'ye silah kaçırılan temel eksen Mısır sınırındaki tüneller. Buna paralel olarak Gazze kıyılarında silah yüklü konteynırları karşılayan gemiler aracılığıyla deniz üzerinden çalışmalar yürütülüyor. Mısır ve Sudan ordusunu hedef alan silahın kaynağı kaçak silahlardır. Ancak kaliteli silahlar İran'dan gelmektedir. Kaçakçılık operasyonunu koordine eden kişi ise sene başında Dubai'de öldürülen Mahmud el-Mebhuh'tu. Suriye Lübnan yoluyla silah kaçırmak ise iki devlet arasındaki ortak sınırlar nedeniyle çok daha koyladır. 1701 sayılı karara rağmen Şam-Beyrut yoluyla Hizbullah'a silah kaçırma çalışmaları devam etmektedir. Çoğu durumda İran silahı Şam'a hava yoluyla gelmekte ve oradan kara yoluyla Lübnan'a nakledilmektedir. Bununla birlikte büyük miktarda silah kaçaklılığı deniz yoluyla yapılmaktadır" dedi.
isra haber