Sonuç: Katılım %74, oy dağılımı, %52, % 38.5, %9.5..
Önce biraz eskilere gidelim. Eskiden tek bir parti vardı.. Adaylar, kendine “Führer” anlamına gelen “Ulu önder” dedikleri “Tek adam” (Monark) tarafından belirlenirdi.. Seçmeni o tek parti belirlerdi.. Sandığın üzerine parti bayrağı örtülürdü. Partinin görevlendirdiği kişiler sandık kurulunu oluştururdu. Oylar açık kullanılırdı, sayım gizli yapılırdı ve itiraz kabul edilmez, sayımdan sonra oylar yakılırdı.. Kurdukları bu düzene itiraz edenler ise İstiklal Mahkemelerinde yargılanırdı. Mahkeme hakimleri hukukçulardan değil, siyasi kişilerden oluşurdu. Kanuna göre yargılama yapılmaz, mahkeme kararları kanun sayılırdı.. Bu mahkemelerin temyizi, savcısı, savunması olmazdı çoğu zaman.. Bu düzen kendi resmi ideolojisini dinleştirmişti.. Başka bir dine inanan “mürteci”, o din ise “irtica” idi.. “İrtica ile mücadele, istila ile mücadeleden daha zor ve elzem bir hadise” idi. Bu maksatla “Türk’ün yeni amentüsü” diye de bir şey icad edilmişti. “Türk’ün dini Kemalizm” olacaktı.. Onlar bu düzeni kendilerine göre “kanla ve irfanla” kurmuşlardı ve bu yeni dine mensup, “on yılda onbeş milyon genç yaratmışlar”dı.. Bu CHP’nin kurduğu yeni düzendi! O günden bugüne çok şey değişti. Bugün bu anlamda yeni bir milattır!
Bir not daha, o gün DP, CHP’nin Paralel yapısı idi! Bayar ve Demirel de aynı!
Sonuçlar beklendiği gibi. Erdoğan ilk turda tek başına açık ara Cumhurbaşkanı.. AK Parti geçen seçimde 45.19 almıştı.. Erdoğan’ın şahsında oyunu %20 artırmış durumda.. Çatı ve Demirtaş’ın toplam oyu, tek başına Erdoğan’ın oyundan 4 puan geride.. Katılmayanların hepsi karşı kampa gitse bile, Erdoğan bu seçimin tek galibi.. Bu sonuç sadece Erdoğan’ın kazanması değil, Türkiye’nin kazanımı. Bu sonuç, Başkanlık sistemi ve Anayasa değişikliğine evet anlamı taşıyor. Bu seçim, aynı zamanda Pensilvenya’ya, Kılıçdaroğlu’na, Bahçeli’ye, Ekmel beye, Sisi’ye, İsrail’e, Esed’e, Suudi Kıralına “hayır” anlamına geliyor.. SP yanlış yerde durdu, BBP kaybedeceği belli olan bir ata oynadı!
Katılım düşük: %74.. En düşük bölge yurtdışı.. Ardından sahil bölgeler ve yaylaya çıkanlar.. Yurtdışında oy kullananlar aktif taraf ve örgütlü olan kesim! Erdoğan kullanılan oyların %52’sini aldı. Çatı cephesi % 38.5, Demirtaş ise soldan gelen oylarla %9.5…
SP’nin boş oy kullanmaya çağrısına pek itibar eden olmadı..
Seçim sonuçlarından herkes memnun. Erdoğan Çankaya’ya çıkacak, Ekmel bey evine gidecek, bu çile bitecek. Demirtaş ise oyunu artırdığı için mutlu bir şekilde partisinin başına dönecek.. Şimdi ilk akla gelen soru şu: Kim başbakan olacak?
Bu sorunun cevabı Erdoğan’da. Önce grubu olan partilerle görüşecek, sonra bazı görüşmeler yapacak ve atamayı yapacak.. Başbakan olacak kişi, AK Parti’nin başına genel başkan olacak kişi olacaktır büyük ihtimalle. Aynı kişi aynı zamanda grub başkanı da olacak..
Sonra bakanlar kurulunun teşkili. Hükümet programının hazırlanması, okunması ve güvenoyu.. Eylül ayı ortasından sonra bu konular netleşecektir..
AK Parti Genel Başkanını kongreyle belirleyecek elbette. Grub başkanlığı için de grubta oylama yapılacaktır.. Aslında AK Parti cephesinde fazla bir sorun yaşanmayacak. Asıl sorun, CHP-MHP cephesinde yaşanacak.. Kılıçdaroğlu ve Bahçeli bu hezimetten sonra koltuklarında daha fazla tutunamazlar gibi sanki! Cemaat kendine yeni bir gelecek bahanesi bulması gerek..
Birileri AK Parti’yi ele geçirme planı yapacaktır.. 3 dönem meselesini bahane edip, AK Parti’den kopartılacak milletvekilleri ile yeni bir siyasi oluşum için birileri harekete geçecektir..
Erdoğan Anayasa konusunu yeniden gündeme alabilir.. Başkanlık sistemini tartışmaya açabilir. Zaten Türkiye seçim sonrası fiilen yarı başkanlık sistemine geçmiş olacak..
Herhalde Paralel yapılanma konusunda seçimden hemen sonra yeni adımlar atılacak..
Bu arada Ankara bölgedeki gelişmelerle ilgili olarak sürpriz yeni çıkışlar yapabilir..
Eylül’de yeni hükümet belli olacak, yeni atamalar yapılacak, seçim öncesi yeni bir siyasi oluşum olacak mı, ya da mevcut siyasi partilerde yönetim değişikliği olacak mı, onları da göreceğiz.. Yine eylülde TSK’da yeni dönem başlayacak. Ekim’de HSYK var, 29 Ekim, 10 Kasım derken aralıkta bütçe var.. Ocak’a gelince yeni yılla birlikte milletvekili seçimleri gündeme gelecek.. Tekrar seçim sonuçlarına dönecek olursak, Erdoğan toplam seçmen sayısının yaklaşık %52’sinin oyunu aldı.. Çatı ve HDP ise toplam seçmen sayısının %48’sini aldılar.. Sandığa gitmeyenlerin oranı %26. Sandığa giden iki seçmenden birinin fazlası Erdoğan’a oyunu vermiş.. Bu oy oranı sadece Erdoğan’a evet oyu değil, ötekilere de hayır oyu anlamına geliyor. Bakalım bu seçimden sonra da “demokrasi sandıktan ibaret değildir” diyen yine çıkacak mı? Evet de, sandık olmadan demokrasi olur mu? Parlamenter demokrasi dediğiniz şey böyle bir şey.. Zaten demokrasinin sandıktan ibaret olduğunu söyleyen mi var ki? Sandık dediğiniz şey, milletin hakemliği, milli egemenlik dediğiniz şeyin varlık ve meşruiyet temeli.. Yasa yapma yetkisi o sandıktan çıkıyor. İktidar da o sandıktan aldığı yetkiyle iktidar oluyor. O savcılar, o yargıçlar o iktidar tarafından atanıyor.. Yani sandık demokrasi dediğiniz yapının olmazsa olmazı.. Sandığı kaldırırsanız yerine ne koyacaksınız. Onu kim hangi yetkiyle koyacak?
Bu tür beyanlar, dostlar alışverişte görsün kabilinden, çaresizlik içinde söylenmiş sözler olarak görülmesi gerek.. Söylemeseler kendi kendilerini bitiriyorlar, söyleseler, millet onları bitiriyor..
Bakalım bu sonucu Kılıçdaroğlu ve Bahçeli nasıl açıklayacak, yorumlayacak!
Ekmel bey “kararı saygıyla karşıladığını” söyleyip evine gidecektir herhalde.. Ne kendi, ne de bugün yanında durduklarını söyleyenlerin çoğu bir daha arayıp sormayacaktır..
Yenilen güreşe doymaz derler ya, sanırım CHP de, MHP de, Paralel yapı da yok olana kadar inatlarından vazgeçmeyecekler.. Ufaldıkça öfkeleri de artacak gibi bunların..
Bugünlük de bu kadar. Bugün yeni bir gün. Bugün Milad. Selâm ve dua ile!
yeniakit