Her ne kadar bu erken seçimi baskın seçim olarak niteleyenlerimiz olsa da psikolojik olarak bir anlamda hayırlı olduğu kanaatindeyim.
Ayrıca 24 Haziran tarihinin Bahçeli'nin gündeme getirdiği 26 Ağustostan da hayırlı olduğunu düşünüyorum. Öyle ya, madem erken olacak tam olsun.
Çünkü bir an önce olsun bitsin ve gündemimizden çıksın. Hele bu seçimler 2019 Kasımında yapılacak olsaydı inanın oldukça sıkıcı, bıktırıcı ve bunaltıcı bir zaman tüneline girmiş olacaktık. Çünkü insanımız seçim havasına şimdiden girmişti bile.
Sonra bu erken seçim kararıyla bir takım dış odakların Türkiye'ye yönelik hesaplarının bozulduğu kanaati bir çok kişi tarafından dile getirilmektedir. Elbette hiç kimse hedefinden vaz geçmez, erteler veya B planına, C planına geçer. Fakat her zaman için karar alan, oyun kuran karlıdır.
Dış odaklar adına hareket eden iç odaklara karşı da erken seçim kararı alanlar kazananlardır. Hatırlarsanız 27 Nisan muhtırası da alınan bir erken seçim kararıyla çiğnenip çöpe atılmıştı.
Belki Menderes erken seçim kararı alabilseydi 27 Mayıs şer cephesi kaybedecekti. Hatta Menderes'in böyle bir karar almayı düşündüğü, dillendirdiği fakat artık geç kaldığı yazılmaktadır.
Her şey bir yana, bu erken seçim kararının alınması veya engellenmesi bizim gücümüzü aşan bir mesele olması sebebiyle hakkımızda hayırlara vesile olacağına inanıyoruz vesselam.
Gelelim yazımızın başlığına, seçimden önce bir şeylerin olup olmayacağı meselesine. Hani çokça tekrar edilen bir söz var ya; siyasette 24 saat çok uzun bir zamandır diye. Daha tam kırk sekiz defa yirmi dört saat var. Nelerin olacağını Rabbim bilir.
Önce dışımızda olabilecekleri ele alalım. Bildiğimiz kadarıyla Trump denilen serseri mayın bir hafta içinde büyükelçiliğini Kudüs'e taşıyacak. İktidarı ve seçimleri ne kadar ilgilendirir bilmem; fakat bizim için hayati bir meseledir. Müslümanlar olarak bunu asla kabullenmeyeceğimizi bütün bir dünyaya bildirmeliyiz.
Terör devleti israil'in bununla da yetinmeyerek İran'a ve Lüban'a fiili ve doğrudan saldırma ihtimali de yine bu seçim öncesi olabilir.
Bu arada körfezin hainleri israil'in yanında yer almak suretiyle hem İran'a saldırı konusunu çabuklaştırabilecekleri gibi Kuzey Suriye'de Arap gücü olarak birden karşımıza da çıkabilirler.
Bütün bunlar şu seçimden önce olabilecek şeylerdir. Rabbim hayırlısını versin, günümüzü günümüzden iyi getirsin.