Seçime 6 gün kala, İstanbul"un verdiği mesaj

Bir "seçim dönemi"nin daha sonuna yaklaşıyoruz... Hemen her seçim döneminde, "Bu seçim, diğerlerinden farklı" denilir... Ancak, "22 Temmuz 2007 seçimleri" diğer seçimlerden "gerçekten farklı" olacak... Çünkü 22 Temmuz seçimleri, bir "çoğunluk" sistemi olan "demokrasi"yi "azınlık dayatması" haline getirenlere, "hukuk"u da "abra-kadabra" numaralarıyla "kendi şahsi emellerine hizmet eder" hâle getirenlere bir "cevap" niteliği olacak...

22 Temmuz seçimleri, "sözde Cumhuriyetçiler" tarafından düzenlenen ve "milyonların katıldığı"(!) iddia edilen "Cumhuriyet'e sahip çıkma kılıflı mitingler"e, "Cumhur'un cevabı" olacak!..
İşte dün, Çağlayan Meydanı ve Zeytinburnu Kazlıçeşme Meydanı'nda Saadet Partisi ve AK Parti tarafından düzenlenen mitingler...
SP'NİN TEK BAŞINA DOLDURDUĞU MEYDAN!
Her iki miting, şu açıdan önemli:
Hatırlayacağınız gibi; Çağlayan'da düzenlenen "Cumhuriyet'e sahip çıkma kılıflı miting"e katılanlar için, "kürsü"den şöyle sesleniliyordu:
"Siz, artık 4 milyon oldunuz!"
"Siz, şimdi 4 milyonsunuz!"
Çağlayan Meydanı'nın kaç kişi alacağını bilenler, bu "4 milyon" rakamına elbette gülüp geçmişlerdi!..
Dahası, bir mitinge CHP, DSP ve MHP gibi partilerin yanı sıra "bütün ulusalcı kuruluşlar" ve "memur tıraşlı kişiler" de katılmışlardı!.. Ki, o "ulusalcı kuruluşlar"ın bazı mensupları şu anda "silahlı çete kurmaktan" dolayı tutuklu bulunuyorlar!..
Evet, "DSP artı CHP, MHP artı bütün ulusalcılar" tarafından düzenlenen Çağlayan Mitingi'ne, "4 milyon kişinin katıldığı" ileri sürülüyordu!..
Aynı Çağlayan Meydanı'nda, dün de "Saadet Partisi'nin mitingi" vardı!.. Saadet Partisi, aynı meydanı "tek başına" doldurmuştu... Yani, iddia edildiği gibi, o meydan, eğer "4 milyon kişi" alıyorsa, bu kadar kalabalığı Saadet Partisi "tek başına" toplamıştı...
Kısacası; "CHP+DSP+MHP+bütün ulusalcı kuruluşların toplamı" kadar bir topluluk, "ancak Saadet Partisi kadar" edebildi!..
KAZLIÇEŞME"DE "MİLLİ İRADE" COŞKUSU
Olayın bir farklı boyutu da şu: Saadet Partisi, Çağlayan Meydanı'ndaki "Millî Kurtuluş Mitingi"ne "müthiş bir kalabalık" toplarken; AK Parti de, Zeytinburnu'ndaki Kazlıçeşme Meydanı'nda, adını "Millî İrade Mitingi" koyduğu ve "benzeri şimdiye kadar görülmemiş bir miting" düzenledi ve "Türkiye'nin en büyük meydanlarından biri" olan meydana, "iğne atsan yere düşmeyecek bir kalabalık" topladı...
"Kazlıçeşme Meydanı'nın büyüklüğü"nü ifade için, "1 milyon insan bile, o meydanda az görünür" denilir!.. Oysa, Kazlıçeşme Meydanı, dün hıncahınç doluydu ve gerçekten de "mahşerî kalabalık" vardı!..
Biz, bugünkü 1. sayfamızda SP ve AK Parti'nin mitinglerini ayrı ayrı verdik ve "Bu da Cumhur'un mitingi" dedik...
Evet, "Sözde Cumhuriyetçiler"e karşı, "Cumhur"un mitingi!..
Malûm, "Sözde Cumhuriyetçi, özde dayatmacı" olanların düzenlediği mitinglerin "toplama kalabalıklar" olduğu daha sonradan ortaya çıkmıştı...
Oysa, meselâ, AK Parti'nin Kazlıçeşme mitingi için "toplama" demek mümkün değil... Çünkü, aynı AK Parti, 1-2 saat önce de İzmit'te bir miting düzenlemiş ve orada da "müthiş bir kalabalık" toplamıştı... Dolayısıyla, "İstanbul'a en yakın il" olan İzmit'ten, Kazlıçeşme Mitingi'ne katılmak mümkün değildi.
ŞİMDİ KARAR MİLLETİN!
Özetleyecek olursak; gerek Kazlıçeşme'deki, gerek Çağlayan'daki tablo, "Sözde Cumhuriyetçiler"e karşı "Cumhur"un verdiği bir cevaptı ki, anlayabilenler için, alınacak "ders" çok!..
Bugüne kadar, hemen her parti bir şeyler söyledi, hemen her parti "vaad"lerde bulundu... Meydanlarda "ip" atanlar da oldu, "yalan" ve "iftira"larla milleti kandırmak isteyenler de!.. Türkiye; "başörtülü Merve Kavakçı" için "Bu hanıma haddini bildirin" diyenlerle "seçim ittifakı" kurup, "Meclis Grubu"ndaki toplantılara "taşıma başörtülüler" getiren, meydanlarda "başörtüsü" dağıtan ve fakat o başörtülülerin "Meclis'te milletvekili" ve "üniversitede öğrenci" olmasına karşı çıkan "istismarcı"ları da gördü!..
Türkiye, "Apo'nun idamdan kurtulması" için oy kullananların, şimdi "terör edebiyatı" yaptıklarını da gördü!..
Türkiye, "Meclis'e başörtülü ziyaretçi girmesin" diye önerge verip, şimdi "başörtüsü özgürlüğü"nden dem vuranları da gördü!..
Türkiye, "terör yandaşı" dediği kişileri Meclis'e sokup, onlarla aynı çatı altında oturan, şimdi ise başkalarını "terör yandaşlığı" ile suçlayanları da gördü!..
Kısacası; dün, "bulaşmadık kirlilik" bırakmayanların, bugün "sütten çıkmış ak kaşık" gibi görünmeye çalışmalarını da gördü Türkiye!..
Vakit, işte bu "dün-bugün kıyaslamaları"nı, seçim sath-ı mailine girdiğimizden bu yana "belge"leriyle sundu ve "maskeleri" birer birer düşürdü!..
İşte şimdi, "son hafta"ya girdik... Önümüzdeki 6 gün boyunca, "partiler" konuşmalarını sürdürmeye devam edecek... ama, 22 Temmuz Pazar günü "millet" konuşacak, son kararı "Cumhur" verecek...
Seçimin, "milletimize ve memleketimize hayırlı olmasını" temenni ediyoruz...
Selâm, saygı ve gönül dolusu muhabbetlerimizle...

Vakit / Hasan KARAKAYA