Seçime doğru

Abdurrahman Dilipak

Terör seçimi unutturur gibi oldu. Eylül’ün nerede ise ortasına geldik.. Şunun şurasında 1,5 ay sonra seçim var..  AK Parti kongresinin hemen sonrasında adaylar belirlenecek ve seçim süreci fiilen başlamış olacak. Bugün acil gündem, adayların doğru tesbiti, ardından seçim güvenliği.

Keşke bu seçimde %1’in altında oy alan partiler seçimden çekilseler.. Emine Ülker Tarhan, Anadolu Partisi’nin seçime katılma hakkı olmasına rağmen katılmayacakları açıklamasını yaptı. Dilerim diğer partiler de bu duyarlılığı gösterir. Zaten bu seçimde bu partiler, geçen seçimde aldıkları oyu da alamayacaklar.. Hani seçim ittifakı yapacaklarsa, buyursun yapsınlar.. 40’a yakın parti, sağ, sol, liberal bloklar oluşturabilir.. 

Keşke bazı aday adayları da kendi iradeleri ile çekilseler.. Ama bu nasıl bir aşk ise, benim için anlaşılması zor. Aday belirlerken, dilerim bu defa eski seçiciler kurulu aynı adayları incelemezler.. Olmamasını istedikleri biri varsa onu söylesinler, ama ayrı bir kurul değerlendirsin bu kişileri. Bir de aday adayları incelenirken, önce, “hangi isimler listeye girsin” değil, kim, niçin girmesin diye bakılsa, yani “def-i mazarrat, celbi menafiden evladır” kuralı uygulansa. Bu kuralı temayül yoklamalarında da kullanmak gerek. 

Bir de şu var, bölge milletvekilleri, belediye ve teşkilata yine soracaksınız, onlar da yine aynı şeyleri söyleyecek. Bakın, Media, STK dedikleriniz de aynı yerli lobilerin kontrolünde olabilir. Artık bu çevrelerin al gülüm ver gülüm iş yapan yerli sermayedarları da var.. Bunlara soracaksınız, siz sormasanız da gelip size söyleyecekler, Müftü, şeyh de bulacaklardır tezkiye eden.. Siz; sizden iş, makam, menfaat talep etmeyen, kendi köşesinde size dua eden insanlara ulaşın. Zor günlerde bedel ödeyip, menfaat talep etmeyen isimlere ulaşın.

“Çok iyi” gibi gözüken adaylar üzerinde bir daha düşünün. Unutmayın “Ağuyu altın tas içre sunarlar, bal da onun suç ortağı”. Şu “Kaz gelecek yerden tavuk esirgemeyen” sahte cömertlere sakın fazla itibar etmeyin. Sizden ihtirasla görev talep edenlere o istediklerini vermeyin. Kim neyi ihtirasla istiyorsa, o iş onun için dua ile istenen belaya dönüşür. Siz onların istediklerini onlara  vermediğinizde bakın bakalım, daha önceki nezaketlerinden eser kalıyor mu. Hâlâ cömertler mi?

Tabii ki işi ehline vereceksiniz. Tabii ki dürüst, tabii ki cesur insanları seçeceksiniz. Ehliyet ve liyakat yoksa, istişare ve şûra yapamayan, kibirli, başkaları ile birlikte çalışma konusunda sorunlu kişilere dikkat edin.

İşi ehline vermemek hem Allah’ın emrine karşı gelmek, hem de kul hakkına girmek, yetim malına, hukukuna ihanet etmek gibi tehlikeli bir yanı vardır. Adaylar da keşke daha tevekküllü davransalar.. Kimse ecelinden önce ölmeyecek, kimse rızgından eksiğini yemeyecek. Bu arada bize hayır gibi gelen şeylerde şer, şer gibi gelen şeylerde hayır olabilir..

Mesela aday adaylarına soruyorum: Yarıştığınız listedeki isimlere bakın. Sizden o işe daha layık biri varsa onun lehine çekilin.. Bunu yapabilir misiniz?  Başkalarının sizi seçmesini ya da adınızın çizilmesini beklemeden siz bunu yapın. Allah sizi görüyor, duyuyor, biliyor. Allah bu dünyada ve ahirette size daha iyisini verecek. Razı mısınız?.

Sahi, yoksa siz, haşa, Allah’ın yetmeyen gücüne güç, yetmeyen aklına akıl, yetmeyen parasına para yetireceğinı mi düşünüyorsunuz.. Yok canım, gölge etmeyin.. Biz imtihan oluyoruz. Tencere yuvarlanacak, kapağını bulacak.. Herkes layığını bulacak.. Biz kendimizi değiştirmeden Allah bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecek. Hem zaten Allah bizi mallarımız, canlarımız sevdiklerimizle, kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek, imtihan etmeyecek mi? Sahi siz kimsiniz ve kendinizi ne zannediyorsunuz.

Toplumun vekalet ve velayetini üstlenmek ağır bir sorumluluktur. İçimizden birileri bu görevi yapacak. Bu ağır vebali, görevi onurlu bir şekilde yapacak olanlar Hz. Ömer’in komşusu olacaklar, ötekilere gelince..

Bana kalısa daha önce de yazdım, mesela %20 oy kaybettiğiniz bir seçim bölgesinde adaylarınızın 10’da 4’ünü değiştirin. 5 milletvekili aday olacaksa 2’sini değiştirin. Halkla inatlaşılmaz.. Kadın-erkek diye bakmayalım işi ehline verelim.

Unutmayın, siyasilere aslında hepimiz gibi yapmamız gerekirken yapmadıklarımızın da hesabını vereceğiz. Siyasiler başkalarının da vebalini üstleniyorlar.. Ben kendi, aile, akraba ve komşularının sorumluluğunu üstlenme konusunda dizlerim titrerken birileri nasıl bir cesaretle bütün bir topluluğun sorumluluğunu üstlenmek konusunda bu kadar istekli olabiliyorlar.

Partileri, aday adaylarını, seçicileri ve seçmeni yaptıkları iş konusunda uyarıyorum. Biz hepimiz yaptıklarımız ve yapmamız gerekirken yapmadıklarımızdan hesaba çekileceğiz..

Unutmayalım, bizleri gören, duyan, bilen, hüküm sahibi, mutlak iktidar sahibi bir Allah var. Unutmayın bizlere hayır gibi gelen şeyde şer, şer gibi gelende Allah hayır murat etmiş olabilir. Biz hayırlısını isteyelim. Selâm ve dua ile.

yeniakit