Hükümet kurma çalışmaları devam ediyor..
Birinci tur tamamlandı. Görüşmeler iyi gidiyor gibi gözüküyor. 2. Tur bayram ziyareti şeklinde olacak. 3. Tur bayram sonrası CHP ve MHP ile heyetler arasında. Sonuçta bir ilerleme, mutabakat sağlanabilirse koalisyon kurulacak..
AK Parti’deki ilk gözlem, CHP ile koalisyon kurmanın daha kolay olacağı, ama sürdürmenin güç olacağı, MHP ile ise kurmanın zor, ama sürdürmenin daha kolay olacağı yönünde.
Ben hâlâ aynı fikirdeyim, önümüzde seçim var. Seçimle ilgili bugün pek konuşulmayan iki konu var. İlki, önümüzde seçim var, eğer koalisyona girerseniz, seçim meydanlarında ortağınızı nasıl eleştireceksiniz. CHP için durum daha da zor. Onun için Kılıçdaroğlu başbakan yardımcısı da olmak istemiyor. Beştepe’ye çıkmayacak ya. Hani MGK toplantısı ya da Cumhurbaşkanı bakanlar kurulunu Beştepe’de toplantıya çağıracak olursa ne olacak.. Dün söylediklerinin altında eziliyorlar.. MHP AK Parti ile koalisyon olursa, AK Parti içinde erimekten korkuyor aynı zamanda. Ama öte yandan, HDP’nin seçim hükümetinde yer almaması için, seçime gitme şartı ile koalisyona evet diyebilir..
Yani bir koalisyon olsa bile sıkıntılı bir durum sözkonusu..
Seçimin yenilenmesi durumunda, bugün sözkonusu olmayan, ama mutlaka gündeme gelecek bir başka konu var. Yeni bir seçimde partiler aynı liste ile mi seçime gidecekler..
Böyle bir zorunluluk yok. Listeler yenilenebilir, yeni bir aday listesi oluşturulabilir, ya da aynı liste ile de seçime gidebilirler.. AK Parti’nin bir de 3 dönem derdi var.. Yeni bir seçimde 3 dönemlikler yeniden aday olabilir mi?
Ben yeni bir adaylık olmaması ama milletvekili aday listesinin, daha önceki aday adayları arasından yeniden oluşturulması gerektiğini düşünürüm..
Bir defa mevcut AK Parti milletvekillerinden en az ’u, seçilemeyenlerin %25 değiştirilmeli.. Bu değişiklikler, oyunu artıran seçim bölgelerinde değil, oyunu kaybeden seçim bölgelerinde ve oy kaybı ve milletvekili kaybına orantılı bir şekilde yapılmalı. Bu sadece listeye girenler üzerinde değil, aday adaylığı için başvuranlar üzerinden yapılmalı. Belki yeniden aday adaylığı için daha makul bir miktar belirlenir ve eskisi kadar da insan aday olmak için başvurmayabilir.. Ve gelinen noktada hem aday profili ve hem de seçim beyannamesi yenilenmelidir..
Kuşkusuz bu partinin ve partililerin işi. Birileri için bu hariçten gazel okumak anlamına gelebilir. Olsun, ben gazel okumaya devam edeceğim.. Biliyorum yazdıklarım birilerine dert olacak, ama söylemesem bana dert olacak..
Eğer 3 dönem kuralını burada tekrar uygulamazsanız, bunlar arasındaki bazı kişiler, “bir reklam arası verdik, bu bir virgüldü” diye kapıya dayanırlar. Bunlardan bazılarının kendi yerini boş bırakmamak için listeye soktukları isimlerin de yeniden gözden geçirilmesi gerek aslında.
Ve tabii bir de Abdullah Gül meselesi var.. Birileri Gül’ü öne sürerek arkasından kendilerine parti içinde alternatif bir kanat oluşturmak istiyorlar.. Bu hesap içindekiler Gül’ün dostları değil. Kendi başlarına bir güçleri yok. Gül de kendi üzerinden bu hesapları yapanlardan yakasını kurtaramıyor mu, arkasına bunları alarak bir taban mı oluşturmaya çalışıyor anlayamadım.
Gül meclise girerse herhalde sıradan bir milletvekili olmayacaktır. Meclis başkanı olmak isteyeceğini de sanmıyorum. Birileri onu genel başkanlığa, başbakanlığa yönlendirecektir. Siyasi tarzı, üslûbu, olaylara bakışı pek de Erdoğan’ın üslûbu ile örtüşmüyor. Bunu herkes görüyor, biliyor.. Ama mesela malum media, paralel yapı, AK Parti içinde birileri, hizipleşme için Gül’e destek vermekte tereddüt etmeyecektir. Sonuç, aslında bir sonuç yok. Birtakım kamuoyu yoklamalarında Gül’e desteğin abartıldığına bakmayın. “Erdoğan geriyor, yasal sınırlarını aşıyor, Türkiye’yi maceraya sürüklüyor” diye aleyhte yürütülen bir kampanya ile, Gül’ü alternatif hale getirmeye çalışanların, bu hedefe ulaşamayınca, AK Parti’deki muhalifler, ılımlılar, ve parlamento dışında kalan unsurları da Gül’ün peşine takıp, AK Parti’den ayrılmasını sağlama hesapları yapılıyor. Yani AK Parti’yi ele geçirme, olmuyorsa bölme ve yeni bir alternatif oluşturarak AK Parti’yi ANAP gibi tasfiye etme planları yapılıyor. Üzerinde çalıştıkları başka isimler de var..
Şimdi birileri, AK Parti’nin başında Gül olsa, CHP, MHP, HDP’den gelecek oy hesapları yapıyor. Zaten bu çevrelere göre AK Partililerin %72’si Gül’ün genel başkan olmasıni istiyor!? İnşallah Gül bu senaryolara inanmıyordur. Gül’ün bazı ziyaretleri ve verdiği mesajların, dindar çevrelerde çok da destek görmediğini söylemem gerek.. Ben bu kitleyi 45 yıldır izliyorum. Ve hâlâ her gün bir bölgesine gidip insanlarla konuşuyorum.. Seçim bitti siyasiler evlerine döndüler ben hâlâ arazideyim. Sivil bir gözlemciyim.. Yok böyle bir şey.. Gül zayi edilmemesi gereken bir değerdir. Ama önce kendi kendini ucuz siyasi polemiklere malzeme yapmaktan sakınması ve dost gibi gözüken çevrelerin çevresindeki kuşatmasından kendini kurtarması gerek.
Eee, şimdiden bunların aklımızın bir kenarında olması gerek. Bu tartışmaların sürpriz olmaması gerek.. Hani birileri şimdiden siyaset pazarında tezgah açmaya başladı da, ben de şimdiden bayram öncesi bir hatırlatmada bulunayım dedim.
Biliyorum, bazılarının canını sıktım, ağzının tadını kaçırdım. Hani derler ya, bazan dost da acı söyler, iki cihanda da daha acı gerçeklerle karşılaşmayalım diye yazdım. Selâm ve dua ile..
BİR DAVET
Bu bayram namazını inşallah, İstanbul’da Sultanahmet Camii’nde hep birlikte kılacağız. Dilerim diğer il ve ilçelerde ve şehirlerimizde de tek merkezde kılınır. Sultanahmet’te bayram namazı hutbesini Diyanet İşleri Başkanı okuyacak.
İnşallah müftülerimiz ve imamlarımız bu daveti yayarlar. Mediamız ve sivil toplum örgütlerimiz de tabii. Özellikle sahur ve iftar programı yapan, Ramazan sayfası yapan kardeşlerimiz de..
Belediyelerimiz ikram ve ulaşım destekleri ile, işadamlarımız ikramları ile, STK’larımız, vakıflarımız, dini grublarımız bayramlaşmalarını bu meydanlara yönlendirerek bu coşkuya destek verebilirler..
Bayram buluşmasına, namaz kılabilecek, kılamayacak, kadın, erkek, yaşlı, bebek, engelli herkesi bekliyoruz. Erken gelip geç ayrılalım lütfen ve bayram namazı hutbesi okunmadan oturduğumuz yerden kalkmayalım. Hutbe namazdandır unutmayalım. Bu çağrıyı yayalım lütfen.
yeniakit